Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'son uyarımdır' diyerek Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a seslendi.

Kılıçdaroğlu, "Son 10 güne 2 gün kaldı. Ben son uyarımı yapayım. Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica'cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. Son uyarımdır" ifadelerini kullandı.

288 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları sonrası Europol’ün açıklamasına göre, Uluslararası polis dark web ağ baskını yaptı ve 288 şüpheliyi gözaltına aldı.

Europol’ün açıklamasında, operasyonda 50,8 milyon Euro, 850 kilo uyuşturucu ve 117 silahın ele geçirildiği ifade edildi.

"SON 10 GÜNDE GİRİŞİLECEK EN PİS İŞLERİ BİLİYORUM" DEMİŞTİ

Kılıçdaroğlu, daha önce iktidarın seçim öncesi kullandığı siyaset diliyle ilgili açıklamalarda bulunmuş ve “Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum” demişti.

Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Bu kirli dile son verilsin. Akla gelmeyecek pis oyunlar ve ithamlarla neye varmak istendiğini insanımız görüyor. Seçime gidiyoruz, savaşa değil. Nice iktidarlar değişti, yola hep devam ettik. Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum. Ve onlara diyorum ki: Azıcık sağduyu!"

FAHRETTİN ALTUN'DAN YANIT

Kılıçdaroğlu'nun uyarısının ardından sosyal medyadan paylaşım yapan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kılıçdaroğlu’nun iftira atarak “dedikodu siyaseti” yaptığını söylemişti.

Altun, Kılıçdaroğlu’nun paylaşımında yer alan diğer isimlerin, başkan yardımcıları ve bilgi işlem daire başkanı olduğunu belirtti.

CAMBRİDGE ANALYTİCA NEDİR?

Cambridge Analytica skandalı 2018 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ifşa olması ile patlak verdi.

Şirket, "tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen" iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi olarak çalışıyordu.

Zaman içinde kullanıcı verileri usulsüz şekilde elde edildiği belirlenen kişi sayısı 90 milyona yaklaştı.

Şirketin, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinde ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma (Brexit) süreçlerinde, seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu.

Skandal, İngiliz The Observer gazetesinin haberi ile gün yüzüne çıktı.

Gazete 2014 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcı profilinin İngiltere merkezli Global Science Research şirketi tarafından toplandığını yazdı.

Kullanıcı bilgileri bir kişilik testi ile elde edildi.

Testi yapmaları için ücret ödenen Amerikalılar ile bu kişilerin Facebook arkadaşlarının sosyal medya verileri ele geçirilmişti.

Süreçte, Cambridge Analytica'nın seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve öngörebilecek güçlü bir yazılım kullandığı iddia edilmiş ve bu sistem 'tam teşekküllü propaganda makinesi' olarak tanımlanmıştı.

Şirketin yöneticisi olan Alexander Nix, "Demokratlar teknoloji devriminde öncülük ediyordu, veri analizleri ve dijital dünya ve Cumhuriyetçilerin rekabet etmekte başarısız olduğu alanlardı. Biz de bunu bir fırsat olarak gördük" demişti.

Şirket ise usulsüzlük yaptıkları iddialarını reddetmiş ve verilerin hiçbirinin ABD'de 2016'daki başkanlık seçimlerinde kullanılmadığını savunmuştu.

Facebook'un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili süreç içinde ABD Kongresi'nde ifade verdi ve özür diledi.

Şirkete tarihi bir miktar olan 5 milyar dolar ceza kesildi.

Cambridge Analytica şirketi de kapatıldı.

Kaynak: Gerçek Gündem