Muğla’nın Fethiye ilçesinde bağlı Göcek Mahallesi’ndeki Osmanağa Günlüklü Koyu ile İnceburun koylarındaki kiralamalar ve günübirlik tesis alanı için yapılaşmanın başlatılmasına karşı çıkan yurttaşlar Osmanağa Günlüklü Koyu’nda bir araya geldi.

Koyda; Kıyılar Halkındır İnisiyatifi, Göcek Halk Meclisi ve Göcek’te faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği basın açıklaması okundu. Ardından yurttaşlar davul zurna eşliğinde piknik yaptı.

Basın açıklamasını ise yurttaşlar adına Göcek Halk Meclisi Başkanı Yeşim Mukan okudu. Mukan, Göcek’te yaşayan ve Göcek’in doğal güzelliklerine gönül vermiş yurttaşlar olarak gelecek nesillere ve yaz mevsiminde bölgeye seyahat eden yerli ve yabancı ziyaretçiler adına açıklamalarını yapmayı vatandaşlık borcu olarak kabul ettiklerini söyledi.

“TİCARİ AMAÇLARLA SAHİPLENİLEN BU KOYLARIN DOĞAL GÜZELLİKLERİNİN KISA ZAMANDA YOK EDİLECEĞİ ORTADADIR”

Fethiye ve Dalaman koylarında yapılaşma girişimlerinin son yıllarda artarak devam ettiğini gözlemlediklerini belirten Mukan şöyle devam etti: “Özellikle yat turizmi açısından dünyanın önemli turizm merkezlerinden biri olan Göcek, maalesef gerçekleştirilmek istenen bu talanın merkezi halindedir. Ticari amaçlarla sahiplenilen bu koyların doğal güzelliklerinin kısa zamanda yok edileceği, daha da önemlisi; günlük ağaçları başta olmak üzere birçok endemik türü ve canlıları barındıran bu doğal yaşam alanları ile birlikte, biyolojik çeşitliliğin de kaybolacağı ortadadır.”

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Muğla Turizm Çevre Vakfı (MUÇEV) Turizm Ticaret Anonim Şirketi’ne verilen koyların MUÇEV tarafından da farklı şirketlere kiralandığına dikkat çeken Mukan, “Kiralanan bu koylarda hayata geçirilmek istenen talan projeleri teker teker karşımıza çıkmaya başlamıştır” dedi.

Mukan, Fethiye ve Göcek koylarında birden fazla yat limanı projesi için çalışmaların devam ettiğini ve bu projelerden bazıları ile ilgili yurttaşların hukuki süreçleri başlattığına işaret etti.

MUÇEV TURİZM TİCARET ANONİM ŞİRKETİ NEDİR?

MUÇEV, 4 Nisan 2014 tarihinde Muğla’ya Hizmet Vakfı” ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV) ortaklığı ile kuruldu. Adı Muğla Turizm Çevre Vakfı (MUÇEV) olmasına rağmen başta limited şirketi olan MUÇEV, 13 Ekim 2022’de ise tür değiştirerek MUÇEV Turizm Ticaret Anonim Şirketi adını aldı. Şirket, pek çok defa Muğla kıyılarındaki faaliyetlerini ihalesiz olarak yürütmesi ile ilgili eleştirildi ve çevre örgütleri tarafından da başlatılan hukuki mücadelelerle bazı faaliyetleri engellendi.

Örneğin, Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Tuzla Mahallesi’nde, şirket tarafından yapılmak istenen “Tekne Bağlama İskelesi Projesi”ne verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararının iptali için Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği’nin açtığı dava sonucunda karar iptal edildi.

Marmaris’e bağlı Karacasöğüt Koyu’nda arkeolojik buluntuların bulunması ve bölgede yapılan araştırmalarda projenin ekosisteme vereceği zararın ortaya koyulmasına rağmen şirket tarafından yapılmak istenen “Yat Limanı, Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite Arttırımı Projesi”ne karşı hukuki süreç başlatıldı. Muğla Valiliği tarafından Eylül 2020 tarihinde projeye verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı, açılan dava sonucunda Muğla 3. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.

“TESİS YAPIMINA BAŞLAMAK ÜZERE FETHİYE BELEDİYESİ’NDEN YAPI RUHSATI VERİLDİĞİNİ ÖĞRENMİŞ BULUNUYORUZ”

Osmanağa Koyu’nun ise MUÇEV A.Ş’nin tarafından Hasay Emlak İnşaat Turizm Limited Şirketi’ne kiralandığını açıklayan Mukan, Fethiye Belediyesi’nin ise hem burada hem de İnceburun’da yapılmak istenen tesislere yapı ruhsatı verdiğine dikkat çekti. Bahsedilen koyların 1. ve 3. Derece Doğal Sit alanı olduğuna işaret eden Mukan, koyların yapılaşmaya açılmasının büyük riskler barındırdığını söyledi ve şöyle devam etti:

“Fethiye Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) çalışmaları tamamlanmadan ve bölgeye ait ÖÇKB raporu oluşturulmadan yapılacak kiralamalar ve inşaat faaliyetleri geri dönülmez tahribatlara yol açacaktır.”

“ÖZETLE; KOYLARIMIZ RANT UĞRUNA BİRER BİRER FEDA EDİLMEKTEDİR”

Mukan ayrıca Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden 23 Ocak 2023’te talep ettikleri yazıda kendilerine verilen yanıtı da paylaştı. Yanıtta ise şu ifadeler yer aldı: “İlimiz Fethiye ilçesi Göcek Mahallesi’nde bulunan Ayten, İnceburun, Osmanağa ve Günlüklü koyları ile ilgili Müdürlüğümüz arşivinde yapılan incelemelerde; İnceburun, Osmanağa ve Günlüklü koylarının Bakanlığımız Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile MUÇEV Tur. Tic. A.Ş. arasında imzalanan 07.05.2019 tarihli kira sözleşmesi kapsamında Günübirlik Alan İşletmeciliği olarak kiralandığı,

Ayten Koyu’nun ise Bakanlığımız Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile MUÇEV Tur. Tic. A.Ş. arasında imzalanan 15.04.2021 tarihli ve 12888 onay no’lu Ön İzin Sözleşmesi kapsamında bağlama amaçlı iskele yapımı için ön izin verildiği tespit edilmiştir”

“Özetle; koylarımız rant uğruna birer birer feda edilmektedir” diyen Mukan, bugün Osmanağa Koyu’nda yapılmak istenen tesis için verilen yapı ruhsatının yarın diğer diğer koylardaki kiralamalar için de emsal olabileceğini söyledi.

“FETHİYE BELEDİYESİ TARAFINDAN VERİLEN YAPI RUHSATLARININ GECİKMEDEN ASKIYA ALINMASI UYGUN OLACAKTIR”

Mukan, yurttaşların taleplerine ilişkin ise şöyle konuştu: Bütün bu risklerin önüne geçmek ve Fethiye-Dalaman koylarında ortak bir çözüme ulaşmak amacıyla, bölgedeki tüm paydaşların ve Bakanlık yetkililerinin ve en kısa zamanda bir araya gelmesi en doğru davranış olacaktır. Bu olana kadar;

Öncelikle, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, MUÇEV üzerinden yapılan kiralamaların ve tahsislerin hemen iptal edilmesi, Fethiye Belediyesi tarafından verilen yapı ruhsatlarının gecikmeden askıya alınması uygun olacaktır.”

“KOYLARIMIZDAKİ TALAN PROJELERİ İLE HUKUKİ ZEMİNDE MÜCADELEDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİMİZİ BURADAN DUYURMAK İSTİYORUZ”

Mukan, doğayı korumak için yerel yönetimler, Valilik, Bakanlık ve ilgili her türeden kurum ile iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. Mukan sözlerini söyle sonlandırdı: “Fethiye ve Göcek koylarının daha fazla marinaya, bağlama iskelesine, günübirlik tesis alanına değil, talana karşı korunmaya ihtiyacı var.

Yaşadığımız bu çok özel coğrafyayı çocuklarımıza da aynı güzellikte bırakmanın ortak sorumluluğumuz olduğuna inanıyor dolayısıyla koylarımızdaki talan projeleri ile hukuki zeminde mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi buradan duyurmak istiyoruz.”