AP milletvekilleri kullanıcıları kitlesel gözetlenme tehlikesine karşı uyarıyor.

Avrupa Komisyonu kısa süre sonra Facebook, WhatsApp veya Signal gibi platformları, kullanıcılarının içerik ve mesajlarını taramaya zorunlu kılabilir.

Dijital aktivizm kanalı netzpolitik'in haberine göre, Komisyon, bu gün Avrupa Parlamentosuna (AP) sunmayı planladığı çocuk istismarıyla mücadeleye yönelik AB düzenlemesi tasarısını parlamentodan geçirmeyi başarabilirse, bu uygulama yürürlüğe girecek. Ancak, düzenleme önerisi gün geçtikçe sertleşen bir dirençle de karşı karşıya.

AB Komisyonu'nun yaklaşımına göre, servis sağlayıcı platformlar gelecekte çocuk istismarıyla mücadeleye yönelik önlemler alabilmeli. Tasarı üç tür cinsel istismar tanımlıyor:

Bilinen istismar tasvirlerinin yayılması, daha önce bilinmeyen materyaller ve çocuklarla ilgili temas. Bir veri tabanına kaydedilecek bu üç istismar kategorisinin her birinin servis sağlayıcılarca farklı bir göstergeyle belirlenmesi öngörülüyor.

"ÇET KONTROLÜ"YLE İLGİLİ UYARILAR

Yasa tasarısı, operatörlerin göstergeleri tam olarak nasıl takip etmesi gerektiğini belirtmiyor. Servis sağlayıcıların, bu tür belirtileri tespit etmek için "uygun teknoloji"yi kullanması isteniyor. Bu, kuşku uyandıran içeriği taramak veya video ve resimleri bilinen çocuk istismarı içeriğiyle karşılaştırmak üzere özel bir yazılım olabilir. Kuşkulu vakaların bu taramalardan sonra yetkililere bildirilmesi istenecek.

Örneğin servisin çocuklara yönelik cinselleştirilmiş dijital şiddet maksadıyla kullanılması açısından özellikle yüksek bir risk ortaya çıkması halinde yasa servis sağlayıcıları, önlem almakla görevlendiriyor.

Yasa tasarısı henüz parlamento gündemine gelmeden önce Avrupa Parlamentosu üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarınca kullanıcıları "çet kontrolü" konusunda uyarmak üzere bir kampanya başlatılmıştı. Kampanya kullanıcı tarafındaki aygıtlara tüm içeriği kontrol edecek bir yazılımın yüklenmiş ve kurulmuş olmasının dayatılabileceğini gündeme getiriyordu. Bu, uçtan uca şifrelemeyi bile atlatmaya ve her görüntü veya videoyu kontrol edilebilir kılmaya yönelik bir önlemi gündeme getiriyordu.

“TASLAK, KULLANICI TARAFINDA TARAMAYI ZORUNLU KILABİLİR”

AB Komisyonu'nun başlangıçta kullanıcı tarafını taramayı öngörüp görmediği belli değildi. Ancak, Komisyon'dan sızan metin, şimdi yeni kurulan çocuk istismarına karşı AB merkez ofisince belirli bir teknolojinin seçilmesi gerektiğini söylüyor. Çocuk istismarıyla mücadelede aşırı tedbirlere karşı uyarıda bulunan Avrupa Veri Koruma Komiseri'nin de sürece dahil olacağı söyleniyor.

134 sayfa tutan AB Komisyonu tasarısı, hangi teknolojilerin söz konusu olduğunu belirtmiyor. Ayrıca, sızdırılan tasarının Komisyon önerisinin son hali olup olmadığı da henüz belli değil. Bununla birlikte, kısıtlamaya tabi olmayacak ve ne olduğu belirtilmeyen bir "teknoloji"ye atıfta bulunulması, yeni AB merkezine tüm içeriğin doğrudan kullanıcının aygıtında taranmasını Avrupa'daki tüm platformlar ve mesajlaşma hizmetleri için zorunlu hale getirmek üzere verilmiş bir açık çek haline gelebilir.

SİVİL TOPLUM KAYGILI

Sivil toplum bu tür gelişmeleri büyük kuşkuyla karşılıyor. STK çatı kuruluşu Avrupa Dijital Haklar'dan (EDRI) Ella Jakubowska, "AB'de yüz milyonlarca insanın makul bir yaklaşımla gizli olmasını bekledikleri özel iletişimlerinin gelişigüzel ve genellikle günün her saatinde taranması fikri[nin] çok çirkin" olduğunu söyledi.

Projeye karşı Çarşamba günü Berlin'de AB Komisyonu temsilciliği önünde bir protesto planlanıyor.

AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson, kaygılara karşın projenin arkasında duruyor. "Failler uçtan uca şifrelemenin arkasına saklanıyor" diyen Johansson, Nisan sonlarında yaptığı açıklamada, "şifrelemenin kullanımı kolay ancak kırılması neredeyse imkansız, bu da yetkililerin suçları soruşturmasını ve kovuşturmasını zorlaştırıyor" dedi.

Kaynak: Bianet