Beşiktaş Belediyesi’nin eski yönetimine yönelik "çıkar amaçlı suç örgütü kurma, rüşvet, irtikap" suçlarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Kastamonu'da yakalanan eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın ifade işlemleri başladı.

Rüşvet operasyonu kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen ve Kastamonu'da gözaltına alınan eski başkan Hazinedar, sabah erken saatlerde polis ekiplerince İstanbul'a getirildi.

Sağlık kontrolünün ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Hazinedar'ın ifade alma işlemlerinin başladığı öğrenildi.

ŞÜPHELİLER HAKKINDA 6 SORUŞTURMA DOSYASI VAR

“Çıkar amaçlı suç örgütü kurma, rüşvet, irtikap” suçlarına yürütülen soruşturma kapsamında eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, eski başkan yardımcıları Hüseyin Avni Sipahi ve Rıfat Örnek ile zabıta müdürü Selçuk Bartınlı'nın da aralarında bulunduğu 17 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.

6 ayrı soruşturma dosyası kapsamında şüphelilerin yakalanması için İstanbul merkezli Çanakkale, Ankara ve Ordu'da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlemiş, Hüseyin Avni Sipahi ve Rıfat Örnek ile zabıta müdürü Selçuk Bartınlı'nın da aralarında bulunduğu 16 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Belirlenen adreste bulunmayan eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ise dün gece (13 Aralık) Kastamonu'da gözaltına alınmıştı.

HAZİNEDAR: BUGÜN YAPILAN İŞLEM HUKUK VE AHLAK PRENSİPLERİNE AYKIRIDIR

Gözaltına alınmasının ardından avukatı aracılığıyla bir açıklama yapan Murat Hazinedar, hakkında verilen gözaltı kararını Ordu’da öğrendiğini, ifade vermek üzere hareket ettiği İstanbul’a giderken gözaltına alındığını kaydetti.

"Haksız ve usulsüz olarak görevden uzaklaştırılmamın üzerinden 5 yıl geçtikten sonra bir soruşturma bahanesi ile -düzenlediği bütün raporlar hem düzenleniş şekli hem de içeriği ile bizatihi kendisi suç olan- İçişleri bakanlığının tetikçi bir müfettişinin raporu ile 5 yıl aradan sonra bugün 17 kişiye arama ve gözaltı kararı uygulanmıştır” ifadelerini kullanan Hazinedar, yapılan işlemin hukuksuz olduğunu söyledi.

Hazinedar’ın açıklamasının tamamı şöyle:

"5 yıl önce düzenlenen bu raporlar suç içermediği halde ve müfettiş rapor düzenlerken ifademi almadığı halde onlarca kez savcılığa gidilmiş, ifademizin alınması için yazılı ve sözlü talepte bulunulmuştur . Kaçmadığımız ve kaçmayacağımız ortada iken yapılan bugün yapılan işlemin kendisi bizatihi hukuk ve ahlak prensiplerine aykırıdır.

Cumhurbaşkanı’na çağrım, ona sayın Kalın tarafından iletileceği bizzat tarafıma mesajla iletilen mektubumla ilgilidir. Bugün hakkımda gözaltı kararına mesnet alınan müfettiş raporundaki kişi (Talip Doğan Karlıbel) 17 - 25 Aralık ve Ergenekon Balyoz kumpas operasyonlarını yöneten dönemin savcısı Zekeriya Öz'ün kadrolu muhbiridir. Üstelik şike kumpasında da muhbirdir. Hiç tanımadığım bu kişinin 2 sayfa sabıkası var. Ve düşünebiliyor musunuz devletin müfettişi hem de hemen ardından ödül olarak Adıyaman Valiliğine getirilen o dönemin müfettişi, 2018 yılında bu kişiyi araştırmacı gazeteci yazar Talip Doğan Karlıbel diyerek ve ona bir itibar atfederek ve ifadelerine değer vererek aleyhimde sayfalarca rapor düzenliyor.

Bu kişiyi birkaç kere iftiralarından dolayı mahkum ettirdim. Ama ne fayda… Olan oldu. Kullanıldı. Ve hiç bir gazeteci siyasetçi merak etmedi. Cumhurbaşkanı’na çağrım o mektubu sosyal medyamdan da paylaştım. Tertemiz bir aileye ve geçmişe sahip insanı siyaseten zorlarken bile bir sınır vardır .

Tüm sınırlar aşıldığında kimsenin elinde bir şey kalmaz . İşte bu soruşturma o soruşturma . Ve ne tesadüftür ki şimdi yarın bu saçmalığa bir hukuk adamı olarak bir kez daha saygı göstermeliyim derken, Bana bunu yapanlara bir kez bile beddua etmediğim halde… Talip Doğan Karlıbel’in ölüm haberi ofisime avukatı tarafından bildirilmiş. Eski bir Yargıtay Ceza Genel Kurul başkanı bilirkişi raporu verdi. Ve dedi ki bu dosya bu hale nasıl gelmiş. Anlatamamışsınız… Bilmem belki de bu gözaltı kararı anlatmamızı sağlar."