6 Şubat sabahı Türkiye on binlerce kişinin ölümüne neden olan Maraş merkezli depremlerle güne uyandı. İzmir'de aynı saatlerde Terörle Mücadele polisleri kentteki çeşitli adreslere operasyon düzenledi. Gözaltına alınan 6 kişiden aralarında HDP'li yöneticilerin de bulunduğu 5'i çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklanan isimlerden biri de Jinnews Muhabiri Nazlıcan Yıldız oldu.

DAHA ÖNCE DE GÖZALTINA ALINMIŞ, SERBEST BIRAKILMIŞTI

Cihan Başakçıoğlu'nun Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, Ege Üniversitesi Gazetecilik bölümü son sınıf öğrencisi olan Yıldız, yaklaşık 8 aydır Jinnews İzmir Muhabiri olarak çalışıyordu. 7 Ekim 2022 günü de Özgür Öğrenci İnisiyatifi üyelerine yönelik operasyonda gözaltına alınan Yıldız, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aynı dosyaya yeni deliller eklendiği gerekçesiyle Yıldız 6 Şubat günü yeniden gözaltına alındı. İfade aşamasında üniversite öğrencisi olduğu süreçte katıldığı yasal basın açıklamaları ve yürüyüşler hakkında sorular yöneltilen Nazlıcan Yıldız, gizli ve açık tanık beyanları gerekçe gösterilerek tutuklandı. Yıldız'ın dosyasına kısıtlılık kararı getirildi.

'TANIK İFADELERİNE DAİR TEK BİR ŞEY SORULMADI'

Avukatı Serhat Işık, Yıldız'ın ilk olarak 7 Ekim'de gözaltına alındığı sürece değinerek, "Her ne kadar kollukta, içinde onlarca sorunun bulunduğu 100 sayfadan fazla bir ifade tutanağı hazırlansa da çoğu genel geçer sorulardı. Savcılık makamı da yalnızca üç beş soru üzerinde durdu. Sonrasında adli kontrol şartı ile mahkemeye sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliği de adli kontrol şartıyla serbest bıraktı" dedi. Sonraki süreçte dosyanın her aşamasında savcılığın çağrısına bizzat müvekkili Yıldız ile birlikte iştirak ettiklerini söyleyen Işık, 6 Şubat günü ise yeniden gözaltı kararı verildiğini ifade etti: "Savcılık ifadesini aldı. Ancak soruların önceki ifadede sorulan sorulardan çok bir farkı yoktu. Öğrenciyken katıldığı yasal basın açıklamaları, gösteriler soruldu. Sadece dosyaya biri gizli biri de açık olmak üzere iki tanığın ifadesinin girdiğini ve tanıkların müvekkilim hakkında ifade verdiğini öğrendik. Savcılık tanıkların müvekkilim hakkındaki söylemleri konusunda soru sorma gereği bile hissetmedi. Genel geçer birkaç soru sordu ve akabinde tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti."

AİLESİNİN KOYDUĞU KÜRTÇE İSİM 'KOD İSİM' OLDU

Dosyada "absürt" olarak nitelendirdikleri bazı durumların söz konusu olduğuna dikkat çeken avukat Işık şöyle devam etti: "Müvekkilimin ismi Nazlıcan olmasına rağmen ailesi ona Nujin ismiyle seslenmektedir. Ailesi 1990'lı yıllarda Kürtçe'de 'yeni yaşam' anlamına gelen 'Nujin' ismini koymak istemiş ancak nüfus müdürlüğü buna izin vermediği için Nazlıcan ismini koymuşlar. Hem aile içinde hem de çevresinde çocukluğundan beri Nujin diye hitap edilmektedir. Hatta 20 Aralık'ta da isim değişikliği ve ismine Nujin'in eklenmesi için bir dilekçe hazırladık. Fakat savcılık makamında ve mahkemede ailesinin koyduğu Kürtçe Nujin ismi karşımıza 'kod isim' olarak çıktı." 

Gazeteci olan Yıldız'ın çalışma alanlarından birinin de adliye olduğunu belirten Işık, kaçma şüphesi gibi bir ihtimal söz konusu olmamasına rağmen tutuklu yargılanmasına karar verildiğini belirtti. Işık, "Müvekkilim bir gazetecidir ve adliye onun çalışma alanlarından biridir. Kendisinin kaçma gibi veya herhangi bir delili gizleme gibi bir ihtimali söz konusu değil. Adliyeye bizden daha fazla bile geliyor olabilir. Bu durum nedeniyle kaçma ihtimali olmadığını ve tutuklu yargılanmasına gerek olmadığını da belirttik. Fakat hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Savcılık sevki sonrası mahkemece tutuklandı" diye konuştu.

'TANIK İFADESİ OLDUĞU SÖYLENİYOR ANCAK İÇERİĞİNİ BİLMİYORUZ'

Dosyaya ilişkin avukatlara bilgi verilmediğini de dile getiren Yıldız, "Dosyada şu aşamada kısıtlılık kararı var. Dosya içeriğinde ne olduğunu biz avukatlar olarak maalesef bilmiyoruz. Bizim en azından tanıkların ne tür ifade verdiğini savcılık aşamasında öğrenmemiz gerekiyor. Bize bu anlamda da bir soru yöneltilmediği için bilemiyoruz. Yargılama aşamasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.