Halk TV yazarı İsmail Saymaz, görüştüğü AKP'li üst düzey bir yetkilinin Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında, "AK Parti ne zaman siyaset alanını genişletmeye çalışsa MHP'nin frenleyici baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Böylece MHP, Cumhur İttifakı'nda varlığını koruyor. Bahçeli açısından doğru strateji ama AK Parti'ye zarar veriyor." dediğini aktardı. 

Saymaz'ın köşesinde yer verdiği AKP'li yetkili, "Bahçeli çıkışlarıyla AK Parti'yi kendine mecbur ve mahkum hale getiriyor. Geçmişte Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'la ilgili benzer çıkışı olmuştu. AK Parti'nin yumuşak karnına yumruk atıp kendisine olan ihtiyacı arttırıyor. Kürt sorununa ilişkin çıkışlarını ve HDP'nin kapatılmasına ilişkin tavrını böyle değerlendiriyorum. AK Parti ne zaman siyaset alanını genişletmeye çalışsa MHP'nin frenleyici baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Böylece MHP, Cumhur İttifakı'nda varlığını koruyor. Bahçeli açısından doğru strateji ama AK Parti'ye zarar veriyor." ifadesini kullandı. 

Saymaz'ın yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"AK Parti'nin Kürtleri ve gençleri kapsayan kuşatıcı bir politikaya ihtiyacı var. Devlet Bey, bu alanı daraltıyor. AK Parti'nin hasasiyetlerini görerek, strateji izlemesinde fayda var. Cumhurbaşkanımızla biraraya gelip politikalarda mutabık kaldıktan sonra değerlendirme yapsa daha iyi, daha şık, daha nezaketli olur. Maalesef öyle bir süreç işlemiyor."

Erdoğan'ın ittifakı bozmayacağını düşünüyor. İttifakı dağıtmadan Kürt oyunu kazanmak mümkün mü? Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılması örneğini vererek, şunları söylüyor:

"Öcalan meselesinde Devlet Bey, AK Parti'ye destek verdi. İkna edici bir yol izlenirse MHP'nin direnci kırılabilir. AK Parti'nin MHP'yi gözardı edip politika geliştirmesi zor. İttifak birbirine muhtaç."

Şu soruyu yönelttim: Sizce bir Kürt sorunu var mı?

"Yok" da demedi, "Var" da.

AK Parti'nin dil ve üslup sorunundan söz etti:


"Seçimde "Gidin Kürdistan'a" şeklindeki çıkışlar çok rencide etti. HDP'yi tümden yok sayan, gayrımeşru sayan ve şeytanlaştırıcı politika da rencide ediyor. Bize HDP'lilerden oy gelmez ama AK Parti'ye gönlü olan Kürt seçmen, tümden HDP'ye yüklenildiğinde Kürtlere yönelik tavır gibi algılıyor."

AK Kürtler Diyarbakır'ı işaret etti

Ardından AK Parti'de Kürt kimliğiyle bilinen bir diğer üst düzey yetkili ile görüştüm. "AK Kürt" diye nitelediğim bu siyasetçi, Erdoğan'ın 9 Temmuz'da Diyarbakır Mitingi'ndeki şu cümlesine dikkat çekti:

"Diyarbakır'da 2005 yılında size ne demişsek dün de oradaydık, bugün de aynı yerdeyiz, yarın da aynı yerde olacağız."

Arşivi karıştırdım.