Anayasa Mahkemesi (AYM), MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu'nun 2011 yılında Kars'ta katıldığı bir iftar programında dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında söyledi sözler nedeniyle hakaret suçundan 2 bin lira tazminat ödemesi üzerine yaptığı bireysel başvuruda Vahapoğlu'nun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.

DAVUTOĞLU'NA 'AMERİKA'NIN POSTA BEYGİRİ' DEMİŞTİ

Vahapoğlu, tazminat ödemesine yol açan konuşmasında Türkiye'nin dış politikasını eleştirerek, "Dün Kaddafi'den ödül alabilmek için çadırının kapısında bekleyen sayın Başbakan, onun verdiği ödül ile şereflendiğini söyleyen sayın Başbakan, bugün Kaddafi'nin muhaliflerini desteklemek üzere Amerika'nın posta beygiri gibi habire Dışişleri Bakanını gönderiyor" ifadelerini kullanmıştı.

YARGITAY KARARI ÖNCE BOZUP SONRA ONAMIŞTI

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014 yılında davanın reddedilmesi ve hükmün bozulmasına oyçokluğuyla karar vermişti. Daire gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıfta bulunularak özellikle siyasi kimliğe sahip olan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır hatta incitici eleştirilere katlanması gerektiği vurgulanmış; rahatsız edici fikirlerin de ifade özgürlüğü korumasından yararlanması gerektiği belirtilmişti.

Ancak Mahkeme, Dairenin bozma kararına uymayarak önceki kararında direnmişti. Direnme kararını inceleyen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (Genel Kurul) 2018 yılında verdiği kararda direnme kararının yerinde olduğuna hükmetmişti. Genel Kurul gerekçesinde; başvurucu tarafından kullanılan sözlerin siyasetçi olan davacının katlanması gereken eleştiri sınırlarını aştığı, özellikle "Amerika'nın posta beygiri gibi" ifadesinin çağrıştırdığı anlam itibarıyla küçük düşürücü olduğu belirtilerek kullanılan sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında kalmadığını belirtmişti.

'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KIRICI VE RAHATSIZ EDİCİ OLANLAR İÇİN DE GEÇERLİDİR'

Kararın kesinleşmesinin ardından 2019 yılında AYM'ye bireysel başvuruda bulunan Vahapoğlu'nun başvurusunu inceleyen mahkeme kararında, "Başvurucu konuşmasında Suriye politikasından da örnekler vererek kısa zaman öncesinde dost ve müttefik olunmasına karşın daha sonra siyasi ilişkilerin bozulduğuna dair hatırlatmalarda bulunmuş ve Hükûmetin dış politikada bağımsız hareket edemediğini ileri sürmüştür. Görüldüğü üzere başvurucu, muhalefet partisinde görev alan aktif bir siyasetçi olarak Hükûmetin ve dışişleri bakanı olan davacının yürütmekte oldukları dış politikadaki tutarsızlıkları hedef almıştır. Bu nedenle başvurucunun sözlerini sebepsiz, kişisel bir saldırı amacıyla sarf ettiği de değerlendirilmemiştir" ifadelerini kullandı.

"Posta beygiri" ifadesinin kullanılan dil ve üslubun muhatabı açısından rahatsız edici olduğunun kabul edilebileceği belirtilen değerlendirmede, "Ancak Anayasa Mahkemesinin pek çok kararında benimsediği gibi demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olan ve toplumun ilerlemesi, bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade özgürlüğü, sadece kabul gören veya zararsız yahut kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir" denildi.

AYM, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmederek ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına karar verdi.