Rusya Federasyonu’nun, Çeçenistan’a müdahalesinden daha önce 1992 yılında, Çeçenistan ve Tataristan’ın red cevabı verdiği “Federasyon Anlaşması”na, bundan iki yıl sonra Şubat ayında Tataristan imza attı. Tataristan bu anlaşma da geniş özgürlükler elde etti. Fakat Dudayev uluslararası hukuka uygun ve bağımsız bir devlet olarak tanınmadan Rusya ile masaya oturmayı kabul etmedi. Kasım ayına geldiğimizde ise Rus yönetimi Çeçenistan’a ambargo uyguladı. Dudayev yönetimine karşı olan “Geçici Konsey” güçlerine de destek verdi. Geçici Konsey 26 Kasım 1994 tarihinde Dudayev yönetimi ile savaşmaya başladı. Rus Medyası tarafından Geçici Konsey’in hamlesi, demokrasi ve insan hakları hamlesi olarak duyuruldu.  Fakat Geçici Konsey, Rusya’nın desteğine rağmen Dudayev kuvvetlerince yenilgiye uğradı. Bu olayın ardından Yeltsin, Çeçenistan’a direkt müdahale kararı aldı. 11 Aralık 1994’te savaş başlamış oldu. Rusya, Şehir merkezlerini ele geçirdi ve bunun dışında kalan büyük alanda ise Çeçenler direnmeyi başardı. Rusya Çeçenistan’da bu durumu beklemiyordu. Rusya Savunma Bakanı Pavel Grachev, Çeçenistan’ın iki saate alınacağını belirtmesine rağmen 21 ay süren savaş, bu durumun kanıtı oldu.

ALİK

Rusya Federasyonu öncü olarak 131. Maykop piyade tugayını gönderdi fakat tugay Grozni şehrine girdiği sırada Rus ordusunun telsiz kanalına Çeçen komutan İsa sızdı. İsa’nın diyalogda olduğu kişi tugay komutanıydı. Kod isim olarak “Alik” kod ismini kullandı. Çeçen komutan ilk başta Rus tugayına askerlerini çekmesini söyledi. İsa ile Alik arasında şu diyalog geçti: “Alik, artık çok geç. Adamlarına geri çekilmesini söyle. Yapma bunu! Yapma bunu! Her durumda sen ve ben öleceğiz! Tüm bunların amacı ne? Bunu kim kazanacak? Sen ve ben hayatta kalmayacağız anladın mı? Eğer biz veya ben seni görürsek merhamet göstermeyeceğiz. Tıpkı senin yapmayacağın gibi, anladın mı? Bana misafir olarak gelsen daha iyi olur. Adamlarını geri çek. Annelerine yazık. Adamlarına yazık. Onları geri çek.” Dedi. Komutan İsa fakat Rus Komutan Alik, gerçek adıyla Tugay komutanı İvan Savin, ona verilen emirleri dinledi. Şehir merkezine yapılan hava saldırısı ile birlikte Ruslar şehir merkezlerine karadan girdi.

AYI KAPANI

Savaşta önde gelen aktörlerden olan Aslan Mashadov, Çeçen düzenli ordusunu kontrol ediyordu. Aslan Mashadov’da Dudayev gibi, SSCB ordusundan gelmeydi. Sovyetler Birliği dağılana kadar Albay rütbesinde askerlik yapıyordu. Sovyetler Birliği dağılınca da 1992 yılında genelkurmay başkanı oldu.  Savaş sırasında Mashadov’un bizzat kendisi çizdiği ayı kapanı taktiği ile Rus ordusu ile savaştı. Rus jetleri ise Grozni rafinerisini günlerce bombaladı. Bombalamadan kaynaklı Grozni’de hava siyah bulutlar ile çevriliydi ve hava ikmal noktası kestirilemiyordu. Bu durum Maykop tugayının ikmal sıkıntısı yaşamasına sebep oldu. Mashadov, Rus ordusunun ikmal hatlarına yöneleceğini biliyordu. Demiryolu’nu açmaya çalışan Rus Ordusu ağır kayıplara ulaştı. Maykop, 110 zırhlı aracının 102’sini, 28 tankın ise 20’sini burada kaybetti. Grozni’de ise 3 bin 500 Maykop askerinin 2 bini hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında Tugay komutanı İvan Savin’de vardı. Savaş sırasında Çeçen önderlerden olan Şamil Basayev ise Rusların geri çekilmesini sağlamak için bir eylem yaptı. Basayev, 1995 Haziran ayında Moskova’ya giden askeri cenaze konvoyunun içine askerleri ile sızdı. Tabutların içinde 150 kişi ile Budennovsk şehrine gittiler. polis durumu fark etti ve Rus polisi ile Basayev güçleri arasında çatışma çıktı. Buradaki çatışmanın ardından Basayev güçleri en yakındaki hastaneye yöneldi ve hastanede 700’den fazla kişi rehin alındı. Bu durum üzerine pazarlıklar yapıldı ve dönemin Rus Başbakanı Victor Çernomirdin ile uzlaşıldı. Bu uzlaşma ile ateşkes sağlandı fakat Rus ordusu şehirlere konuşlandı ve başta Grozni olmak üzere tüm Çeçen kentlerine insani yardım sağlandı. 

TRABZON’DAN SOÇİ’YE KALKAN FERİBOT

Sağlanan ateşkesin ardından tarih 16 Ocak 1996’yı gösterirken Trabzon’dan Soçi’ye giden bir feribot, içinde 177 yolcu ve 55 mürettebatı ile kaçırıldı. Feribotu kaçıranlar Çeçenistan’da ateşkesin gölgesinde yaşananlar ve Dudayev’in damadı Salman Raduyev’in Ruslar tarafından 250 askeri kuşatılmasının kalkması talebi vardı. Raduyev kuşatılmadan önce 9 Ocak 1996 yılında Dağıstan’ın Kızılyar kasabasında Rus askerleri rehin almıştı. Bunun üzerine Rus ordusu da Raduyev ve askerlerini çevrelemişti. Bu ablukanın kırılması için Türkiye vatandaşı ve Abhaz kökenli Muhammet Emin Tokcan ve beraberindeki eylemciler feribotu kaçırdılar. O dönemde Uğur Dündar feribota ulaşabilmişti. Orada yaşananlar ve savaşın sonu için bir sonraki yazıda görüşmek üzere…