Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 4 Haziran’da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yapacağı görüşme öncesinde Menbiç’e ilişkin açıklamalarda bulundu.

Washington’da yapılacak görüşmelerin ardından YPG’nin Menbiç’ten çekilmesine ilişkin yol haritasını Pompeo ile birlikte kamuoyuna açıklayacaklarını savunan Çavuşoğlu, “Bu yol haritasında somut adımlar var ve bunlar somut bir takvime bağlı. Somut adım: YPG buradan çıkarılacak. YPG'nin yerine yönetimde ve güvenlik kuvvetlerinde kimler yer alacak bunu da Türkiye ve ABD birlikte kararlaştıracaklar. ‘Yarısını sen, yarısını ben belirleyeyim’ diyebilirler. Hazırlık toplantısı ve uygulama safhası var. Uygulama safhası da öyle aylar filan değil” dedi.

Almanya’da Solingen katliamının 25. Anma törenlerine katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’ya dönüşte beraberindeki gazetecilere Türkiye-ABD ilişkilerine ilişkin şu açıklamalarda bulundu.

 ‘YPG ÇEKİLDİKTEN SONRA GÜVENLİK TEDBİRLERİNİ ALACAĞIZ’

YPG’nin Menbiç’ten çekilmesine Türkiye’nin nezaret edeceğini ve bu süreci yerinde denetleyeceğini savunan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“YPG çekildikten sonra güvenlik ile ilgili tedbirleri biz alacağız; boşluk oluşmasın ve başka terör örgütleri girmesin diye. Burada kriter, buranın demografik yapısı. Yüzde 90'dan fazla Arapların yaşadığı bir bölge. Kürtler yüzde 2 ise yönetimde de yüzde 2'den fazla olmaz. Menbiç modelini başarıyla uyguladıktan sonra Suriye'nin kuzeyinin istikrara kavuşturulması için de bu adımların atılması. Menbiç modeli daha sonrası için de bir model olacak. Başka şehirlere de gideceğiz, örneğin Rakka. Aynı şekilde Kobani. Nüfusu ağırlıklı Kürt ise yönetimin de Kürtler'den oluşması doğal. PKK, Kürtleri de sürgüne gönderdi. O Kürtlerin geri dönmesi lazım.”

‘ABD KANDİL’LE YPG ARASINDAKİ BAĞI KOPARMAK İSTİYOR’

Çavuşoğlu, bir soru üzerine, ABD’nin bundan sonraki süreçte YPG ile olası işbirliğini ne kadar ve nasıl sürdüreceğine ilişkin bir fikir ifade etmeyeceğini ancak kendisinin izleniminin “Kandil ve PKK bağlantılı olanları YPG’den çıkartmak istediği” olduğunu savundu.

Çavuşoğlu şunları kaydetti:

“Benim edindiğim izlenim, Kandil ve PKK bağlantılı olanları buradan çıkarmak istiyor. YPG ile Kandil arasında bağı koparmak istiyor. YPG ayrılacak nereye gidecek. Çöllere mi gidecek? Ne kadarına silah bıraktırıp normal hayata döndürecekler, bunların detayı önemli. İstihbarat, asker bunların detayını görüşüyorlar. Daha önce bir heyet geldi bizimkilerle görüştüler. Genelkurmay başkanlarımız bir araya geldiler. Uygulama safhasını gözetecekler.

‘BÜYÜKELÇİMİZ ABD’YE DÖNECEK’

Dışişleri Bakanı, ABD’nin İsrail’deki elçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasının ardından Türkiye’nin istişarelerde bulunmak üzere çağırdığı ABD Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın da 4 Haziran görüşmesi öncesi görevinin başına döneceğini açıkladı. Büyükelçi Kılıç’ın bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini aktaran Çavuşoğlu, “Benim ziyaretimde büyükelçinin orada olması önemli. Bir an önce gidip de 4 Haziran görüşmesine dönük hazırlıkları yapması önemli” dedi.

‘F-35 TESLİMİNDE ENGEL GÖRMÜYORUM’

Çavuşoğlu, son dönemde ABD Kongresi’nde Papaz Brunson’un tutukluğunun devam etmesi ve Rusya’dan alınmakta olan S-400 hava savunma sistemleri nedeniyle F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye teslim edilmesini engelleme girişimlerine ilişkin soruları da yanıtladı.

Bu uçakların teslimi konusunda “Benim şahsen bir endişem yok” diyen, Çavuşoğlu, “Çünkü bu, paraları ödenmiş, kapsamlı bir anlaşma. İçinde parça üretimi de var. Bugüne kadar taksitlerimizi ödemişiz. Bu anlaşma, S-400 veya başka bir konuya bağlı değil. ‘Benim canım sıkıldı, oynamıyorum’ diyeceği bir anlaşma da değil. Hukuki yükümlülükleri de var” dedi.

‘F-35’DE SON SÖZ ABD YÖNETİMİNDE’

Bakan Çavuşoğlu, şu ana kadar ABD hükümetinden “vermiyoruz” gibi bir baskının gelmediğini savunarak, şöyle konuştu:

“Biz NATO üyesiyiz, önemli bir üyesiyiz. Tüm bu alımlarımızı da müttefiklerimizden yapmak isteriz. Müttefiklerimiz de keyfi engeller çıkarmamalı. Savsaklamamalı. İhtiyacım varsa bir yerden karşılayamazsam mutlaka acil ihtiyacımı bir yerden karşılarım. Ama ben bir engel, problem çıkacağını düşünmüyorum. Kongrenin aldığı bazı yaptırım kararlarında, büyük bir bölümünde yönetime bir yetki payı bırakıyor. Sadece Rusya'ya yaptırım konusundan yetki hakkı bırakmadı. Ama büyük çoğunluğunda son kararı yönetim veriyor.”

Kaynak: Hürriyet