Deniz Güneş / Demokrat Haber

İsviçre’de yılların politikacısı Haşim Sancar bu yıl da kanton seçimlerinde 4 nolu “Grünes Bündnis und GewerkschafterInnen” listesinden Bern şehir seçim bölgesinde aday. Sancar bu seçimi de kazanmak ve sağ politikalara karşı sosyal eşitlik mücadelesini kaldığı yerden sürdürmek istiyor ve seçmenleri, özellikle de oy kullanma oranları düşük olan göçmen seçmenleri oy kullanmaya çağırıyor…

-Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

İstanbul Yabancı Diller Yüksekokulu, Fransızca Bölümü mezunuyum. 1982 yılından beri İsviçre’de yaşamaktayım. Bern Sosyal Hizmetler Uzmanlığı Yüksekokulu’nu bitirdikten sonra Aile Terapisi ve Sosyal Güvenlik alanlarında birer sertifika aldım. Kızılhaç’ın İşkence Tedavi Merkezi’nin ilk kurucuları arasında olup, bu alanda 15 yıl sosyal danışma bölümünü yönettim. 12 yıldan beridir engellileri bilgilendirme ve yardım kurumu olan Pro Infirmis’in Bern Şubesi yöneticisiyim. Ayrıca Bern ve Çevresi Engelliler Konferansı’nın (BRB) yönetim kurulunda, Pro Infirmis’i temsil ediyorum. Kürtçe, Türkçe, Almanca, Fransızca ve İngilizce biliyorum.

Parlamenter politikada 2005-2012 yılları arasında Grünes Bündnis’den (Yeşil Birlik) Bern Şehir Parlamentosu’nda yer aldım, Yeşil Birlik ve Genç Alternatif’lerin Grup Eş Başkanlığı görevini üstlendim. Denetleme komisyonu üyeliği ve 2011’de başkanlığını yaptım. 2013‘ten bu yana Yeşiller Partisi’nden, Bern Kanton Parlamentosu Milletvekilliği ve denetleme komisyonu görevinde bulunuyorum.

- Bir yasama dönemini daha geride bıraktınız. Nasıl geçti bu dönem?

Bern Kantonu’unda, 2022’nin Mart ayında son 3 haftalık Parlamento toplantımızı yaptıktan sonra, 27 Mart tarihinde, seçimlerin son günü de tamamlanmış olacak.

Bern Kantonu büyük şehirlerine ve turistik yerlerine karşın kırsal bir Kanton ve aynı zamanda da geniş bir Kanton. Kırsal bir Kanton olmasından kaynaklansa gerek, olukça tutucu ve sağ ağırlıklı bir Kanton. Parlamentoda bir konuyu geçirebilmek için iki sağ partinin dışındaki tüm partilerin, yani orta partilerin desteğini de almak gerekiyor. Bu sebeple, parlamentodan biz yeşil ve sol partilerin, çevreyle ilgili, sosyal, sağlık ve temel haklar konusundaki ilerici yaklaşımlarını geçirebilmesi oldukça zor oluyor. Parlamenterler içerinde büyük lobi çalışması yapıp, bazen sağ partiler arasındaki çelişkilerden de yararlanarak, çevre, sağlık, sosyal, eğitim ve temel haklar lehinde sonuçlar elde edebiliyoruz.

Bu dönem de yoğun bir dönemdi. İsviçre’deki parlamenter sistem milis sistemi olduğu için, çoğumuz mesleklerimizde çalışıyoruz. Yüzde 30 ile 50 arasında parlamenter çalışmalar eklenince, karşınıza oldukça yoğun pir program çıkıyor. Ayrıca ben en yoğun çalışmayı yürüten denetleme komisyonunda olduğum ve soruşturma dosyaları yürütüp, raporlar yayınladığımız için, orada da oldukça sıkı bir çalışma içerisşnde bulundum.

Tüm bunlara karşın, parlamentodan ilticacılar lehine iki tane yasa önerisi geçirebildik. Örneğin girişimimiz sonucu, Kanton Bern, terki gelmiş, ancak geri gönderilemeyen veya ülkelerine gitmeyen ilticacılara, kampta kalmayıp, bir kişi veya ailenin yanında kalmaları durumunda, acil yardım yapacak nadir kantonlardan birisi oldu.

Ayrıca, engellileri uygun bir şekilde bilgilendirmek için ve Almanca dilini yeterince bilmeyen göçmenler için, basit dilde broşürlerin hazırlanması konusunu da parlamentodan geçirebilmiştim.

Parlamento’daki güçler dengesinden dolayı, olumlu yasa geçiremediğimiz veya sağ ağırlıklı hükümetin (Regierungsrat) getirdiği olumsuz yasa değişikliklerini engelleyemediğimiz için, son dönemlerde konuları referanduma götürme yolunu seçtik. Sokaklara çıkıp imza toplama, yorucu olmasına karşın, halkla kişisel ilişkileri geliştirme olanağı da vermekte.

Bu vesile ile vurgulamakta yarar var, 12 halk oylamasından yeşil ve sol olarak 9’unu kazandık. Konular daha çok, şirketlere vergi indirimini engellemek, dar gelirlilere yapılan hastalık sigortasının prim yardımını yükseltmek ve en önemli konulardan biri de sosyal yardımın kısıtlamasının engellemesi oldu. Mesleğim itibarı ile konu ile sıkı bir bağım bulunmakta ve meslek kurumu olan AvenirSocial içerisinde bir grup kurup, gücümüzün son sınırına kadar, sıkı bir şekilde çalıştık ve halk oylamasında başarılı bir sonuç aldık. Her şeyden önce şunu vurgulamakta yarar var. Sağ partilerin bazı kantonlarda benzeri yasa önerileri vererek, sosyal yardımın %30 oranına kadar azaltılması girişimleri bulunmaktaydı. Bu anlamda, Bern Kantonundaki oylamanın büyük bir de ulusal boyutu bulunmaktaydı. Bunun bilincinde olup, çok ciddi bir kampanya yürüttük ve başarılı olduk ve diğer kantonlara verdiğimiz mesaj sayesinde belirli bir rahatlama sağlayabildik.

- Tekrar adaysınız. Yeni projelerinizi öğrenebilir miyiz? Yeni dönemde politik çalışmalarınızın odağında neler olacak?

Son dönemde verdiğim ve büyük bir başarı ile parlamentodan geçirdiğim konulardan biri de, 16 yaşındaki gençlere oy ve seçme hakkı getirmek oldu. Tartışmaları ve oylamaları parlamentodan üç defa geçtikten sonra, konu Anayasa değişikliği gerektirdiği için, zorunlu olarak halk oylamasına getiriliyor. Bu yılın Eylül ayında, 16 yaşındaki gençlere oy ve seçme hakkının verilmesini öngören Anayasa değişikliği oylaması yapılacak. Bu oylamada parlamentoda bulunup, oylama çalışmalarında aktif bir şekilde yer almak istiyorum.

Sağ partilerin sosyal yardımı tekrar kısıtlanması girişiminde bulunulacakları söylenmekte. Böylesi bir durumda, bir önceki tecrübelerimi de kullanıp, kolları sıvamaya hazırım.

Her çatıya bir güneş enerjisi inisiyatifi projemizin imzalarını toplayıp, içeri vermiştik. Hem parlamentodaki tartışmaları, hem de halkoylamasına gitmesi durumunda, bu önemli ekolojik projenin şekillenmesine katkıda bulunmak istiyorum.

Ayrıca, engellilikten dolayı malulen emekliler ve yaştan emeklilerinin sıkça karşılaştıkları yüklü vergi ödeme sorunları bulunmakta. Geçmişte de böylesi girişimlerim olmuştu, ancak henüz başarılı olamamıştık. Bu mücadeleye devam etmek istiyorum.

Göçmenler için vatandaşlık yasası kıstaslarının yumuşatılması, en azından belediyelerde seçme ve seçilme hakkının verilmesi, temel hak ve hürriyetlerinin savunulması, çalışma alanlarım olduğu için, bu konularda da yine yasa önergeleri verme girişimlerimiz olacaktır.

Hasim Sancar TK

- Son yıllara politik düzlemde yeşil dalga hakim oldu. Aynı yeşil dalganın devam edeceğini düşünüyor musunuz?

Ekolojik dengelerin bozulması ve boyutlarının yükselmesinin, artık inkâr edilemez bir hale gelmesinden dolayı ve gençliğin duyarlı davranıp sokaklara dökülmesi sonucu, Yeşillerin ne kadar haklı oldukları topluma yansıdı. Herkesin ortak sorunu olan ekolojinin bozulması ve çevrenin korunması son yıllarda seçimlere de yansıdı. Çevre ve sosyal sorumluluklar konusunda duyarlı olan Yeşiller Partisi, son seçimlerde çevreye olan duyarlılığın oya yansıması sonucu oylarını artırtırdı. Bu şekli ile yeşil bir dalgadan bahsedebiliriz. Bu yeşil dalganın devam etmesi ve kalıcı olması beklenmekte. Yeşiller, ekolojiyi sosyal konularla birleştirdikleri sürece, bu başarılarını sürdürebilecekleri kanısındayım.

Bu arada, kadınların İsviçre’deki oy hakkını kazanmalarının 50. yıldönümü olması itibarı ile gençliğin çevre sorunlarına sorumluluk duygusuyla yaklaşıp sokağa çıkması sonucu, politikaya yeni bir gelişme ile kadın ve gençlik fenomenini de eklemek gerekir. Bu iki faktör önümüzdeki süreçte, çevre konusunun yanında politikada büyük rol oynayacaktır.

- Göçmen seçmenlere bir çağrınız var mı?

Parlamentoda göçmen kökenli çok az kişi bulunmaktayız. SP’den Belinda Nazan Walpoth’la birlikte birinci kuşaktan iki Türkiye kökenli politikacıyız. Birbirimize destek vererek, göçmenlerin sorunlarını dile getiriyoruz ve bir nevi köprü kurma görevini görüp, uyumlu bir çalışma sürdürüyoruz.

Göçmen ve özellikle Türkiye kökenli göçmen seçmenlerimizden duyarlı olmalarını, oylarını kullanmalarını ve diğer göçmenleri oy kullanmaya teşvik etmelerini bekleriz. Oylarını kullanırlarken, tercihli oy kullanarak, biz Türkiye kökenli adayları ön plana çıkarabilirler.

Şimdiye kadarki çalışmalarımızın devamı, gelecek destekle ve tekrar seçilebilmemiz ile sıkı ilişkili. Göçmen seçmenlere bu anlamda büyük görev düşüyor. Bizlere verecekleri tercihli destekleri (iki defa yazma) ile alacağımız seçim sonuçlarını olumlu yönde etkileyebilirler. Şimdiden destek ve dayanışmalarından dolayı herkese teşekkürler.