Eğitim Bir-Sen Bingöl Şubesi, Genç Anadolu Lisesi’nde kız ve erkek öğrencilerin sınıflarını ayıran ‘haremlik-selamlık’ uygulamasının kamuoyu tepkisi ile kaldırılmasına ilişkin açıklama yaptı.

Duvar’dan Fırat Bulut’un haberine göre, Sendika, kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayırılması uygulamasına ilişkin soruşturma başlatılması ve yeniden karma eğitime geçilmesine tepki gösterdi.

Genç Anadolu Lisesi müdürü Abdurrahman Yılmaz, eğitim-öğretim yılının başında karma eğitime son vererek kız ve erkek öğrencilerin sınıflarını ayırdı.

‘Haremlik-selamlık’ uygulamasının kamuoyunda tepkilere yol açması sonucu 21 Aralık’ta yeniden karma eğitime geçildi ve soruşturma başlatıldı.

SORUŞTURMA AÇILMASINA TEPKİ

Eğitim Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, Genç Anadolu Lisesi’nde karma eğitime son veren uygulama savunularak, "Okul Aile Birliği’nde alınan karara göre karma duruma son verildi. Eğitim-Sen'in hedef göstermesi sonucu velilerin isteğini yerine getirme suçu(!) sebebiyle okul müdürü hakkında inceleme başlatıldı” denildi.

Eğitim-Sen’in kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayrılmasına tepki göstermesi ve uygulamayı kamuoyuna duyurmasının da eleştirildiği yazılı açıklamada “Bu sendikamsı yapıların ise bu milletin cinsiyet ayarlarını bozmak için 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' adı altında LGBT komisyonları kurup cinsiyeti ortadan kaldırma çabası ise herkesin malumudur” ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın devamında, meselenin sadece Genç Anadolu Lisesi ile alakalı olmadığı ve tüm ülkede ve dünyada bilimsel açıdan ele alındığı ileri sürüldü. Eğitim Bir-Sen, "Batı’nın karma eğitimden vazgeçtiğini" iddia ederek Türkiye’de gündeme gelmesinin altında başka sebeplerin olduğu savunuldu.

KARMA EĞİTİME 'DAYATMA' DEDİLER

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye’de karma eğitim pedagojik eksende tartışılmıyor, ideolojik eksende tartışılıyor. Karma eğitim Türkiye’de bir rejim meselesi gibi algılanıyor. Türkiye’ye girişi de aynı bu çerçevede bu konunun. Siyasal iktidarların tutumuna, durumuna göre değişen bir tutumdan ziyade, velilerin kendi çocuklarını tek cinsiyetli okullara gönderip gönderememe anlamında devletin bir dayatma uygulamak yerine onlara seçimlik hak vermesi açısından biz bu konuya yaklaşıyor ve karma eğitimin dayatılmasına karşı olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz."

"Velilerin ve öğrencilerin iradesine ipotek konulmamalıdır" denilen açıklamada, birçok ülkede karma eğitimden vazgeçildiği öne sürüldü ve Türkiye'de de farklı tercihlerin önünün açılması istendi.

Karma eğitim ilkesinin 28 Şubat uygulaması olarak nitelendirildiği açıklama şu ifadelerle sona erdi:

“Bölgenin hassasiyeti dikkate alındığında kız çocuklarının okullaşması için bu tarz dayatmaların kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz, ki neticede bakıldığında veli talebi gözetilerek bir adım atılmıştır. Bu uygulamanın karma eğitim dayatmasına son verilmesi adına örneklik teşkil etmesi için bir fırsat olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz. Sonuç olarak isteyen ailelerin karma eğitim uygulaması yapmayan okullara, isteyen ailelerin de karma eğitim yapan okullara öğrencilerini göndermesi en temelinde insani, vicdani bir hak olup bu haklı talebe ideolojik gözlüklerle bakılmasını yanlış buluyor ve kınıyoruz.”