Newroz’a katılım çağrısında bulunan HDP Eş Genel Başkan Pervin Buldan, “Omuz omuza verelim, birlikte yürüyelim” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün her yıl Newroz öncesi düzenlediği geleneksel dayanışma yemeği buluşması bu yıl Şişli’de bulunan bir düğün salonunda verildi. Dayanışma yemeğine HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Milletvekili Musa Piroğlu, HDP İstanbul Eş Başkanları İlknur Birol, Ferhat Encü, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri ve çok sayıda kişi katıldı. HDP İstanbul İl Eş Başkanları Birol ve Encü, geceye katılanlara teşekkür ederek, birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı.
 
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yollarının uzun, mücadelelerinin büyük olduğunu belirterek, “Bu zorlu yolda, büyük mücadele herkesin emeği ve mücadelesi ile büyük başarılar elde edeceğimize yürekten inanıyorum. İstanbul İl Örgütümüze bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

HDP KURTARICI GÜÇ

Türkiye'nin ve dünyanın her yerinde 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutladıklarını hatırlatan Buldan, “Gittiğimiz her yerde büyük bir umut, kararlılık var. HDP’nin Türkiye'de büyük bir umut olduğu, siyasette büyük bir çıkış yolu olduğu artık herkes tarafından kabul edilmiştir. Herkes artık HDP’ye kurtarıcı bir güç olarak bakmaktadır. Bizi ayakta tutan, güç ve moral veren ve bizi bu kadar coşkulu kılan da budur. Türkiye siyasetine, halklarına, toplumuna dağıtmış olduğumuz umuttur. Elbette ki bu umudu dağıtırken bu morali verirken siz halkımızdan alıyoruz umudumuzu, coşkumuzu ve kararlılığımızı. Bir kez daha halkımızın önünde saygıyla eğilmek istiyorum. İyi ki varsınız iyi ki bizimlesiniz ve iyi biz sizinleyiz” ifadelerini kullandı.

GERİ ADIM YOK

HDP’nin inandığını yapan, söylediğini yerine getiren güçlü bir parti olduğuna vurgu yapan Buldan, “Türkiye'deki bütün baskılar AKP ve MHP hükümetini bütün engellemelerine rağmen HDP, dimdik ayakta durmasını bilen bir partidir. Güzel olan, iyi olan her şeyi yapmaya hazırız. AKP ve MHP’ye ders vermeye hazırız. Yeter ki halkımız bizimle birlikte olsun. Çünkü biz her yerde hakkımız ile birlikte olmaya devam edeceğiz. HDP Kürt ile Türkü, Aleviyi, Sünniyi, Ermeniyi, Süryaniyi, Çerkesi, Lazı ve bu ülkede farklı kimlikler ve inançları, kültürleri buluşturan yegane partidir. Biz işte bunu gerçekleştirdiğimiz için, başardığımız için bugünkü iktidar bizimle uğraşmaktan, baskı uygulamaktan, engellemekten geri durmuyor, geri de durmayacaktır. HDP’yi sürekli hedef haline getirmelerinin tek sebebi elbette ki HDP’nin bugünkü siyaseti ve 3’üncü Yol çizgisinde ilerleyişidir. Onlara dert olsun HDP bu siyasetinden asla vazgeçmeyecek. Asla geri adım atmayacak, asla onların önünde boyun eğmeyecektir” diye konuştu.

‘BİZ ONLARI YARGILIYORUZ’

Buldan, sözlerine şöyle devam etti: ”Karşılarında güçlü bir HDP olduğu için başlatmış oldukları iki tane kumpas dava ile karşı ile çıkmak istediler. Birincisi, ‘Kobanê Kumpas Davası’, bir diğeri ‘HDP Kapatma Davası’. Yargı kılığına bürünüp de özellikle Kobanê Kumpas Davası ve HDP Kapatma Davasını nasıl ve hangi yöntemler ve iddianame ile karşımıza çıktıkların elbette çok iyi biliyoruz. Bu her iki davanın da asla hukuki davalar olmadığı ve siyasi davalarla karşımıza çıktıklarını elbette çok iyi biliyoruz. Ama arkadaşlarımızın Kobanê Kumpas Davasında hakikatleri ortaya koyup, arkadaşlarımızın onları yargılamasıyla, onların bizi değil bizim onları yargıladığımız bir davaya dönüştüğünü hepimiz görüyoruz, hepimiz tanıklık ediyoruz.

Çünkü bu davada gerçek bir iddianame yok. Söyledikleri ve iddianame içine koydukları, hayal ürünü 2 gizli tanığın söylediği yalan ve uydurma gerekçelerle karşımıza çıkan bir yargı, hükümet var. Kobanê kumpas davasında da HDP kapatam davasında da sonu nereye giderse gitsin gerçekler söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Siz yalanlarınızla Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı yargılayamayasınız. Uydurma kumpas davalarıyla Gültan Kışanak’ları, Aysel Tuğluk’ları, Ayla Akat’ları, İdris Baluken’leri Sebahat Tuncer’leri yargılayamazsınız. Esas yargılanan siz olacaksınız. Bu davaların sonucunda suçlu ve yargılanan siz olacaksınız. Bir gün bağımsız bir yargı önünde gerçek bir adalet önünde hesap veren elbette ki sizler olacaksınız. AKP ve MHP’nin kaybetmesinin önündeki tek büyük engel HDP’dir. Bizimle bunun için uğraştıklarını farkındayız. Sadece HDP’nin bugünkü siyaseti bile onları bugün engellemeye yetecek durumdadır.”

ÇİLLER AÇIKLAMASI

AKP-MHP’nin kendilerine başka yollar, yol arkadaşları aramaya başladığına dikkat çeken Buldan, “Son dönemlerde ortaya çıkan Tansu Çiller siyasetinin geri dönmesi onlarla ortak bir çizgide buluşmalarının yolunu zemini hazırlamaya çalışıyorlar. Her gün birbirlerine konum atıyorlar, bu konumlar üzerinden birbirlerine yeşil ışıklar yakıyorlar. AKP’nin geldiği nokta, sarıldığı siyaset yolu, 1990’larda bu ülkede faili meçhullerin baş mimari ile bir araya gelmekten başka yolları kalmamıştır. Allah kimseye bunların durumuna düşürmesin. Biz HDP olarak Türkiye halkları, ezilenleri, işçisi kadını çiftçisi, yoksulu ile zamlarla boğuşan Türkiye halkları ile birliktelik yolu çizerken onlar bir kez daha 90'lara dönüp Tansu Çiller ile yollarını birleştirecekler. Sizlere hayırlı olsun diyoruz. Tansu Çiller'in hayrını görürsünüz inşallah” dedi.  

EGEMENLERİN GÜÇ SAVAŞI

Ukrayna’daki savaşa da değinen Buldan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bugün Türkiye'de ve Türkiye'nin dışında tüm Ortadoğu da talep edilen en büyük şey olan bir barış politikasından bahsediyoruz. Ne Türkiye'de ne Ortadoğu da ne de dünyada ülkeleri yönetenler iktidarlarının devamı için savaşlara göz dikmiş durumdalar. Bugün Ukrayna'da dünyanın yakından takip ettiği bir savaştır. Bir güç savaşı olduğunu ve egemenlerin birbiriyle savaştığı bir savaştır ama Ukrayna halklarının bu savaşa onay vermediğini de biliyoruz. Her şeye rağmen bugün Ukrayna’da binlerce insanın yaşananı yitirdiği, topraklarını terk etmek zorunda kaldığı, bir kez daha savaşların ne anlama geldiğinin, savaşların acı kan ve gözyaşı olduğunun bilincinde olmamız önemlidir.  Türkiye’yi yönetenlerin Ukrayna'daki savaşta bir şekilde karşı çıktıklarını, sorunların çözümünün silahlarla değil diyalog ve müzakere ile çözüleceğine inanma noktalarına gelmeleri elbette ki önemlidir. Sadece dışardaki savaşlara değil kendi içinizdeki barışı da inkarı da, baskıyı da aynı samimiyetle bitirmeniz gerekiyor.”

TECRİT POLİTİKASINA TEPEKİ

Bugün Türkiye'de yaşananların çok vahim olduğuna vurgu yapan Buldan, “Bugün yaşanan o kadar acının üstüne cezaevlerindeki hasta tutuklular başta olmak üzere İmralı'daki tecrit politikası ve tutuklu siyasetçilerin olması kabul edilebilir bir durum değildir. Türkiye cezaevlerinde hasta tutuklular başta olmaz üzere cezaevlerinde binlerce hak ihlali yaşanıyor. Kendi halklarına bu kadar acımasız olan, hakları inkar eden, Kürtlerin dilini ve kimliğini inkar eden belediyesine kayyımları atayan, milletvekillerini cezaevine koyan, her gün milletvekillerine fezleke hazırlayan bir anlayışın barış konusunda ve diğer ülkelerdeki savaşlara karşı çıkma anlamında da daha samimiyete ve dürüstlüğe ihtiyacı var. Biz her şeye rağmen sadece Ukrayna’da değil dünyanın neresinde olursa olsun barış demeye, halkların bir arada özgür yaşamasına inancımızı her yerde ifade etmeye devam edeceğiz ta ki bu ülkeye barışı getirene kadar, adaleti, vicdanı, hukuku, hakikati ortaya çıkarana kadar” diye belirtti.

'GARİBE’YE SÖZ VERDİK'

HDP’nin her zaman haksız ve hukuksuz uygulamalar karşısında duracağını belirten Buldan, “Seçimlerde de AKP ve MHP’ye dersini vermek ve onları tarihin çöp sepetine atmak boynumuzun borcudur. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü biliyoruz ki onların bir Kürt düşmanlığı, kadın düşmanlığı var ama aynı zamanda demokrasiye düşman, barışa ve adalete düşman bir iktidarla karşı karşıyayız. Kürt sorunun çözmekten yerine derinleştirmekten hiçbir şekilde geri adamı atmıyorlar. Her gün yeni yeni ihlalleri ve sorunları karşımıza çıkarmaktan asla geri kalmıyorlar. AKP ve MHP hükümetine ders verecek olan bu Kürt, kadın, demokrasi düşmanlığı karşısında Türkiye halklarının demokrasi güçlerinin barış yanlılarının kadın ittifakının ve gençlerin ortak duruşu ile onlara mutlaka bu seçimlerde iyi bir ders vereceğiz. Bizler yolda büyük bedeller ödedik, belki ödemeye devam ediyoruz. Artık bu halklarımızın bedel ödeyecek acı ve zulüm çekecek, tahammül edecek gücü kalmamıştır. Biz bu siyasete başımızı, gövdemizi koyduk. Biz arkadaşlarımıza söz verdik, biz Deniz Poyraz’a söz verdik, Garibe Gezer’e, Selahattin Demirtaş’a, Gültan Kışanak’a söz verdik. Biz bu yoldan asla geri adım atmayacağımızı onlara da söyledik. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.

'NEWROZ ÖZGÜRLÜKTÜR'

Newroz’a da değinen Buldan, son olarak şunları söyledi: “Newroz halkların barış ve huzur içinde bir araya geleceği, milyonların birlikte halay çekeceği, horon tepeceği ve özgürlük ateşini yakacağı bir gündür. İstanbul’da Newroz’u da 20 Mart Pazar günü Yenikapı Meydanı’nda yapılacak. Buradan bütün Türkiye halklarına, İstanbul’da yaşayan bütün halkımıza seslenmek istiyorum. Newroz yeni bir gündür, barış ve özgürlüktür. Bugünde bir araya gelelim, omuz omuza verelim ve birlikte yürüyelim. Şimdiden hepinizin Newroz’unu kutluyorum çünkü ben burada olmayacağım. Ben Amed’den İstanbul’a Newroz özgürlüğünü ve barışını haykıracağım oradan buraya selam göndereceğim. Bir kez daha hepinize bizimle birlikte olduğunuz için yürekten teşekkür ediyorum.”
 
Konuşmaların ardından Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM) sanatçılarının seslendirdiği şarkılar eşliğinde halaylar çekildi.