Savunmaya Savunma, Fark Hücumda

Çalkantılar ve dalgalanmalar sonrasında Euroleauge normal sezonu sona erdi ve dün de Play-Off heyecanı başladı. Sezonu 5. Tamamlayan Anadolu Efes, Olimpia Milano ile eşleşti ve saha dezavantajıyla çıktığı Milano’da dün serinin ilk maçında kazanarak 1-0 öne geçti. Ligin en saygın koçu diyebileceğimiz Ettore Messina’nın Final-Four iddiasındaki takımını yenerken adeta bir şampiyonun yüreğini parkeye yansıttı. Bu maç özelinde ayrıca Ergin Ataman’ı tebrik etmek şart keza ligin en iyi savunma yapan takımına son 4 maçta yenildiği sahada, taktiksel açıdan enfes bir yanıt vererek “Ben buraların takımıyım ve hocasıyım.” dedi.

Savunmaya Savunma, Fark Hücumda

Maçın başında Milano’nun her zamanki titiz ve disiplinli savunmasıyla ligin en iyi hücum takımı Efes’in opsiyonlarını tıkamayı planladığını gördük. Aslında bunda başarılı da oldular. Ancak Anadolu Efes, buna iki önemli faktörle cevap vererek fark yarattı. Milano’nun tüm geçiş oyunlarında ve setlerinde aynı ciddiyetle müthiş bir savunma yaparak maçı dengelediler. Yani Efes, “Sen bana sayı attırmazsan ben de sana attırmam.” dedi. Hatta bu öyle bir hale geldi ki ikinci periyodun yarısında neredeyse sayı görmedik. Diğer faktör ise sayı yönünden nispeten suskun kalan Larkin – Micic ikilisinin tüm yetenek ve akıllarıyla enfes bir oyun kuruculuk yapmaları. Başta Moerman olmak üzere Dunston, Anderson ve Pleiss’ın bunu çok iyi tamamlamaları, sıkışan oyunda Efes’i öne çıkardı. Larkin ve özellikle Vasa Micic, şutlarını daha erken bulsalar Efes için çok daha rahat bir maç bile olabilirdi. Maçın adamı ise bence Adrien Moerman oldu.

Anadolu-Efes

Milano’nun Gardını Düşüren Efes, Final-Four Yapar mı?

Böyle bir maç senaryosunda skorun 64-48 olduğunu düşünürsek Anadolu Efes’in ilk maçta birden fazla mesaj verdiğini söyleyebiliriz. Kadro derinliği, savunma sertliği, tecrübe ve iyi şutörlere sahip Milano’nun tüm bu silahlarını boşa çıkaracak kapasitede olduklarını hem de İtalya’da gösterdiler. Öyle ki bu maçta alev alev yana bir Larkin ya da Micic yoktu. Messina ve ekibi, savunma güçleriyle hiçbir maç buna izin vermemeyi birinci hedef olarak koyacaklardır ama ne Larkin ne de Micic’i Avrupa’daki hiçbir savunma, tamamen etkisiz hale getiremez. Milano’nun en önemli oyuncusu diyebileceğimiz Nicolo Melli’nin de sakatlığının ciddi olduğunu maç sonu Messina söyledi. Sonuç olarak Anadolu Efes, her zaman kendisinin en büyük rakibi olan konsantrasyon sorununu yaşamazsa fişi Perşembe günü çekip İstanbul’da F4 bileti almaya çok yakın. Ancak geçen yılki Real Madrid serisi, bundan da kolay başlamış, olay dönüp dolaşıp Simon’un son saniye üçlüğüne kalmıştı. O nedenle şampiyonun rakibi, yine kendisi.

Geçen Yılın Finali, Bu Yılın Yarı Finali Olacak mı?

Play-Off’un diğer maçında Barcelona, play-off yapması kendilerine de sürpriz olan Bayern’i evinde yenerek yeni bir sürprize izin vermedi. Tahminimce Barcelona, bu seride 3-0 ile geçer. Ve bu da geçen yılın Barcelona – Efes finalinin Final—Four yarı finali ihtimali anlamına geliyor. Ergin Ataman’ın “F4’e kalırsak Barcelona bizi yenemez” demesi de bu maçın Efes için son nokta olarak görüldüğünü gösteriyor. Anadolu Efes, çok iyi başladığı Milano serisini, kendisini gereksiz yormadan geçip Belgrad’da Barcelona’yı aşarsa finaldeki muhtemel rakiplerinin (Real, Olympiakos, Monaco, Maccabi) tümünden üstün olduğunun farkındalar. Ancak hiçbir maç da oynanmadan kazanılmıyor. Şu anda şampiyonluğun en büyük adayı Barcelona ve sonrasında da Anadolu Efes, bunu da herkes biliyor.

__________

* “Bir şampiyonun yüreğini asla hafife almayın” sözü koç Rudy Tomjanoviç tarafından Houston Rockets ile üst üste ikinci şampiyonluğu kazandığı maçın ardından yaşlı gözlerle söylediği ve sonrasında da sürekli atıf yapılan bir sözdür.