Güney Afrika’nın Cape Town kentinden manken Marike, kendisine sık sık içki, yemek ve etkinlik bileti ısmarlandığını söylüyor. Bunun dış görünüşünden kaynaklandığını düşünüyor.

BBC Business Daily radyo programına konuşan uzun boylu, zayıf, kumral model “Bazıları bunun haksızlık olduğunu düşünebilir. Ama nasıl göründüğünüze baktığınızda bundan gurur duyuyorsanız, bunu korumak için çok çalışıyorsanız, bir sürü ücretsiz deneyim ve yan gelir elde edebiliyorsunuz… Bence bundan istifade edip keyfini çıkarmak gerekir” diyor.

Güzelliğe dayalı önyargılar sadece Hollywood, reklam dünyası ve sosyal medyayla kısıtlı değil: Her geçen gün daha fazla araştırma hayatın çekici kişiler için daha kolay ve daha kazançlı olduğunu gösteriyor.

Peki çekici insanlar diğerlerine kıyasla ne kadar daha fazla kazanıyor?

SOSYAL MEDYANIN GÜCÜ

Dünyanın dört bir yanında insanlar bu konudaki deneyimlerini sosyal medyada aktarıyor. “Güzel insanlar” sadece dış görünüşleri yüzünden kendilerine ikram edilen şeyleri anlatırken içlerinden bir kadın, yeterli donanıma sahip olmadan yaptığı bir iş başvurusuna sadece şirket müdürünün onu çekici bulması nedeniyle çağrıldığını düşündüğünü paylaşıyor.

Sosyal medya kadın-erkek pek çok kişiye, evlerini bile terk etmeye gerek olmadan sadece dış görünüşleri sayesinde geçinme imkanı sağlıyor. Marike “Güzellerin sahip olduğu ayrıcalıklar arttı. Bunda en büyük pay Instagram’ın” diyor.

Şirketler artık geleneksel medyayı takip etmeyen genç kitlelere ulaşmak için sosyal medyada birbirleriyle yarışıyor.

“Bir marka size çok sayıda ücretsiz ürün gönderebilir ve tek yapmanız gereken şey Instagram’daki takipçilerinize bu ürünleri tanıtmak” diyor ve ekliyor:

“Restoranların açılışları gibi çok sayıda etkinliğe davet ediliyorum. Tek yapmam gereken şey oraya gitmek ve eğlenmek. Bu durum restoranın işletmecisinin de işine yarıyor çünkü çekilen fotoğraflarla, mekanında çok sayıda güzel kadının eğlendiğini herkese göstermiş oluyor. Kişisel olarak gördüğüm ilgiden; ücretsiz etkinlik ve ürünlerden memnunum. Bütün bu deneyimleri ve fırsatları sadece güzel ve model olduğum için yaşayabilmem fantastik bir şey. Çünkü insanın çok fazla harcaması oluyor, özellikle de büyük bir şehirde yaşıyorsanız.”

ÇEKİCİ İNSANLAR PARAYI DA ÇEKİYOR MU?

Texas Üniversitesi’nden çalışma ekonomisi profesörü Daniel Hamermesh, çekici insanlara daha fazla ayrıcalık tanınması üzerine yıllardır çalışma yürütüyor. Hamermesh güzel kişilerin daha fazla maaş aldığını, daha kolay kredi çektiğini, daha iyi iş teklifleri ve yan faydalar aldığını söylüyor:

“Daha iyi göründüğünü düşündüğümüz kişiler daha iyi işler yapıyor ve karşılığında daha fazla şey alıyor. Dış görünüşe verilen değerle anılmayan üniversite öğretmenliğinde bile bu geçerli. Ekonomi alanında dahi, daha iyi görünen ekonomistlerin daha fazla para kazandığını görüyoruz.”

Hamermesh hiç beklenmeyecek sektörlerde bile güzel kişilerin diğerlerine kıyasla daha fazla para kazandığını söylüyor. ABD’de çekici bir işçinin hayatı boyunca ortalama görünüşlü bir işçiden 230 bin dolar daha fazla kazanacağını hesaplıyor. Bu hesapta saatlik ücretin 20 dolar olduğu varsayılıyor.

Bu modeli bir fon yöneticisi veya yatırım bankacısına uyguladığımızda ise fark miktar olarak çok daha fazla oluyor. Hamermesh, cinsiyete dayalı maaş farkının çekici insanlarda da geçerli olduğunu, çekici erkeklerin çekici kadınlardan daha fazla kazandığını söylüyor.

Erkekler arasında görünüme dayalı kazanç farkı yüzde 10 olurken kadınlar arasında bu fark yüzde 5 civarında.

Pek çokları güzelliğin net bir tanımının yapılamayacağını düşünse de Hamermesh bu fikirde değil. Çoğu kişinin kimin çekici olup kimin olmadığı konusunda fikir birliğine varabileceğini söylüyor:

“Sizinle sokakta yürüyüp 10 kişiye baksak, bir iki güzel veya yakışıklı kişi görürüz ve bunların kim olduğu konusunda da uzlaşırız. Güzellik algımız ırklara dair fikirlerimizin de üstünde yer alıyor. Güzel bir Afrikalı kadın tüm dünyada güzel bir kadın olarak algılanacaktır. Aynısı Asyalılar için de, beyazlar için de geçerli.”

Botox ve dudak dolgusu gibi kozmetik prosedürler gittikçe yaygınlaşsa da Hamermesh bunların insanları daha çekici göstermeye yetmediği görüşünde:

“İnsanlar bunların kendilerine yardımcı olduğunu söylüyor. Daha iyi gözükmek için daha iyi kıyafetler, daha iyi makyaj malzemeleri alıp saçlarına daha fazla özen gösterebilirler. Fakat Şanghay’da kadınlar üzerinde yapılan bir araştırma, güzel gözükmek için daha fazla para harcayan kadınların diğerlerine kıyasla çok az daha güzel algılandığını ortaya koydu.”

Konu dış görünüş ve kiloya gelince, yazar Emily Lauren Dick kilo ayrımcılığının yaygın olduğunu düşünüyor.

Pek çok ülkede yasalar ırk, cinsiyet, etnik köken, engellilik durumu ve yaş temelli ayrımcılığı yasaklasa da Emily çekici görülen ve görülmeyen kişilere dair ayrımcılık konusunda hiçbir düzenleme olmadığını, şirketlere bu konuda eğitim verilmesi gerektiğini söylüyor:

“Kilolu bedenlerden korkmak ve nefret etmek anlamına gelen şişman fobisi ırkçılıktır. Kölelik başladığında beyaz kadınlar kendi bedenlerini siyah kadınlardan farklılaştırma ihtiyacı duydular ve buna buldukları yanıt zayıflıktı.”

Reklamlar ve filmlerde kilolu kişilerin “sevilemez ve aptal” kişiler olarak gösterildiğini söyleyen Kanada’da yaşayan yazar, bu algının günlük yaşamda kilolu kişilerin zorbalık ve tavizle karşılaşmasına yol açabileceği uyarısında bulunuyor:

“Kilolu kişiler zayıf iş arkadaşlarına kıyasla daha düşük maaş alıyor ve bunun arkasında da bu kişilerin değerlerine yönelik algılar var.”

Bilim de onun teorisini destekliyor gibi gözüküyor. Kısa süre önce İngiltere’deki Sheffield Hallam Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada işverenlere özgeçmiş örnekleri dağıtıldı. Her şeyi aynı olan CV’lerin tek farkı fotoğraflardaki kişilerin kilosuydu. Sonuçta işverenlerin daha zayıf kişileri işe alma eğiliminde olduğu ortaya çıktı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün obez insan sayısının bir milyarı aştığını tahmin ettiği günümüz, kilo ve güzellik arasında kurduğumuz bağları sorgulamak için ideal bir zaman olabilir.

Çekici insanları kayırmak yeni bir şey değil, Hollywood yıldızlarından sıradan insanlara kadar herkesi nesillerdir etkileyen bir durum. Fakat model Marike, toplumun dış görünüşe olan takıntısına karşı gelişen direncin fark edilir hale geldiğini ve moda endüstrisinin de değişmeye başladığını söylüyor:

“Günümüzde insanlar hikâyeleri olan modeller, sanatçılar ve aktörlere daha fazla ilgi duyuyor. Hatta modellik ve oyunculuk dışında şeyler yapan, başka alanlarla ilgilenen kişilere de ilgi duyuyorlar. Bu yüzden kişilik önemli bir hale geldi. Bu artmakta olan bir trend ve harika bir şey olduğunu düşünüyorum.”