Şebnem Korur Fincancı, sağlıkçıların örgütlendiği TTB (Türk Tabipler Birliği) Merkez Konseyi Başkanı. İnsan sağlığı, tüm canlıların yaşama haklarını, insan haklarını ilgilendiren bir konuda, ortaya atılmış olan kimyasal silah kullanıldığı bilgilerinin doğru olup olmadığının araştırılması için açıklama yaptı. Bunu yapmak, herhangi bir yurttaşın olduğu gibi, Şebnem Korur Fincancı’nın da en doğal hakkı. Mesleği dışında bir alana girmiş değil. “Kimyasal silah kullanıldı” dediği de yok. Bu konuda kamuoyunda dolaşıma giren bilgilerin doğruluğu ya da yanlışlığının araştırılmasını istedi. Doktorların örgütünün başında bir insan olarak görevini yaptı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından hedef gösterilmesinin ardından, “Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, İstanbul’da gözaltına alındı.

Yürütme erkinin Yargı erkine bu ölçüde karışması, demokrasinin yoklunun, baskı yönetiminin arttığının göstergesi.

Olayla ilgili olarak TTB Genel Merkezi’nde bir basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamanın bir bölümü şöyle:

“Fincancı’ya yönelik soruşturma haberinin duyulmasının ardından TTB Hukuk Bürosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme yapıldığını, istenilmesi durumunda, Fincancı'nın uygun bir zamanda ifade için gelebileceğinin belirtildiği vurgulanan açıklamada“Bunun üzerine savcılık tarafından ifade için uygun bir vakitte davet edileceği bildirilmiş olmasına rağmen başsavcılık, Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınması sürecini başlatmıştır ve dahası bu süreci bir karalama kampanyasına dönüştürmüştür” denildi.

Amaç yıpratmak

Şebnem Korur Fincancı, yaptığı açıklamayla ilgili konularda bilgisine başvurulmak için ilgili yerlere çağırılabilirdi. Bir suçu saptanırsa yargılanabilirdi. Fincancı’nın bunlardan kaçması söz konusu değildi. Bu süreçlere karşı çıkmazdı. Bu yol izlense, kamuoyu önünde küçük düşürme çabası sonuç vermezdi.

Savcı, savunması alınmadan, yargılanmadan Şebnem Korur Fincancı’nın “görevden alınmasını” istemiş.

Savcı, kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştırmak için soruşturma başlatmalıydı. Kimyasal silah kullananları bulup yargının önüne çıkarmalı, bu konuda yayılan bilgiler doğru mu yanlış mı olduğunu araştırarak olayı aydınlatma yoluna gidebilirdi. Bu savlar araştırılsın açıklamasını yapanların peşine düşmemeliydi.

Bu uygulamalar, batışın çırpınışları olsa gerek. Baroları parçaladılar, sırayla öteki kurumları da parçalama, işlevsiz duruma getirme çabaları içinde oldukları anlaşılıyor. Korkutma, yıldırma çabalarıyla batışlarını önlemeye, geciktirmeye çalıştıkları görülüyor.

Bu gözaltı kararının ilk akla getirdiği, kimyasal silah kullanma suçunun üzerini örtmek için herkesi susturma çabaları olduğu anlaşılmakta. Kimyasal silah kullanılmışsa kendinizi parçalasanız bu ortaya çıkar. Dünya ülkeleri, bir ipucu yakalayıp bu gerçeği gözlerinizin önüne koyarlar. Kullanılmamışsa, bu konuda yapılan açıklamaların üzerine gidilmesinin hiçbir anlamı, açıklaması yok.