Seçimlere iki ay kala tüm partilerde ittifak trafiği hızlandı. HDP ve sosyalist partiler de parlamento seçimlerinden güçlü çıkmanın ve mücadele ortaklığının yöntemlerini tartışıyor.

HDP’nin tek partiyle seçime girme önerisi, EMEP’in iki ittifakın aynı pusulada birleşmesi çağrısı, Emek ve Özgürlük İttifakı ile Sosyalist Güç Birliği’nin birleşmesi yönündeki eğilimlerin nasıl şekilleneceği tartışılıyor.

HDP ve sosyalist partilerin farklı yöntemler önerse de en geniş birliğin sağlanması gerektiğini söylüyor.

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 14 Mayıs cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için hazırladığı takvim, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Seçimlere iki ay kala partiler arasında ittifak görüşmeleri de hızlandı. Cumhur İttifakı Hüda Par ve Yeniden Refah Partisi ile anlaşırken, Millet İttifakı da Akşener krizini aşarak cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu duyurdu. Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı Partisi, ATA İttifakı’nı kurdu ve Sinan Oğan’ı cumhurbaşkanı adayı gösterdi.

HDP, sol ve sosyalist partiler de iki ittifak kurdu.

HDP, EMEP, TİP, EHP, TÖP, SMF Emek ve Özgürlük İttifakı’nı kurarken, Sol Parti, TKP, ve TKH Sosyalist Güç Birliği’nde (SGB) buluştu.

İki ittifakın partileri arasında birlikte mücadeleye ilişkin görüşmeler sürerken, halkın da bu konuda bir beklentisi var. HDP seçimlere tek partiyle girme önerisinde bulunurken, Emek Partisi önceki gün seçimlerde iki ittifakın aynı pusulada ve her partinin kendi ismiyle birleşmesi çağrısında bulundu.

İki ittifaktaki partiler seçimler için birlik olacak mı ve seçimlerden en güçlü sonucu almak için hangi yöntemi savunuyorlar.

Evrensel’den Birkan Bulutun haberine göre, partilerin yanıtları şöyle:

"SEÇİME NASIL GİRECEĞİMİZİ İTTİFAKTA KONUŞACAĞIZ"

HDP STK ve Siyasi Partilerle İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Sultan Özcan: Emek ve Özgürlük İttifakı bir yılı aşkın bir süredir genişleme perspektifini koruyor. İttifakın dışında kalan yapıları ikiye ayırabiliriz: Biri siyasi yapılar diğeri de demokratik kurumlar ve mücadele örgütleri, ekoloji hareketleri... Tematik görüşmeler yaparak, ortak eylemler örgütleyerek, yerel demokrasi platformlarını genişleterek en geniş kesimlerle mücadeleyi yürüttük. İttifakımızın dışında kalan parti ve örgütlerle de çeşitli görüşmeler sürüyor ve bu görüşmeler hız kazandı. Ayın 15’i ya da 16’sı akşamında Emek ve Özgürlük İttifakı, eş başkanlar, sözcüler ve başkanlarla genişletilmiş bir toplantı yapacak. Bu konuda nasıl bir yol alacağımıza dair hem cumhurbaşkanı adayına yönelik tutumunu hem de parlamento seçimine yönelik nasıl ve hangi yöntemle, hangi genişlikle, hangi araçlarla gireceği konusunda bir miktar daha netlik kazanacak. Ondan önce bir şey söylemek doğru olmaz çünkü Halkevleri, Sol Parti var ve onların kendilerine ait çeşitli açıklamaları var ve görüşmeler de devam ediyor.

HDP’nin tek partiyle girme teklifi ya da herkesin kendi logosuyla girme seçeneklerini de ele alacağımız ortak bir toplantı gerekiyor. İttifakın genişletilmiş başkanlar toplantısında ele alacağız. Toplumun güvenini kazanacak şekilde hem parlamento seçimlerine nasıl gireceğimiz konusunu hem de cumhurbaşkanı adaylığı konusunu yeniden ele alma kararımız vardı zaten.

EMEP’TEN İTTİFAKI BÜYÜTME ÇAĞRISI

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan: Ülkenin biriken ekonomik ve siyasal sorunlarına çözüm sunmak, halkın kendi seçeneğini oluşturmak tüm partilerin sorumluluğunda. İki ittifakın masa başında birleşmesinden ziyade demokratik hak ve özgürlüklerin sağlanması, halk için ekonomi politikalarının uygulanması için iki ittifaktaki partilerin ortak bir mutabakatta parlamento seçimlerine gitmesinin gerekli ve dönemin ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Kuşkusuz bu özgün birlikteliğin farklı bir ismi olur. Burada işçi sınıfından, demokrasi, hak ve özgürlüklerden yana siyasi oluşumların, emek ve meslek örgütlerinin, çeşitli mücadele platformlarının geniş bir halk gücünü ortaya çıkarmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.

Mesele partilerin kendi logosunu görmesi meselesi değil. Biz halk güçlerinin ortaya koyduğu birlikteliğin parlamentoya çok güçlü çıkmasını önemseriz. O nedenle parlamento seçimlerinde iki ittifakı oluşturan partilerin oy pusulasında yan yana durması çağrısında bulunduk. Kimi seçim çevrelerinde partiler kendi logosuyla ve ittifak çatısı altında girebilir. Özellikle daha çok milletvekili çıkarılacak illerde birbirine alan açma, destekleme gibi yöntemler olabilir. Henüz netleşmedi, ancak emek ve özgürlük ittifakının toplantısında daha geniş ve güçlü bir yöntemin çıkacağını umuyoruz.

"İKİ İTTİFAK ARASINDA GEÇİŞKENLİK  SAĞLANMALI"

Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İsmail Hakkı Tombul: Aslında seçimlere giderken depremin ortaya çıkardığı tablo sonrası bu kritik seçimde, örgütlü ve örgütsüz sosyalist yapıların ve bireylerin birlikte bir blok olarak seçime girmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Yani burada herhangi bir ittifak içerisinde olabilir ya da ittifakta olmayan sosyalist yapılar olabilir. Sosyalist yapılar birlikte bir ittifak ile seçime girebilirse, seçim sonrasında Türkiye’nin yeniden kuruluş sürecinde mücadeleyi de ortaklaştırma ve Türkiye’nin devrimci dönüşümünde söz sahibi olma potansiyeli daha da yükselir. Bizim açımızdan bunun önemli olduğunu söylüyoruz. Sosyalist Güç Birliği’yle de bunu değerlendiriyoruz. Sosyalist Güç Birliği’ndeki partilerle de zaten böyle bir arayış içerisindeyiz. Bizim seçime dair yaklaşımımız bu. Biz her iki ittifakın da kendi süreçlerini tamamlayabileceğini ve iki ittifak arasında da bir geçişkenlik sağlanabileceğini ve sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Fakat biz seçimlere Sol Parti kimliği ve logosuyla gireceğimizi başından itibaren ifade ediyoruz. Ama istiyoruz ki; her sosyalist partinin kendi kimliği ve logosuyla da seçime girebileceği genişlikte bir platform olabilirse de çok daha iyi olur. Bununla ilgili görüşmeleri de yapıyoruz.

"ÖNEMLİ OLAN İLKELERDE ANLAŞMAK"

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan: Parlamento seçimlerine SGB içindeki partiler olarak kendi logomuzla gireceğimiz ve ittifaktaki partiler olarak ile birlikte hareket edeceğimiz konusu net. Biz bütün sosyalist güçlerin kendi bağımsız siyasetlerini ortaya koydukları, partilerin  kendi adlarıyla seçime girdiği yolun mümkün olduğu yönünde bir çağrı yaptık. Bunun çok ciddi toplumsal ve siyasal sonuçları olacağını, büyük bir kazanım olacağını düşünüyoruz. Bu açıklama doğrultusunda hem SGB içerisinde hem de Emek Ve Özgülük İttifakı içindeki güçlerle görüşmeler yapıyoruz. Ayrıca iki ittifaka da bağlı olmayan ve seçimlere girmeyecek oluşumlarla da görüşüyoruz. Kısa sürede böyle bir ortaklık sağlanırsa ne güzel olur. Eğer sağlanmazsa SGB olarak parlamento seçimlerinde görüş ayrılığımız yok. Herkes kendi ad ve programlarıyla seçime girecek.

Bunun hangi isimle olacağı bir detaydır. Önemli olan ilkelerde anlaşmak. Biz sol partiler pazarlık yaparak siyaset yürüten partiler değiliz. Bizim için esas olan halkın karşısına ortak ilkelerimiz ve programımızla çıkmak. Orada bir mutabakat olursa, birlikte hareket edersek bizim görüşümüz şu; Türkiye sosyalist hareketini başka güçlerin gölgesinde kalmasının önüne geçecek bir ittifakın, kendi kaynaklarıyla ayağa kalkan, şimdiye kadar marjinal görünen solun ilk kez bir toplumsal iddia taşıma şansı var. Bu olanağın değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda bir açıklama yaptık ve samimi bir şekilde görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Olursa ne güzel, olmazsa bu doğrultuda anlaşan partiler olarak devam edeceğiz.

"BİRLİKTE YOL YÜRÜMEYE HAZIRIZ"

TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün: Parti Meclisi toplantımızın ardından da ifade ettik. İttifak olarak seçimlere girmenin, partilerin kendi tabanlarını ve seçmenlerini ittifak çatısı altında birleştirmesinin, partilerin kendi programları, amblemleri ve adaylarını ortaya koyabilmesinin ittifak açısından oy oranını ve milletvekili sayısını artıracağını düşünüyoruz. Bu bizim önerimiz, başka partilerin farklı önerileri olabilir. Dostça, ittifak hukuklu içerisinde bunları tartışabilir, en uygun yolu buluruz. Biz bunların aşılamayacak sorunlar olmadığını düşünüyoruz. Yeter ki saray rejimini yenmeye, cumhur ittifakının oyları ve milletvekili sayısını azaltmaya, ittifakımızda sol sosyalist demokratik güçleri güçlendirmeye odaklanalım. Ayrıca bizim özel olarak bir ittifak değil de tüm sol, sosyalist, demokratik güçlerin katılması fikrine açık olduğumuzu ifade etmiştik. Emek ve Özgürlük İttifakı henüz kurulmadan önce dile getirdiğimiz, yaklaşık 15 ay önce görüşmelerini yaptığımız bir fikirdi. Şu an başka ittifakta olan/olmayan tüm dost kurumları ziyaret ettik. Yine ittifak hukukunu benimsemeye hazır tüm kuvvetlerle yol yürümeye hazırız.