Muhatabını doğrudan hedeflemeyen sözleri hiç kimse üzerine almıyor. Herkes kendini doğru tavırla donanmış sanıyor. Kararlı ve tutarlı bir tavırla sahibine söylenmeyen sözlerin buz üstüne yazılan yazılardan bir farkı kalmıyor. Onlar da kendini âlim, kanaat önderi saymaya devam diyor. Bu yüzden bu yazımızı doğrudan muhatabına, “meclisin ta orta yerine” söyleyeceğiz.

Önümüzde çok kritik bir cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi var. Eğer cumhurbaşkanlığını kaybedersen milletvekilliğinin bu sistemde çok da işe yaramadığını görüyoruz. Bu yüzden millet ittifakının ve bizim mahallenin partisi CHP’nin bir an önce doğru politikalara dönmesi gerekiyor. Benim de kanaatim odur ki Sayın Kemal Kılıçdaroğlu iyi politikalar izliyor ancak ne hikmetse araştırmalarda CHP yüzde 25 rakamını geçemiyor. Kanımca bunun en büyük nedeni il ve ilçe örgütlerinin partiden daha çok ya seçilmek için ya da seçilmesini istediği aday için çalışması. Bunu tarafsız bir gözle bakan her partili çok rahat görüyor. Bu yüzden il ve ilçe örgütlerinde yeterince önlem alınmalı gerekiyorsa eğitim de verilmelidir. Milletvekilliği bir parti mesleği olmaktan çıkarılmalı hemen şimdi 2 dönem sınırlaması getirilmelidir. CHP bunu yaptığında birçok faydayı bir anda görecektir. Kişiye değil kişiliğe önem veren, bireylerin değil partinin yıldızlaştırıldığı, ideolojinin önde tutulduğu bir siyasal tutuma hemen şimdi geçilmelidir. Yönetimler ideolojik bilgisi ve siyasal tavrı sağlam üyelerce genel merkezce desteklenmelidir. Hedefe varmak için hatalarını görmezden gelip seçilecek yanlış kişilerin partiyi götüreceği bir çıkış yolu yoktur. Bunun örneklerini bir önceki Milletvekilliği, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük yaşadık. Sokağı ihmal eden bir muhalefetin bunun zararını seçimlerde göreceğini düşünüyorum.

Türkiye’nin kurucu partisi CHP’ye bu zor dönemde çok ihtiyacı vardır. Bu karanlıktan CHP’siz çıkılabileceğini düşünmüyorum. Bu nedenle parti bir an önce kaynayan örgütlere müdahale etmeli süreci kazasız atlatmak için gerekli önlemleri almalıdır. Seçim çalışmalarına bütün egolarından arınmış sadece insan olabilmiş üyeler görevlendirilmelidir.

Benim bir yazar olarak görevim doğruları yazıp anlatmaktır. Doğru hiçbir ideolojiye ve siyasal amaca kurban edilemez.