Ekonomist Atilla Yeşilada, seçimlerden sonra AKP seçmeninin yüzde 90'ından vergi alınıp, kalan yüzde 10'un cebine konacağını öngörürken, “İşin talep boyutu da var. Yaza baktığımızda; herkese zam yapılmış, 3 milyon insana emekli ikramiyesi ödenmiş, enflasyon yine patlayacak” uyarısını yaptı.

Sözcü yazarı Ruhat Mengi’ye konuşan Yeşilada, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarını şöyle değerlendirdi:

“Türkiye'de döviz kuruyla enflasyon arasında bağlantı var, döviz kurunu baskılayınca enflasyon da yavaşlıyor. Bence en önemli sebebi; TÜİK hile yapıyor, bu kadar basit. Hile yaptığı da çok belli, bütün kadro değiştiriliyor, ikincisi artık teknik detaylarını veremiyor enflasyonun, çünkü verse başkaları sağlama yapacak, kontrol edecek o verileri ve doğru olmadığı görülecek.”

MERKEZ BANKASI'NA DIŞARIDAN BİR YERLERDEN PARA GELİYOR AMA KİMDEN, NE YOLLA BELLİ DEĞİL!”

"Eğer bu iktidar başta kalırsa sonbahar-kışa doğru resmen 60'a gidiyoruz, hakikisi 80'i aşar"
Yeşilada, şu öngörülerini aktardı:

“Biz enflasyonun nabzını 'çekirdek enflasyon' diye bir alt göstergeyle ölçeriz, bunu da TÜİK yayınlıyor, oralarda hızlanma var. İkincisi, dünyanın her yerinde mal fiyatları çok çabuk düşer, çünkü sanayi üretimi verimlidir ama hizmet fiyatları düşmez, çünkü insan faktörü var, hizmet fiyatları düşmüyor Türkiye'de. Üçüncüsü, enflasyonun bir talep boyutu var, yani insanlar daha fazla mal ve hizmet talep ederse enflasyon yükselir. Yaz aylarına baktığımızda; herkese zam yapılmış, 3 milyon insana emekli ikramiyesi ödenmiş, enflasyon patlayacak yine. Şu andaki hilelerle birlikte yeni hileler yapmazlarsa, eğer bu iktidar başta kalırsa sonbahar-kışa doğru resmen 60'a gidiyoruz, hakikisi 80'i aşar.”TÜİK gibi Merkez Bankası’nın da dezenformasyonla ülkeyi aldattığını söyleyen Yeşilada, şunları kaydetti:

“Merkez Bankası'nın her hafta yayınladığı döviz rezervi rakamlarında -biz ekonomistler kendi aramızda tartışıyoruz, kafamızı kaşıyoruz- hiç kimsenin anlayamadığı oynamalar var, bir yerlerden para geliyor dışardan. Kimden geliyor, hangi yolla geliyor, hangi anlaşmayla geliyor? Yani, resmi bir kanaldan geliyor, net hata noksan ya da bavulla gelen para değil, bir devlet Merkez Bankası hesabına para yatırıyor.”

“KENDİSİ TAMAMEN HAYATIN KAYGILARINDAN SIYRILMIŞ, ERMİŞ BİR ADAM. BEN ŞU ANDA MALİYE BAKANI OLSAM ÜRTİKER DÖKERİM”

Yeşilada, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ben geçen gün Sayın Kılıçdaroğlu'ndan ve Sayın Meral Akşener'den de görüşme rica ettim, ricam; Sayın Nebati Maliye Bakanı olarak görevde tutulsun, çünkü Türkiye'de mizah yoluyla halkı rahatlatmak konusunda onun üstüne başka bir isim yok. Ben Bakan Nebati'nin kafasına gelmek için Türk Ceza Kanunu 301'inci maddede sayılan 11 tane filan yasaklı madde alıyorum, gıpta ediyorum kendisine çünkü kendisi tamamen hayatın kaygılarından sıyrılmış, ermiş bir adam. Ben şu anda Maliye Bakanı olsam ürtiker dökerim, bütün vücudum kaşınır, titrerim. O, o kadar rahat ki öyle dolaşıyor.”

“BÖYLE DEVAM EDERSE..”

Yeşilada, Nebati’nin, “Oyuna gelmeyin, seçim sonrasında döviz piyasasında bir ralli olmayacak, ikili fiyat mekanizması bitecek, enflasyonu ‘büyümeden taviz vermeden düşürüyoruz, yüzde 45'lerin altına gerilemesini bekliyoruz” sözlerini de şöyle yorumladı:

“Valla, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir tarihte ‘büyümeden ödün vermeden’ enflasyon düşürülemedi, dolayısıyla kendisine başarılar diliyorum. Türkiye'de büyüme çok hızlı, çünkü seçim kazanmak için ekonomiyi büyütmek zorundalar, bunun için de akla gelen her yöntem deneniyor; bedava krediler, inşaat sektörünü pompalamaya kadar. Bunun sonucu olarak yalnız enflasyon değil cari açık da artıyor. Böyle devam ederse; birincisi, enflasyon yüzünden kimsenin maaş ve ücreti mal ve hizmet satın almaya yetmeyecek. İkincisi, dış açığı finanse edemeyeceğiz ve Türkiye de iflas eden ülkeler kervanına katılacak. Bütün bunlar eğer Sayın Erdoğan ve Nebati başımızda kalırsa bu kış başımıza gelecekler.”

“KILIÇDAROĞLU VE MİLLET İTTİFAKI İKTİDARA GELİRSE..."

Yeşilada, muhalefetin iktidara geldiği senaryo için de şu öngörülerini ifade etti:

“Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nın iktidara geldiği bir senaryoda biz ve konuştuğumuz yabancı yatırımcılar, bir yıl içinde Türkiye'ye 50 milyar dolar civarında finansal yatırım gelmesini makul bir rakam olarak karşılıyoruz. Bunun üstüne ekonomide istikrar sağlanır, akıllı uslu, yabancıların dilinden anlayan bir ekonomi yönetimi ve biraz da yerlideki siyasallaştırmayı azaltırsanız Türkiye'nin asıl ihtiyacı olan doğrudan sermaye gelir. Yani burada fabrika kurmaya başlarlar, tedarik zincirlerini bu tarafa taşırlar. Bunlar çok çabuk olacak şeyler değil ama senede 5-10 milyar dolar gelse bile bunlar Türkiye'nin ‘cari açık üretmeden, enflasyon üretmeden büyümesini’ hızlandırır.”

“CEBİMİZE GİREN PARALAR, SEÇİM SONRASI YİNE BİZDEN ÇIKACAK!"

Yeşilada vatandaşları, “cebimize giren paralar, seçim sonrası yine bizden çıkacak” diyerek uyardı; “Çünkü dediğim gibi; bütün AKP seçmenini ve müteahhitlerini besleyecek kadar para Türkiye'de yok artık. Yine eski sisteme dönecek, AKP seçmeninin yüzde 90'ından vergi toplanacak, geri kalan yüzde 10'un cebine konacak” diye konuştu.