HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul Esenyurt'ta Van derneklerinin düzenlediği kahvaltıda açıklamalarda bulundu.

Buldan, "Bize oy veren, bize gönül veren tabanımızı, seçmenimizi seçeneksiz bırakmamak bizim sözümüzdü, o sözümüzü tuttuk ve yerine getirdik. Belki bugün çok insan Yeşil Sol Parti'yi tanımıyor olabilir. Ama şimdi yapmamız gereken, Yeşil Sol'u herkese tanıtmak ve Yeşil Sol'u Türkiye'nin her yerinde birinci parti haline getirmektir. Tek hedefimiz, Yeşil Sol'u Türkiye'de birinci parti yapmak, AKP'yi bir tabela partisi haline getirmek" diye konuştu.

Buldan, Yeşil Sol Parti'nin milletvekili adaylarının da katıldığı etkinlikte konuşmasında şu sözlere yer verdi:

"14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimler, başta Kürt halkı olmak üzere, Türkiye toplumunun, Türkiye'de ötekileştirilenlerin, yok sayılanların; dini, kimliği ve kültürü inkar edilenlerin bir kader seçimi olacak. Seçimlerde büyük bir başarı elde edebilmenin tek yolu sadece ve sadece hazırlanan listeler değildir. O hazırlanan listelerinin içerisindeki isimler değildir. Biz, bu meseleye, bu davaya bir bireyin davası olarak bakmıyoruz. Biz, bu meseleye ve davaya, ‘halkımızın davası’ olarak bakıyoruz.

Ben kimim? Selahattin Demirtaş kimdir? Gültan Kışanak kimdir? Figen Yüksekdağ kimdir? Selahattin Demirtaş, bir Kürt olarak cezaevindedir. Figen Yüksedağ, bir Türk olarak cezaevindedir. Bugün Kürt halkının dili, kimliği, kültürü inkar ediliyorsa, Halkların Demokratik Partisi'nin yanında, Kürtlerin yanında yer alan ve onunla birlikte mücadele eden Türkiye halkları eğer cezalandırılıyorsa bu mesele çok büyük bir meseledir, bu dava çok büyük bir davadır. Biz, İstanbul'da listelerimizi hazırlarken tamamının Kürt olmasını çok arzu ederdik. Ama HDP fikriyatı, HDP'nin kuruluşundan bugüne kadar yürütmüş olduğu mücadele buna izin vermiyor. Bu mücadeleye baş koyan sosyalisti, devrimcisi, kadını, Ermeni’si, Süryani’si, Alevi’si, Sünni’si hepimiz hep birlikte bu sisteme karşı, bu tek adam rejimine karşı mücadele ediyorsak eğer, o zaman biz davamızı büyütmüşüz demektir. İşte HDP fikriyatı budur.

Stratejik bir karar aldık. Her şeye rağmen, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarma meselesini gündemden çıkardık. İlk ‘cumhurbaşkanı adayımızı çıkaracağız’ derken halkımızın yaşadığı coşkuyu, halkımıza vermiş olduğumuz morali bilmiyor muyuz? Bütün bunlara rağmen, AKP ve MHP iktidarına kaybettirmek için Sayın Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararını çok mu isteyerek aldık? Ama bu, bir gerekliliktir. AKP-MHP iktidarının 21 yıllık iktidarlık serüveninin bize yaşatmış olduğu zalimliklerin, kötülüklerin, zorlukların, hukuksuzlukların artık bitmesini bütün Türkiye halkı istiyor. Nereye gidersek gidelim, kiminle karşılaşırsak karşılaşalım herkesin söylediği tek şey var; ‘Bizi AKP'den kurtarın’ diyorlar.

Bize oy veren, bize gönül veren tabanımızı, seçmenimizi seçeneksiz bırakmamak bizim sözümüzdü, o sözümüzü tuttuk ve yerine getirdik. Belki bugün çok insan Yeşil Sol Parti'yi tanımıyor olabilir. Ama şimdi yapmamız gereken, Yeşil Sol'u herkese tanıtmak ve Yeşil Sol'u Türkiye'nin her yerinde birinci parti haline getirmektir. Tek hedefimiz, Yeşil Sol'u Türkiye'de birinci parti yapmak, AKP'yi bir tabela partisi haline getirmek. Bu kadar açık ve net konuşuyoruz."