DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın TL'nin rekor düzeylerde değer kaybetmesinin ardından açıkladığı paketteki "TL mevduatlarına döviz kuru garantisi"ni "Tehlikeli bir oyun" olarak nitelendirdi.
Ali Babacan, Ankara'da Polatlı Ticaret Odası'nın istişare toplantısında konuştu. Babacan, "bankadaki TL mevduatlarına kur ne kadar artarsa artsın aradaki farkı ödemeyi" vaat eden düzenleme için, "Ortada tehlikeli bir oyun var. Yeni kararlar Hazine'nin borcunu olağanüstü artıracak" dedi.
Babacan, "Bir ülkenin hazinesi, kendi vatandaşına dövizle borçlanır mı? Bu nasıl millilik, nasıl yerlilik? Böyle onur kırıcı bir şey olamaz" görüşünü dile getirdi.
Ertdoğan'ın açıklamaları ve eş zamanlı olarak kamu bankalarının piyasaya döviz satışı yaptığının konuşulduğu saatlerde ve sonrasında ABD Doları'nın 17'lerden 13 TL'lere dönüşünü değerlendirirken, "Bu düşmüş görünen kur da düşük değil. Şu anda düşmüş görünen seviye bile eylül ayı başındaki 8,5 liralık rakamın yüzde 50 üzerinde. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar" dedi.
Erdoğan'ın talimatıyla Merkez Bankası politika faizlerinin yüzde 14'e indirildiğini, ancak Hazine'nin yüzde 22'ler düzeyinde faizle borçlandığını vurgulayan Babacan, Erdoğan'ın sözlerine gönderme yaparak, "Merkez Bankası faizi nass da, Hazine'nin ödediği faiz nass değil mi?" diye sordu.
Erdoğan'ın açıkladığı paketle Türkiye ekonomisinin "dolarizasyon"a sokulduğunu vurgulayan babacan, "Ekonominin iyileşmesi mümkün değil" değerlendirmesini yaptı.
TL mevduatlarına kur garantisinin "adını koymadan örtülü faiz artırımı" olduğunu belirten Ali Babacan, özetle şöyle devam etti:
"Bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltemezsiniz. Merkez Bankası faizi talimatla indirilmiş, Hazine borçlanmasında faiz 8 puan artırılmış ve sonuçta örtülü faiz uygulaması başlatılmıştır. Piyasada oluşturulan riskleri Hazine'ye transfer etmenin maliyetini Türkiye geçmişte yaşadı, şimdi de yaşayacaktır. Bu hükümet, 'Benden sonra gelecek olan bu maliyetlere katlansın' diyor..."
Babacan, asgari ücrete yapılan artışı değerlendirirken, "geçmiş enflasyon farklarının telafi edildiğini, ancak devam eden fiyat artışları nedeniyle asgari ücretlilerin alım gücünün artmayacağını” kaydetti.
