Devletin gerilim üreterek yönetme araçlarından biri durumuna getirilen, Sünni-Alevi çatışması, bu toprakların en önemli sorunlarından biri. Bu sorun, akıl süzgecinden geçirilerek, bilimsel yöntemlerle çözülmeden, yaşadığımız ülkenin dinsel çelişkilere yönelik sorunlarından kurtulma olanağı yok.

Alevi örgütleri, 25.12.2022 tarihinde,  “Laik ve Demokratik Türkiye İçin Büyük Alevi Kurultayı” söylemiyle İstanbul’da toplandı.

Alevi ve Bektaşi örgütlerinin yedi çatı kurumu olan Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Demokratik Alevi Dernekleri tarafından düzenlendi. Kurultayda, Alevi ve Bektaşi derneklerinden temsilcilerin konuşmalarının ardından, 12 maddeden oluşan, istemleri de içeren bir sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklandı.

Toplantı sonunda yayınlanan bildiride yer alan görüşler, mantık süzgecinden geçirilmiş, yerinde istemler olarak kamuoyuna sunuldu.

Bu yazıda uzun bildirgenin, laik, demokratik bir ülke olabilmemiz doğrultusunda yapılan saptamalarına değineceğiz. Bu saptamaları, istemleri şöyle sıralamak olanaklı:

* Büyük Alevi Kurultayı, Türkiye ve Avrupa’dan Alevi kurum yöneticileri, inanç önderleri; ocak, sürek ve topluluk temsilcileri, sanatçılar, akademisyenler, Alevi yöre dernekleri, siyasi partiler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, dostlarımız ve 10 bini aşkın canımızın katılımıyla 25 Aralık 2022 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. İnsanlık, geçmişten günümüze kendi içinde aydınlık ile karanlığın mücadelesine sahne olmuştur. Bu mücadele günümüzde de devam etmektedir. Biz Aleviler, bu tarihsel süreçte karşı karşıya kaldığımız bütün kıyım ve saldırılara rağmen aydınlıktan yana durmaktan asla geri durmadık.

* Aynı zamanda Alevilerin sorunlarını, 17-18 Eylül 2022’deki Hacı Bektaş deklarasyonunda ifade ettiğimiz üzere, cemevlerinin elektrik, su sorunu, imar sorunu, dedelerimize ulufe diye dağıtılacak maaş sorununa indirgemektedirler. Bir taraftan da bizzat Cumhurbaşkanı ve devlet yetkilileri, Aleviliği kendilerine göre tanımlama çabalarına devam etmekte, Alevileri kendi içinde İslam içi-İslam dışı, Alili-Alisiz diyerek hedef tahtasına koyma, kutuplaştırma ve bölme girişimleri yürütmektedirler.

* Anayasa’da Türkiye’nin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğu belirtilmektedir. Ancak bütün uygulamalar, laikliğin olmadığını göstermektedir. Biz, Alevilerin haklarını talep ederken Diyanet İşleri Başkanlığı’nın karşısında bir Alevi Diyanet’i talep etmiyoruz. İstediğimiz laikliktir. Devletin tüm inançlardan elini çekmesi, laikliğe aykırı olan kurumların kapatılarak gerekli yasal ve anayasal düzenlemelerin yeniden yapılması ve toplumsal ilişkilerin dinsel temalardan arındırılması gerekmektedir.

Alevi toplumumuzun meşru kurumlarının, ocaklarının, süreklerinin ve tüm canlarımızın bu kurultayda ortaya koydukları temel istemleri bir kez daha kamuoyuna açıklıyoruz, denilen açıklamada, dinsel ayrımcılıkla ilgili şu istemlerde bulunuldu:

– Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilerek bu statünün gerektirdiği tüm hakların tanınması, el konulmuş dergahlarımızın ve mekanlarımızın geri iade edilmesi ve aleyhimize düzenlenmiş olan yasal düzenlemelerin geri çekilmesi;

– Toplumun tüm kesimlerine bir deli gömleği gibi giydirilen zorunlu din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması, toplumun tümüyle çağın gerisine savrulmasına neden olan eğitimin dinselleştirilmesinden vazgeçilmesi;

– Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, toplumun tümünü domine etmeye yönelik girişimlerden bir an önce elini çekerek temel siyasal sorunlarımız konusunda bir referans mercii olmaktan uzaklaştırılması ve nihayet tasfiyesine dönük adımların atılmaya başlanması;

– Madımak’ın utanç müzesi yapılması;

– Alevilere karşı yapılmış olan kıyım, katliam ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzleşilmesi;

– Kutsal mekanlarımıza ve coğrafyamıza yönelik yağma, talan ve el koyma girişimlerine son verilmesi;

– Alevi inancında özel yeri olan günlerin resmi tatil ilan edilmesi.

Bu sorunlar çözülmek istenmez, çok yerinde istemler karşılanmaz. Sorunun çözülmemesi, sürmesi işlerine gelenler var. Sünni İslam öğretinin kendisini var etme, egemen kılma araçlarından biri, en önemlisi “Alevilik, Bektaşilik” çelişkisi. Bu çelişki, devletin bölerek yönetme araçlarından biri. Sorunların çözümünü, varlık nedenleri bu sorunlar olanlardan beklemek sonuç vermeyecek. Ülkede yaşayan, tüm inanç sistemlerinin mantıklı düşünenlerinin, sorunun çözülmesini sağlayacak kamuoyu baskılarını oluşturmaları gerekmekte. Kafalarına vura vura bu sorunları, benzer sorunları çözdürecek bilinçte yönetilenler, halk yığınları olmadan, olumlu sonuçlar alma olanağı yok. Önce geniş yığınların bu bilince ulaşması gerekmekte.

----------------------------------------------------------

1.     Büyük Alevi Kurultayı sonuç bildirgesi: Bakanlığa da torba yasaya da sığmayız https://www.diken.com.tr/buyuk-alevi-kurultayi-sonuc-bildirgesi-kultur-bakanligina-da-torba-yasaya-da-sigmayiz/