İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini içeren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi aleyhine açılan davalarda bir Danıştay Savcısı daha mütalaasını verdi.

Savcı, “İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilemez” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshine karşı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Danıştay’a yaptığı başvuruda, savcı mütalaasını açıkladı.

Akşener’in daha önce yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a yaptığı başvuru reddedilmiş, başvurunun esastan incelenmesine geçilmişti.

İnceleme kapsamında Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, davaya konu başvuruyla ilgili mütalaasını verdi.

Savcı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından uygun bulma yasasıyla kabul edilen bir sözleşmenin ancak aynı yöntemle yürürlükten kaldırılabileceğine işaret etti.

Savcı Yanıkdemir, mütalaasında Anayasanın 6. ve 90. maddelerine atıfta bulunarak görüşlerini şu şekilde açıkladı:

“Kanun hükmü kazanan milletlerarası andlaşmaların hukuki etkileri de göz önüne alındığında, bu andlaşmaların hükümlerinin değiştirilmesinin, sona erdirilmesinin veya feshedilmesinin, Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin ayrıntılı bir şekilde tanımlandığı Anayasanın 104’üncü maddesinin 17’nci fıkrası uyarınca Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmesi mümkün değildir. TBMM’nin uygun bulma kanunu uyarınca onaylanarak yürürlüğe giren bir milletlerarası andlaşmanın feshi ancak TBMM’nin uygun bulma kanununu yürürlükten kaldırması veya sona erdirmeyi uygun bulduğuna ilişkin yeni bir kanun çıkarması sonrasında alınacak bir Cumhurbaşkanı kararı ile mümkün olabilecektir. Yani, bir başka ifadeyle, dava konusu Sözleşme, TBMM tarafından 24/11/2011 tarih ve 6251 sayılı Kanunla uygun bulunduğuna göre, feshedilmesine ilişkin bir kanun çıkarılmadıkça, sadece Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilemez.

Açıklanan nedenlerle ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 28’inci maddesinin, bir davaya bakmakta olan mahkemenin, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanun hükmünü Anayasaya aykırı görmesi durumunda bu yoldaki gerekçeli kararı ile Anayasa Mahkemesine başvurmasına olanak tanıyan 1’inci fıkrası uyarınca, dava konusu 19/03/2021 gün ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının dayanağı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında yer verilen “bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme” ibaresinin Anayasanın 6 ve 7’nci maddeleri ile 104’üncü maddesinin 17’nci fıkrasına aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği; bu görüşün heyet tarafından yerinde görülmemesi halinde uyuşmazlık yürürlükte bulunan hükümlere göre sonuçlandırılacağından, 20/03/2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Türkiye Cumhuriyeti Bakımından feshedilmesine ilişkin, 19/03/2021 tarih ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali yönünde karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.”

DİĞER MÜTALAALAR

Danıştay’da açılmış davalardan ikisinde de daha önce farklı savcılar tarafından benzer mütalaalar verilmişti.

Diyarbakır Barosu Başkanlığı tarafından yapılan başvuru için mütalaasını sunan Danıştay Savcısı Aytaç Kurt, “BMM’nin onayına bağlı bir uluslararası sözleşmenin kaldırılması da yine TBMM’nin tasarrufu ile mümkün olabilir” demişti.

Gelecek Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Yazıcı’nın açmış olduğu davada da Danıştay Savcısı, benzer bir görüşle mütalaa vermişti.