Ayasofya baş imamı Mehmet Boynukalın'dan kadın cinayetlerine ilişkin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yaptığı açıklamaların 'yanlış' olduğunu söyleyen AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e yanıt geldi.

"Bu açıklamalar siyasetin yükünü artırıyor. Siyaset çok ağır bir iş. O yüzden bence herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum” diyen Zengin'e isim vermeden yanıt veren ardından Boynukalın, "2001'e kadar yürürlükte kalan eski medeni kanun ailenin reisinin erkek olduğunu kabul ediyordu. Yaratılışa/fıtrata ve adalete aykırı olan kanunların bir gün mağlup olması kaçınılmazdır" dedi.

Ayasofya’ya baş imam olarak atanan Mehmet Boynukalın, 8 Mart'ta Twitter hesabından medyanın kadın cinayetlerindeki tutumunu hedef alarak, “Kadının erkeğe düşman edilmeye çalışıldığını” iddia etmişti.

“Cinayet cinayettir; cinsiyet değiştirmez; erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin ilkemiz: 'Sizin için kısasta hayat vardır' ilahi düsturudur. Sürekli ‘kadın cinayetleri’ vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan bir sloganik medya propagandasıdır.

Ey insanlar! Şüphesiz, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve tanışasınız diye sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerliniz ona karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz, Allah en iyi bilen ve her şeyden haberdar olandır (Hucurat suresi 13)”

'HERKES KENDİ İŞİNİ YAPMALI'

Boynukalın’ın paylaşımlarının sorulduğu Özlem Zengin ise dün gece katıldığı bir televizyon programında konunun sorulması üzerine, “Kadın- erkek meselesine dair dini de referans yaparak, katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyorum ve bize fayda vermiyor. Tam tersine incitiyor, kadınları da incitiyor, bu alanda çalışanların yükünü arttırıyor. Ve daha önemli bu açıklamalar siyasetin yükünü artıyor. Siyaset çok ağır bir iş. O yüzden bence herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum” demişti.

BAŞ İMAMDAN YENİ AÇIKLAMA GELDİ

Özlem Zengin’in açıklamalarının ardından Ayasofya baş imamı Boynukalın bugün yeni paylaşımlarda bulundu. Boynukalın, Zengin'in adını anmadan şunları söyledi:

“Kur'an-ı Kerim'de ve Peygamber efendimiz (s.a.s)'in sünnetinde kadınlara iyi davranmayla ilgili bir çok emir olduğu hepimizin malumudur. Bu emirlerin hepsinin başımızın üstünde yeri var. Yine Kur'an-ı Kerim'de ve Peygamberimizin sünnetinde bugün yaşanan cinayet ve şiddet gibi sorunların çözümüne dair bir çok hüküm de bulunur. Ülkemizde bu alanda yaşanan sorunların kaynağı batıdan gelen ve bizim din, örf ve adetimize uymayan düzenlemelerdir. Sorunun kaynağı olan yerde çözüm aramak beyhude bir uğraştır. Müslümanlar çözümü Rablerinin dediğinde aramalı.”

"Tesettürü Allah'ın emri bilip bunu uygulayan kardeşlerimiz, siz bu davranışınızla İslam'ın bir şiarını/sembolünü yaşatıyorsunuz ve bizim için çok değerlisiniz; ancak Allah'ın dini bir bütündür ve biz erkeğiyle, kadınıyla dinin, Kur'an'ın hepsine iman etmekle yükümlüyüz. Aile toplumun, milletin, devletin en küçük birimidir. Kur'an-ı Kerim bu birimin yönetim hakkını erkeğe vermiştir (Nisa suresi 34). Dine, akla ve yaratılışa/fıtrata, insanın doğasına uygun olan da budur. Nitekim 2001'e kadar yürürlükte kalan eski medeni kanun ailenin reisinin erkek olduğunu kabul ediyordu. Yaratılışa/fıtrata ve adalete aykırı olan kanunların bir gün mağlup olması kaçınılmazdır. Yaratılışa, fıtrata, Allah’ın hükmüne karşı çıkanlar mutlaka bir gün yanlış yolda olduğunu anlayacaktır. Bizim amacımız bunun iş işten geçmeden anlaşılması.”