Bu hafta ödüllü Türkiye filmi ‘Babamın Sesi’ ve ‘Evim Sensin’in yanı sıra uzun süredir beklenen James Bond serisinin son filmi ‘Skyfall’ ve ‘Hayalimdeki Aşk’ da gösterime giriyor.

James Bond serisinin 23. filmi olan Skyfall aktör Daniel Craig’in de 3. James Bond performansı olacak.

Skyfall aynı zamanda James Bond serisinin bundan önceki iki filminde yer verilmeyen Q ve Miss Moneypenny karakterlerinin dönüşüne sahne olacak. Q, Ben Whishaw, Moneypenny ise Naomie Harris tarafından canlandırılacak.

Yönetmen Sam Mendes 2008’deki filmi Quantum of Solace’ın ardından Skyfall’ın çekimleri için kolları sıvasa da yapımcı MGM’in yaşadığı finansal sorunlar nedeniyle çalışmalara bir süre ara verildi. 2010 Aralık ayına kadar da yapıma başlanamadı.

Bu iki yıllık sürede Mendes film hazırlıkları için danışmanlık yaptı. Yine aynı sürede orijinal senaryonun yazarı Peter Morgan de projeyi tamamen terk etti.

Son şeklini John Logan, Neal Purvis and Robert Wade’ın kaleminden alan senaryo 200 milyon dolarlık bütçesiyle 2011 Kasım ayından itibaren çekilmeye başladı.

1962’de başlayan James Bond serisinin 50. yılına denk gelen Skyfall’ın çekimleri İngiltere’nin yanı sıra Çin ve Türkiye’de tamamlandı. Filmin prömiyeri 23 Ekim’de yapıldı.

Eleştirmenlerin çoğundan iyi not alan filmle ilgili en dikkat çeken yorumlardan biri filmin hikayeyi oluşturan temaları aksiyon sahneleri uğruna harcamaması ve bu temaları ustalıkla ele alması şeklinde. Aktör Craig’in rolünü en az onun kadar iddialı Javier Bardem’in gölgesinde kalmadan etkili bir şekilde canlandırması da eleştirmenlerin dikkatini çeken noktalardan biri.

Christoper Nolan’ın yönetmen olarak Dark Knight serisinin ise konsept olarak esin yoluyla çok şey kattığı konuşulan Skyfall filmine yönelik eleştiriler ise süresinin (2.5 saat) çok uzun olması ve filmin üçüncü bölümünün ilk iki bölümden hız olarak çok kopuk olması gösteriliyor.

Filmin yapımcısı Barbara Broccoli Skyfall’un yönetmen Mendes’in elinden çıkan Quantum of Solace’ın devamı olmadığını söylerken benzerlikleri olduğu iddia edilen serinin başka bir filmiyle de Casino Royal ile de ilişkisi olmadığını belirtiyor. Broccoli, Skyfall’ın bundan sonrası için yeni bir üçlemenin başlangıcı olabileceğini de ekliyor.

Filmin kötü adamı Javier Bardem film gösterime girmek üzereyken verdiği en son röportajında oynadığı rolü üzerine konuştu. Bardem, yönetmen Mendes’in rol hakkında bilgi verirken ‘rahatsızlık’ üzerine vurgu yaptığını söyledi. “Canlandırdığım karakterin kimseyi tehdit etmesini istemedik. Rolümü oynarken asıl yapmak istediğim, her sahnede son derece rahatsız edici bir durum yaratmaktı. Konuştuğum herkeste bir rahatsızlık yaratmalıydım. Rolümün anahtar kelimesi ‘Rahatsızlık’ idi.

James Bond kadar büyük bir filmde daha önce rol almadığını söyleyen Bardem, “Bu kadar büyük bir ‘canavarın’ sahnede benim işimi nasıl etkileyeceğini merak ediyordum” demiş.

İspanyol aktör “Bu rol kendi kendimi keşfetmemi sağlayan çok yaratıcı bir süreçti” diye de eklemiş.

 

VE HAYALİMDEKİ AŞK (RUBY SPARKS)

Bunalımdaki bir yazarın verimini arttırmak için kendi hayal gücünü kullanarak hayali bir sevgili yaratması üzerine kurulu bu fantastik ve duygusal komedinin senaryosunu aynı zamanda filmin başrol oyuncularından biri olan Zoe Kazan yazmış.

Zoe Kazan ıskartaya atılmış bir manken ve Pygmalion efsanesinden esinlenerek çarçabuk 20 sayfada yazdığı senaryoyu 6 ay boyunca üzerinde çalışmaksızın bekleyeceği bir köşeye atmış. Altı ay sonra filmin konsepti üzerindeki düşünceleri netleşince tekrar ele aldığı hikayesinde Kazan, Woody Allen filmlerinden ve 1993 yapımı Hollywood komedisi Groundhog Day filminden esinlenerek senaryoya son şeklini vermiş.

Filmin baş karakteri Calvin’i o zamanlar erkek arkadaşı olan birinden esinlenerek şekillendiren Kazan senaryosunu paylaştığı Little Miss Sunshine’ın yapımcılarının (Albert Berger ve Ron Yerxa) dikkatini çekmeyi başarmış. Bu iki ismin vasıtasıyla yönetmen Jonathan Dayton’a ulaşan Kazan için bundan sonra kamera önüne geçip rolünü oynamak kalmış.

Film gerek sinemaseverlerden gerek profesyonellerden yüksek puan alıyor. Kadın-erkek ilişkileri üzerine kayda değer mesajları olan filmin özgün bir yapım olduğu anlaşılıyor.