Gerek dünya gerekse Türkiye’de cinsel yolla bulaşan hastalıklarda artış var. Dünyada her gün bir milyondan fazla insana cinsel yolla virüs, bakteri veya parazit bulaşıyor. Türkiye’de cinsel sağlıkla ilgili doğru ve güvenilir bilgilere erişiminin kısıtlı, kondom gibi önleyici yöntemlerinse pahalı olması bulaşma riskini artırıyor.

Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakları, temel insan haklarının içinde yer alıyor. Sık görülen, çoğu zaman belirti vermeyen ve önemli sağlık problemi olan cinsel yolla bulaşan (aktarılan) enfeksiyonlar (CYBE) tedavi edilebilir ya da kontrol altına alınabilir.

30’DAN FAZLA ETKEN VAR

Mesude Erşan'ın Diken'de yer alan haberine göre, 30’dan fazla bakteri, mantar, virüs ve parazit cinsel yolla bulaşan (aktarılan) enfeksiyonlara (CYBE) yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dört CYBE’den biriyle karşılaşan 374 milyon (yılda) kişi olduğunu tahmin ediyor. Bunların 129 milyonu klamidya, 82 milyonu gonore, 7.1 milyonu sifiliz ve 156 milyonu trikomonas.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2020’de 73 kişi gonore, 530 kişi klamidya ve 2 bin 177 kişiyse sifiliz tanısı aldı. Küresel verilere göre klamidya, sifiliz, gonore ve trikomonas gibi CYBE’ler artıyor. Bunlar bildirimi zorunlu hastalıklar. Ancak Türkiye’de gerçek sayıların resmi rakamların üzerinde olduğu düşünülüyor.
Öte yandan hepatit B ve C de CYBE’ler arasında. Her yıl 1,5 milyon kişi hepatit B, 1.5 milyon kişi de hepatit C tanısı alıyor. Human papiloma virüs (HPV) enfeksiyonu diğer sık görülen CYBE’lerden biri. Türkiye’de bildirimi zorunlu hastalıklar arasında bile yer almıyor. HIV de dünya ve ülkemizde sorun olmaya devam ediyor.

BÜTÜN CYBE’LER AYNI YOLLA BULAŞIYOR

CYBE’ler 15-45 yaşları arasında en sık görülüyor. Vajinal, anal ve oral yoldan cinsel aktiviteyle bulaşıyorlar. CYBE’lere neden olan mikroorganizmalar, ayrıca cilt teması, kan ürünleri ve doku transferi gibi yollarla da geçebiliyor. CYBE’ler HIV’in bulaşma olasılığını arttırıyorlar. Bu enfeksiyonların ciddi sonuçları olabiliyor: Düşük, ölü doğum, kısırlık, dış gebelik, kanser, düşük ağırlıklı ve erken doğum, sepsis, zatürre, yenidoğan konjonktiviti, doğumsal anomaliler ve erken ölümler.

CYBE karşı önlem almak mümkün. Ancak bunun için çocuk ve gençlere, uygun cinsel sağlık eğitimlerinin verilmesi gerekiyor.

Gençler fizyolojik olarak CBYE’lere daha duyarlı. Enfeksiyon bulaşma ihtimali, riskli davranışlarla doğru orantılı artıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV)’nın ortak çalışmasına göre, her üç gençten biri, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan nasıl korunacağını bilmiyor.

Uludağ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. E. Halis Akalın, cinsellik yaşının giderek düşmesinin ve CYBE’lerle ilgili bilgi ve farkındalığın düşük olmasının söz konusu hastalıklarının yaygınlaşmasına zemin hazırladığını söyledi. CBYE’lerden korunmak için önlem alınmayla ilgili bilinç eksikliğine de dikkati çeken Akalın, “Cinselliğin başlama yaşı giderek düşüyor. Ancak çocukların, gençlerin cinsel sağlıkla ilgili iyi bir eğitim aldıklarını düşünmüyorum.  Eğitim orta öğretimde başlamalı. Bütün CBYE’ler aynı yolla bulaşıyor. Eğitimle hepsinden korunmak mümkün olabilir. Kondom kullanımı, güvenli seks CBYE’lerden koruyor” dedi.

GENÇLERİN BÜTÜN YAŞAMINI ETKİLİYOR

Gençlerin gerek CYBE önleyici bilgiye gerekse test ve tedavi hizmetlerine erişimi önemli dedik. Ancak Türkiye’de gençlerin ilgili doğru ve güvenilir bilgilere erişimi kısıtlı. Bu gençlerin, cinsellikle ilişkili tutum ve yaklaşımlarını etkiliyor. Kısıtlılık gençlerin cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlar, istenmeyen ve riskli gebelikler, cinsel şiddet ve flört şiddetiyle ilgili olumsuz deneyimler yaşamasına da sebep olabiliyor.
bizimaramizda.org platformu Türkiye’de gençlerin cinsellik ve cinsel sağlıkla ilgili konularda güncel ve bilimsel verilere dayalı bilgilere ulaşabilecekleri ilk kapsamlı cinsellik eğitimi web sitesi. Platformun yürütücülüğünü Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği yapıyor. Platforma gelen sorular, cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlar ve gebelikten korunmayla ilgili çok fazla bilgi eksikliği olduğunu ortaya koyuyor.

‘YARGILAMAYAN, GENÇ DOSTU HİZMETLERE İHTİYAÇ VAR’

Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu CİSÜ Platformu sözcüsü Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği Program Koordinatörü Beste Acevit şöyle devam etti: “Gençler güvenilir ve doğru bilgiye erişemediğinde ihtiyaçları olan hizmete ulaşmaları da zorlaşıyor. Etkili korunma yöntemleri yerine, geleneksel uygulamaları tercih edilebiliyor. Riskli davranışlarda bulunabiliyor. Bilimsel olmayan bilgiler, kendilerine zarar verebilecek uygulamalara itebiliyor. Gençlerin yargılamadan uzak, genç dostu sağlık hizmetlerine erişmesi çok önemli. Yaşa, kültüre, cinsiyete, cinsel yönelime, cinsiyet kimliğine duyarlı, kapsamlı, kapsayıcı sağlık hizmeti temel ihtiyaçlar arasında yer alıyor.”

Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği’nin hazırladığı ‘HIV Başta Olmak Üzere Cinsel Yolla Aktarılan Enfeksiyonlarla ilgili Gençlerin Bilgi ve Hizmetlere Erişimi: Sanal Akran Soru Sor Alanı Analizi Raporu‘ da cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili en çok ihtiyaç duyulan bilginin test ve tanıya dair olduğu gösteriyor. Rapor gençlerden gelen soruların analiziyle hazırlandı. Soruların yüzde 23’ü güvenli cinsellik ve onay, yüzde 17,5’i beden, yüzde 14,2’si cinsel haklar ve gençlerin durumu, yüzde 10,6’sı cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlar, yüzde 9,3’ü istenmeyen ve/veya riskli gebeliklerin önlenmesi, yüzde 6,3’ü HIV ve AIDS ile ilgili. Acevit, “Gençler bu enfeksiyonlara dair temel düzeyde güvenilir bilgiye ve sağlık hizmetlerine erişemiyor” dedi.

GENÇLER AYRIMCILIK VE DAMGALANMAKDAN ÇEKİLİYOR

Doğru ve yeterli bilgiye ulaşılamaması HIV başta olmak üzere cinsel yolla aktarılan enfeksiyon tanısı alan gençleri ayrımcılık ve damgalanmayla karşı karşıya bırakıyor. Acevit, şunları dedi: “Bunu partnerleriyle ilişkilerinden, sağlık hizmet sunucularına kadar farklı sosyal çevrelerde yaşıyorlar.

Dışlanma, taleplerini dile getirme konusunda çekinme, sağlık hizmetini hiç almama ya da yarıda bırakma gibi sorunlara yol açıyor. Karşılanmayan ihtiyaçlar attıkça gençler olumsuz koşullarla karşılaşmaya devam edecek. Bu durum HPV’ye bağlı kanser olasılığını, dünyada artışta olan gonore, klamidya, sifiliz vb. enfeksiyonların gençler arasında aktarımının yükselmesi, HIV ile yaşayanların maruz bırakıldığı ayrımcılığın derinleşmesi, partner şiddeti gibi ciddi sorunları doğurma riskini de barındırıyor.” 

SEKS İŞÇİSİ İÇİN KONDOM KÜLFET OLDU’

Seks işçileri CYBE açısından riskli grupta yer alıyor CİSÜ Platformu Sözcüsü Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği Genel Koordinatörü Melis Arslan, seks işçilerinin de cinsel sağlıkla ilgili doğru bilgiye erişim açısından sıkıntı yaşadığını söyledi. Cinsel birliktelikle aktarılan enfeksiyonlardan korunmanın en etkili yolunun kondom (prezervatif) olduğunu belirten Arslan, şunları söyledi: “Ülkenin ekonomik durumundan dolayı kondoma erişim çok güçleşti. Seks işçileri kondoma erişimde sıkıntı çekebiliyorlar. Kondom alamamak, enfeksiyonları hem müşterilerden seks işçilerine hem de seks işçilerinin başkalarına aktarmasına yol açabiliyor. Çalışmalarımıza göre bir seks işçisi ayda yaklaşık 350 kondom (ilişkide birden fazla kondom gerekebiliyor) kullanabiliyor. 10-12’lik paketler, 100-150 lira bandında. Bu çok büyük ve erişilemeyecek bir külfet oldu. Korunma materyallerine erişimin önünün açılması çok önemli.”

Arslan sözkonusu enfeksiyonların en büyük belirtilerinin, ‘hiçbir belirti göstermemek’ olduğunu söyledi: “Bazıları ‘ben temizim, bende herhangi bir enfeksiyon yok, bak bana ne kadar sağlıklı görünüyorum’ diyerek veya daha fazla para teklif ederek seks işçilerini kondom kullanmamaya ikna etmeye çalışıyorlar. Aynaya bakınca enfeksiyonla enfekte olup olmadığı anlaşılmaz. Bağışıklık sistemi insandan insana değişir. Örneğin HIV, 10-12 yıl hiçbir belirti göstermeden varlığını sürdürebilir ve kondomsuz ilişkiye girildiği sürece de aktarılır. Kondomsuz ilişkiye girerek enfeksiyonları birbirlerine aktarmaya, toplum sağlığını olumsuz etkilemeye devam eden bir sürü kişi var. Cinsel sağlıkla ilgili doğru bilgiye erişim artırılmadan, önleyici yöntemlere ulaşım kolaylaşmadan cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlar etkili olur.”

Kayıtlı seks işçilerinin düzenli aralıklarla testlerini yaptırmaları yasal zorunluluk. Ancak kayıtsız çalışanlarda bu sorumluluk tamamen seks işçisinin. Çoğunun sosyal güvencesi yok. Arslan, “Örneğin trans kadınlar hem de cinsiyet kimlikleri hem de mesleklerinden dolayı sağlık kurumlarında ayrımcılığa maruz kalacaklarını bildikleri için gitmemeyi tercih ediyorlar” dedi.