Bakan Mustafa Varank, İmamoğlu’nun Erzurum’da uğradığı taşlı saldırı ile 2011'de emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun polis şiddetiyle hayatını kaybettiği olayları kıyasladı.

Varank, “Şimdi 'seçim otobüsleri taşlanıyor' diye konuşanlar 2011 yılında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın otobüsü Hopa'da taşlanırken ağızlarını açtılar mı?” dedi.

Bursa Orhangazi'de konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da uğradığı saldırıya dair skandal ifadeler kullandı.

Varank, 2011'de emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun öldürüldüğü gün yaşananlardan Erdoğan’a mağduriyet çıkardı.

İmamoğlu'na yapılan saldırı ile Metin Lokumcu'nun polisin gazlı şiddetinde öldürüldüğü olayları kıyaslayan Varank, “Şimdi 'seçim otobüsleri taşlanıyor' diye konuşanlar 2011 yılında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın otobüsü Hopa'da taşlanırken ağızlarını açtılar mı?” ifadelerini kullandı.

Mustafa Varank şunları söyledi:

“Dün Bursa'da kent meydanında HDP'nin mitinginden çıkan bazı kimseler bizim oradaki standımıza sopalarla saldırmaya kalktı. Sinan Oğan'ın seçim otobüsüne dün bir saldırı oldu. İşte Erzurum'da bir olay yaşandı. Bunlar siyasette olmaması gereken işler. Siyasette şiddetin yeri olmaz. Bir şiddete karşıyız ama ikiyüzlülüğe de karşıyız. Şimdi 'seçim otobüsleri taşlanıyor' diye konuşanlar 2011 yılında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın otobüsü Hopa'da taşlanırken ağızlarını açtılar mı? Bir geçmiş olsun dediler mi? Demediler. O Kılıçdaroğlu var ya ne dedi biliyor musunuz? 'Rüzgar eken fırtına biçer' dedi. Şimdi o cümleleri kuranlar siyasette şiddetle ilgili 'Neden sesinizi daha çok yükseltmiyorsunuz?' diyorlar. İşte ben yükseltiyorum. Biz şiddete karşıyız. Siyasette şiddet olmaz ama siz de ikiyüzlülüğü bırakın. Burada diğer partilerin il başkanları var. Dün bizim standımıza saldırı oldu. CHP'nin il başkanı arayıp bir 'geçmiş olsun' dedi mi? İYİ Parti'nin il başkanı arayıp 'geçmiş olsun' dedi mi? DEVA'nın ki dedi mi? Koalisyonunkiler dedi mi? Hiçbiri geçmiş olsun demiyor. Onun için bu ikiyüzlülüğü de bırakmaları lazım. Eğer şiddete karşıysak toptan karşı olmamız lazım. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın otobüsü taşlanınca 'Böyle iş olmaz' demeniz lazım ama siz bunları demeseniz de biz her zaman doğrusunu yaptık. Tekrar söylüyoruz. Siyasette şiddet olmaz. Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Kime yapılıyorsa karşıyız. Kim yapıyorsa karşıyız ama biz işte bunlara fırsat bırakmayacağız. Provokasyonlara fırsat bırakmayacağız. Allah'ın izniyle 14 Mayıs'ta bayramımızı hep birlikte yaşayacağız. Coşkumuzu tüm Türkiye'ye göstereceğiz ve Allah'ın izniyle Türkiye'yi başka yarınlara, başka ufuklara hep beraber taşıyacağız."

NE OLMUŞTU?

Dönemin Başbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran 2011 seçimi kampanyası için Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 günü miting yapacağını öğrenen Hopalılar, Hidroelektrik Santrallarının bölgenin doğası üzerinde yarattığı tahribata ilgili itirazlarını duyurmak üzere basın açıklaması yapmak istedi.

Henüz Erdoğan ilçeye gelmemişken Hopalılara, kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesi başladı. Hopa’ya giriş çıkış yasaklandı.

Gün boyu süren müdahalede kullanılan kimyasal gaz nedeniyle ilçede gaz stoklarının tükendiği açıklandı.

Demokratik protesto hakkını kullananlar arasında emekli devrimci öğretmen Metin Lokumcu da vardı.

Lokumcu, maruz kaldığı yoğun gaz nedeniyle fenalaştı. Kaldırıldığı ambulansa dahi gaz atılan Lokumcu, aynı gün Hopa Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.