Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP’li belediye başkanları olarak halkla iç içe olduklarını, sokağın nabzını tuttuklarını belirterek, “Bir de Cumhur İttifakı'na mensup siyasetçiler çıksın da görelim bakalım. Ben göremiyorum. Demek ki toplumda bir rahatsızlık var” ifadelerini kullandı. Seçer, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yeter, söz milletindir” sloganıyla seçim tarihini işaret etmesini de “Katılıyorum. Zaten biz de bunu söylüyoruz. Yeter. Söz milletindir. Söz bir kişinin ağzından çıkmamalı” sözleriyle değerlendirdi.

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Fox TV yayınında İlker Karagöz’ün sorularını yanıtladı.

Seçim tarihinin 14 Mayıs olarak açıklanmasıyla ilgili bir soru üzerine Seçer, “Mayıs’ın ortasıdır, sonudur, hazirandır, nisandır önemli değil. Artık seçim sathı mahalline girilmiştir. Fark ediyor mu üç gün sonra, üç gün önce” ifadelerini kullandı.

“SON SÖZÜ ALTILI MASA SÖYLER”

Altılı Masanın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı yönündeki soruya Seçer, “Hiyerarşik olarak da görev tanımı olarak da parti içinde böyle bir hukukumuz yok. Ama kendi aramızda konuşuyoruz. Sonuçta bizler Cumhuriyet Halk Partisi belediye başkanlarıyız. Partimizin tüzüğü vardır, genel başkanı vardır, kurulları vardır. Onların alacağı karar bizim için değişmez kararlardır.  CHP’nin belediye başkanıyım. Elbette gönlümden geçen sayın genel başkanımızdır. Son sözü Sayın Kılıçdaroğlu ve Altılı Masa söyleyecek. Biz Sayın Genel Başkanın dediklerine bakmak durumundayız” şeklinde yanıt verdi.

“HER ŞEY İHTİMAL DAHİLİNDEDİR”

Karagöz’ün, 11 Büyükşehir Belediye Başkanının olduğu kareyi gösterip “Buradaki isimlerden biri de Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi” diye sorması üzerine de Seçer, “Bu konuda elbette ki her şey olabilir. Her şey ihtimal dahilindedir” ifadelerini kullandı.

“BELEDİYE BAŞKANLARI OLARAK SÜREKLİ SOKAKTAYIZ”

Seçimlere giderken 2018 koşullarından çok farklı koşullar olduğuna dikkat çeken Seçer, “Siz bakmayın son 2 aydır cumhur ittifakı toparlandı, oy oranı artı, şu oldu, bu oldu. Emin olun bunlar algı yönetimi. Sokağa çıkıyor musunuz diye sordunuz. Elbette çıkıyorum. Peki yan komşum Zeydan Karalar sokağa çıkamıyor mu? Elbette çıkıyor. İstanbul’da Ekrem Bey sokağa çıkamıyor mu? Elbette çıkıyor. Ankara’da Mansur Bey sokağa çıkamıyor mu, Tunç Bey çıkamıyor mu? Hepimiz çıkıyoruz sokağa. Bir de Cumhur İttifakına mensup siyasetçiler çıksın da görelim bakalım. Siz görüyorsanız ben de görüyorum. Ben göremiyorum. Demek ki toplumda bir rahatsızlık var.  Böyle bir ekonomide, böyle bir düzensizlikte, böyle dengelerin bozulduğu bir ülkede vatandaşla sürekli iç içe olan, yan yana olan ah deyince duyan, acısını bilen, düğünü bilen bir yerel yönetici olarak bunlara kayıtsız kalmanız mümkün mü? Elbette ki çayını, çorbasını, okuma salonunu, yurdunu, kreşini, hasta bakımını yapacaksınız. Çocuğuna mama göndereceksiniz” dedi.

“KATILIYORUM. ARTIK YETER!”

“Çok net söylüyorum. Türkiye’de dengeler bozulmuştur. Türkiye’de devlet gelenekleri bozulmuştur” diyen Seçer, “Sayın Cumhurbaşkanı “yeter söz milletin” dedi ya. Katılıyorum. Zaten biz de bunu söylüyoruz. Yeter. Söz milletindir. Söz bir kişinin ağzından çıkmamalı. Devletin kaderi, toplumun geleceği bir kişinin ağzından çıkacak sözlere belirlenmemeli. Parlamenter sistem mi halkın iradesini yansıyor yoksa şu an ki sistem mi halkın iradesini yansıtıyor. Türkiye’nin süratle fabrika ayarları dediğimiz düzenine dönmesi lazım” diye konuştu.

“BELEDİYELERİ KAYBETMENİN ACISINI YAŞIYORLAR”

Metro projesinin hızlı ilerlemesi için kredi kullanmak zorunda olduklarını ancak Hazine ve Maliye Bakanlığının aylardır onay vermediğini ifade eden Seçer şunları söyledi:
“Buradan şu sonuç çıkıyor. Elini ayağını bağlayalım, halk karşısında itibar yitirsin, bak bir projeye başladı bitiremedi denilsin. Bütün mesele o. Tabi ki 4 ay sonra bu ülkede seçim var. Ondan sonra herhalde Türkiye’de her şey değişecek. Biz de rahatlayacağız. Süratle bu krediler de gelecek, imzalar da gelecek, engellemeler de ortadan kalkacak. Bugün emin olun, bunu iddialı söylüyorum, Mersin’e yaptığım her birim hizmetin 3 katını, 4 katını, Türkiye nomalleştiğinde yapacağımı iddia ediyorum. Mersin’de bize karşı bazı engellemeler oluyor. Hukuk dışı operasyonlar yapıldı, suçlamalar yapıldı, algı yönetimleri yapıldı. Tamamen mesele şudur: Belediyeler son derece iyi çalışıyor. Belediye başkanlarının halk indinde itibari had safhadadır. Daha önce kendilerinin yönetiminde olan belediyeler partileri için güç kaynağıydı, bunları kaybetmenin acısını, sıkıntısını yaşıyorlar. Bundan kaynaklanan refleksle belediyelerle, belediye başkanlarıyla uğraşılıyor. Tamamen böyle.”