... bir otomat varmış ve bu otomat bir satranç oyuncusunun her hamlesine kendisine partiyi kesinlikle kazandıracak bir hamle ile yanıt verirmiş. Satranç tahtasının başında ise bir kukla otururmuş. Masa ne yandan bakılırsa bakılsın saydammış gibi gözükürmüş. Gerçekte ise masanın altında satranç ustası olan kambur bir cüce otururmuş ve kuklanın iplerini iplerle yönetirmiş.“
W. Benjamin

“Kör terör” belasıyla ne kadar da çok yüz yüze geldik. Ne kadar çok öldük, ne kadar çok ürktük ne çok korktuk. Ölüm Allahın emri terör olmasaydı deyip geçilecek bir cinsten değil. Terörün yarattığı ölümler bir ayrılık meselesi bir “kader” meselesi olarak görülemez.  Kimden gelirse gelsin kör terörü lanetlemek yetmez, onun ipliğini pazara çıkarmak da gerekir ki bu da ayrı bir mücadele ve birlik sorunudur.

İş cinayetleri/faciaları da keza öyle...

Her terör olayından sonra ortalık bir toz duman olur. Terörün kendisinden çok bu toz duman içerisinde başka şeyler konuşmamız istenir. Terörü yapandan çok “terörle arasına mesafe koymayan” illa biri bulunacak. Taşlanacak birini bulmak da hiç zor değil. Herkesin gözünün üstünde kaşı var...

Kutsal kitaplardan İncil'de yazıldığı söylenen anekdotu biliriz zinadan suçlanan kadını taşlayarak öldürmek isteyen kalabalığa Hz.  İsa’nın, “aranızda günahsız olanınız ilk taşı atsın “sözü üzerine kimse çıkıp taş atmayınca İsa kadını affeder. Kadına soran yok zaten! Kitap böyle yazsa da şimdi böyle bir mevzu olsa taş atmak için bir yarış olacağa benzer. Taşı atacakların günahsız oluşlarından değil “ben günahsızım” iddiasındaki günahkarların yarışıyla karşı karşıya kalmayız sadece. Zavallı kadını taşlamak için toplanan kalabalığın içinde olmayan ama kenarda izleyenler de yarışa girmeye can atarlar galiba.

Bu seyircilerden biri de bir vakitlerin ünlü siyasetçilerinden birinin kızı olması münasebetiyle burada adını ,sözünü anmaya değer görmeyenlere de hak vererek “ben de varım ,beni de görün” hezayanlarından ötürü söyleyeyim adını, Aslı Baykal. “Terör saldırıları iktidara yarıyor, gibi bir söylem üreterek devleti ve kurumlarını zan altında bırakmaya çalışıyorlar.  Siz de terörle mücadele edin o vakit, size de yarasın.  Bir maniniz mi var?” Kime diyor muhalefet mi terörle mücadele edecek. Bir manileri var evet iktidar değiller. Ellerindeki hangi yetkiyle ,güçle mücadele edecekler. Terörü kınamaları, bütün yönleriyle açığa çıkarılsın söylemlerini görmeyenlerin, iktidara payanda olma çabasını neyle ifade edeceğiz.

Eski istihbaratçı Mahir Kaynak’ın “olayın sonuçları kime yarıyor?”, “bu olaydan kim kazançlı çıkıyor siz ona bakın?” mealindeki sözlerini duymuştur okur. Bu analizi hatırlatanlar de hemen taşlanabilir.

Devletin zan altında bırakılması” olacak iş mi! Sadece bir iddiayı ve karşı iddiayı araştırılsın diye dile getiren Şebnem Korur Fincancı Hocanın başına gelenler hatırlansın diyeceğim ama, ondan önce artık ‘ana muhalefetten müstafi ‘ Baykal'ın kızıyla aynı fikirde olan içeriden “payandalar” geldi aklıma sadece biri, CHP Elazığ milletvekili Gürsel Erol. "Hiçbir şartta ve koşulda, sınır ötesinde sınır içinde yapılan teröre karşı operasyonlarda silahlı kuvvetlerin eylemleri sorgulanamaz, eleştirilemez asla. “

Sorgulanamaz ,eleştirilemez sözünü muhatapları söyleseydi anlamak daha kolay olmaz mıydı? Sorgulayınca bir şeylerin ortaya saçılmasından mı korkuluyor, eleştirilemez diyerek nasıl bir kutsallık atfedilir. Sınırların dışı bir kenara sınırların içindeki 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesini yapanlar başka bir ülkenin silahlı kuvveti miydi, onların gerekçesi de “terörle mücadele “değil miydi? Listeyi uzatmanın manası yok bilen biliyor zaten.

‘Satranç ustası kambur cüce’nin elindeki ipler ne kadar çok. Ne kadar çok meraklısı varmış...

Satranç oynayacak zekaya sahip olanlara cennetten arsa satamazsınız.“ Che, bu sözü kuklalara değil satranç oyununu gerçekten bilip oynayanlara söylemiş. Mesele bu oyunu ben de biliyorum bu oyun asıl benim işim diyecek olan bir başka “kambur cüce “ değil, rakip kambur cüce arayışında hiç değil, barış içinde insanca yaşam arayışında olanların birleşik gücünde saklı. Herkesin farklı herkesin eşit olduğu düzende. Bir maniniz yoksa 2023'te satranç oyunu başlayacak. Birlik olmaya karşı bir maniniz yoksa şah mat olacak. Yoksa ‘durmak yok yola devam’...