Kazakistan'ın başkenti Astana'da İran, Türkiye ve Rusya öncülüğünde düzenlenen Suriye konulu toplantının ilk günü sona erdi. Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisi Başar Caferi Türkiye'yi eleştirdi. Caferi, "Türkiye silahlı terörist grupların garantörüdür. Çünkü onların işverenlerinden biridir" dedi.

Kazakistan'ın başkenti Astana'da Rusya, Türkiye ve İran'ın garantörlüğünde başlayan, ilk kez muhalif komutanlar ile Suriye yönetimini bir araya getiren görüşmeler karşılıklı suçlamalarla başladı.

Gerginliğe rağmen kimse Astana'da bir otelde kurulan görüşme masasını terk etmedi.

Suriye yönetimi ve muhaliflerden gelen açıklamaların ortak noktası ise iki tarafın da müzakerelere devam etme kararlığıydı. Her ne kadar muhalifler yaptıkları açıklamalarda, müzakerelerin başarısız olması halinde savaşmaya devam edeceklerini söylemiş olsalar da bundan önce sarf ettikleri cümle, "Eğer müzakereler başarılı olursa, o zaman biz de müzakerelerin yanındayız" olmuştu.

Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisi Başar Caferi de görüşmelere verilen arada gazetecilere yaptığı açıklamada, muhalif gruplara yönelik eleştirilerini sürdürdü.

Muhaliflerin, "terörist grupları" savunduğunu ifade eden Caferi, masada gruplar için de aynı ifadeleri kullandı.

Caferi, muhalifleri, Şam'ın içme suyunu elinde bulundurduğunu söylediği El Nusra militanlarına karşı Suriye Ordusu'nun yaptığı operasyonları eleştirmekle suçladı: "Onlara göre bu grup terörist değil, ama biz onların Nusra Cephesi olduğunu biliyoruz. Nusra da bu anlaşmanın bir parçası değil. Bu anlaşmanın tarafı olmayan birini savunduğunuz zaman, yanlış tarafta yer alıyorsunuz demektir (...) Terörist bir grubu savunuyorsunuz".

'TÜRKİYE SİLAHLI TERÖRİST GRUPLARIN GARANTÖRÜ'

Bir gazetecinin Türkiye ile ilişkileri sorması üzerine, Caferi, Ankara'yı da "terörist gruplara destek olmak" ile suçladı ve şunları söyledi: "Türkiye silahlı terörist grupların garantörüdür. Çünkü onların işverenlerinden biridir."

Caferi, "Astana'ya başarmak için geldik. Astana'daki toplantıyı sabote etmeyi amaçlayan bir manevranın parçası olmayacağız. Bu toplantının baltalanmasının bir parçası olmayacağız" diye konuştu.

HEYETLER FARKLI ODALARDA

Dün "temkinli iyimserlik" diye tarif edilen hava, gerçekçi bir gerilimle birlikte müzakerelere tutunma kararlılığına dönüşürken, muhalifler de Suriye'de etkili olan ülkeleri suçladılar.

Muhalifler adına en olumlu mesajları verenlerden birisi ise muhaliflerin sözcüsü Yahya Al Aridi idi.

Muhaliflerin askeri liderleri ve Esad yönetimi aynı masada oturmayı bu kez de kabul etmedi. Farklı odalarda yer alan heyetler garantör ülkeler aracılığıyla görüşmelere başladı.

Ancak Aridi, BBC'nin konuyla ilgili sorusu üzerine, "Eğer kalıcı bir çözüm olacaksa formalitiler o kadar önemli değil" diyerek karşılıklı görüşmelerin ihtimal dışı olmadığı mesajını verdi.

PYD MASADA YOK

PYD'nin Astana toplantılarına davet edilmemesi Türkiye'nin kırmızı çizgisiydi. PYD'yi, PKK'nİn uzantısı olarak değerlendiren Ankara, bu tutumunu diğer garantör ülkelere de kabul ettirdi ve PYD davet edilmedi.

Kurdistan24 televizyonunun internet sitesinde yer alan bir habere göre, büyük oranda Kürtlerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin sözcüsü Telal Silo yaptığı açıklamada, Suriye hükümeti ve muhalif grupların vardığı hiçbir karara uymayacaklarını duyurdu. (Kaynak: BBC Türkçe/Rengin Arslan)