Siyaset azgelişmiş toplumların ekmeği, işi ve kimliğidir. Siyaset bu tür ülkelerde gerçekten ekmek verir, iş verir, kimlik verir. Aidiyet oluşturur. Sağı, solu fark etmez metot aynıdır. Bu sebeple siyasal fanatizm az gelişmiş ülkelerin kaderidir. Türkiye'de sadece muhtar adaylığı kavgalarında kaç kişi öldürülmüş, göçmüş ve kaç aile birbirine düşmanlaştırılmış bilen var mı?
Siyasal fanatizm körlüktür ve bir futbol taraftarlığından öte değildir. Türkiye siyaseti işte budur. Ülkenin bu halde olmasının sebeplerinden biri budur.
Yazımın konusu bu değildi. Yine de bir önsöz olarak siyasetin vasatlığından bahsetmiş oldum.
En son ne zaman roman okudunuz? Bir de bu süreçte ne okudunuz sorusunu eklemek gerekir, çünkü o denli garip yazarlar ve yayınlar var ki anlamak zor.
Anlamak zor ama anlamak zorundayız. Sosyal medya edebiyatı diye tarif edebiliriz bu yeni yazar ve yayıncılık seklini. Okumak değerli değil sadece, ne okuduğun da önemli. Ürkütücü derecede vasat ve cesur metinler var piyasada. Cesareti vasatlığından, alt yapısı olmayışından ve rezilliğin alenileşmesinden alıyor. Taşra reklamcıları gibi kitap basmış bu yığınların en komik yanları bir fuarda misal kitabı satın alanlar ile resim çektirip sosyal medyalarında paylaşmalarıdır. Ne komik ve acınası...
Bu da yazının konusu değil.
"Edebiyat yenilgi dönemlerinde altın çağını yaşar", böyle ya da buna benzer bir cümle okuduğumu hatırlıyorum. Söyleyen Milan Kundera olmalı. Ne cümle, ne de söyleyen kesin değildir. Durum buyken "Hepimiz tükendik artık" sözünün Milan Kundera'nın olduğunu kesinlikle iddia edebilirim.
"Hepimiz tükendik artık." Hızlı ve tüketici bir çağın içindeyiz. Twitter perspektifi ile hayatı yaşıyoruz. Edebiyat, siyaset, sinema, müzik, felsefe her şey 280 karaktere sığdırılmalı. 280 karakter üzerinden oluşturulan bir hayat. Layklı (beğenmeli) bir hayat üstelik. Beğendim bitti gitti. Bu yeni çağın realitesidir. Anlamak gerekir, ayak uydurmak değil.
Mankurtlaşma, körleşme makinalaşma ve hız. Bu gidişat vasatlık üretiyor.
Edebiyat; sosyal medya edebiyatı.
Yazarı; Vasat, cesur ve tüccar heveslisi...
Demin size vasat gariban kitap basanların çabalarından bahsettim. Ayrıca bir sektöre dönüşen özel kalemli, menajerli, profesyonel reklam ajanslı yazarlar da oluştu. Milyonlarca satan endüstrileşmiş yazarlar da var öte yanda.
Siyaseti; Sığ, popülist, faşizan...
Siyasetçisi; Lümpen ve cesur...
Zamanın ruhu buyken çıkış nasıl olacak?
Huruç'a hazırlanmak gerekir.
Çünkü Huruç bir çıkıştır. Kuşatmadan çıkmak için edebiyatta, sanatta, felsefede, siyasette hazırlık yapmak gerekir. Toplumsal ve bireysel hazırlık gerekir. Bunun en basit ve öncelikli yolu ise sakinleşmek, yavaşlamak (Ricat) ve benzerlerin ile koordine olmaktan geçiyor.
Dünyanın her dönem bunalımları olur. Çıkış da nihaidir. Umut var.
