Konu: Kabataş-Fındıklı’daki Tramvay yolu etrafına sağlı sollu uygulanmakta olan sabit-sürekli betonarme parapet üzerine monte, uçları sarı varak süslemeli demir korkuluklar...

Kabataş tramvay durağından Fındıklı tramvay durağının oradaki trafik ışıklarına kadar yaklaşık 250 metre uzunluğunda kesintisiz bir sınır bitmiş durumda. Fındıklı durağından sonra da Tophane’ye doğru bu uygulama devam edecek gibi görünüyor. Dün yazdığım twit’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi (@ibb) beyaz masaya da gönderide bulundum ama her zamanki gibi otomatik cevap niteliğinde bir geri dönüş aldım.



KABATAŞ-FINDIKLI / 15 Aralık 2014

Tramvay özellikle çok gelişmiş ve insanların refah seviyesinin çok yüksek olduğu Avrupa şehirlerinde çok tercih edilen bir toplu taşıma aracı. Hem ekolojik -havaya zararlı gaz vermiyor oluşu ve düşük enerjili çalışabiliyor oluşuyla-, hem de şehir içinde çok gürültüsüz ve az titreşimli çalışabilen bir ulaşım aracı olması nedeniyle... Yani onu çok hoş yapan şey, varlığı ile yokluğu çok belli olmayan, diğer araç ve yayalarla aynı yolu kullanabilen bir araç olması. Sessiz ve zararsız. Elbette belli bir hıza ulaştığı için kaza riskleri oluşabilir ancak, bu riskleri önlemenin yolu hiçbir zaman etrafına beton parapet duvar örmek ya da demir parmaklıklar ile çevrelemek olmamalı.

Şehir insanını daha fazla medeniyetle tanıştırıp her toprak parçasını ortak kullanıma, yeşile kazandırmak hedeflenmeliyken, tramvay yolunun sadece tramvay tarafından kullanılmasını sağlayarak çok sıkıntılı başka zorlama durumlar oluşacaktır. Bunlar;

1. İnsanların kullanım alışkınlıklarını geçilemeyecek sınırlar ile zorla alt geçit ve trafik lambalarına yönlendirmeye çalışmak.

2. Acil durumlarda tramvay yolu ambulans, itfaiye gibi araçlar tarafından kullanılabiliyorken bu hayati kamu yararı da sınırlandırılmış olacak.

3. Parkta yaşayan hayvanlar her ne kadar onlar bile demir parmaklıklar olmadığı halde trafik lambalarından geçiyor olsalar da 250 metre uzunluğundaki bu sınırı yer yer geçmeye çalışırken yolda telef olabilirler.

Ne yapılabilirdi??

Toplu taşıma konusunda başarıyla uygulanmış örneklere bakıp mümkün olduğunca insan ölçeğinde çözümlemeler yapıldığı görülebilirdi. Örneğin, kenarlara beton parapet yerine yer yer yapılan bitki düzenlemeleriyle hem peyzaj, hem de paravan olma özellikleri kullanılabilirdi. Böylelikle gerekli durumlarda tüm canlılar zemini kullanabilirdi.

Umalım ki bu uygulama hızını alamayıp tarihi yarımadaya kadar gitmesin. Yanlışlığı görülüp giderilsin.

Hep duyduğumuz bir söz vardır “bir şehrin medeniyeti kaldırım yüksekliği ile ters orantılıdır” diye, bu orantıyı yeni yapılan korkuluklarla ilişkilendirmek ortaya hiç de olumlu bir sahne çıkarmamakta maalesef...

Yurtdışındaki pek çok olumlu özellikleri sebebiyle tramvayı yaşamın bir parçası haline getirebilmiş örnekler incelendiğinde, doğaya ve insana ne kadar saygılı şehir alanları sunulduğunu görürüz. Tramvay duraklarını bile çerçeveleme gereği duymayan, bariyersiz durak girişleri, kontrol etmeyi gerektirmeyen toplu taşıma bilet sistemleri, düzgün araç kullanımı, dikkatli yayalar, yaya yolları ve yaya geçerken duran araçlar...

Bir yanda umutla beklediğimiz medeni şehir yaşamı, diğer yanda gittikçe uzaklaştığımız sezgisine kapılmamıza neden olan yeni yanlış uygulamalar; “daha iyisine layık değilsiniz, gittikçe geriye gidiyoruz” der gibiler...

ÖRNEKLER


Motorlu araç kaçınılmaz ise yeşil kullanarak çözümlemeler yapılabilir.

(Yaya, Bisikletli, Otomobil, Yeşil, Tramvay)













Avrupa şehirlerinden örnekler: Fotoğraf Kaynakça: İnternet