8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Taksim sonrası Tophane’ye indik.

Trafiğin yoğunluğundan dolayı toplu ulaşım kullanmayı tercih ettik. Beşiktaş’a giden belediye otobüsüne bindiğimizde eylemden dönenler olarak bir anda otobüste çoğunluğu elde edivermiştik.

Herkes kendi arasında, arkadaşlarıyla, geçirdiği günün değerlendirmesini yaparken bir çıban baş gösterdi otobüsün ön koltuğundan. Kanımca 70 yaşları civarında, sakallı makallı bir adam. Kadınların nereden ve ne amaçlı döndüğünü çok iyi biliyordu. Çünkü oturduğu yerden uzun uzun kadınları dinledi. Sonrasında dilinin altından çıkarıverdi zehrini; “Kadın dediğin de kadınlığını, edebini bilecek!” -miş.

Otobüste önce bir an sessizlik oldu.

Muhtemelen herkes bizim gibi tartışmanın sebebini anlamaya çalışıyordu ki, yaşlı adam kullandığı kelimelerle birçok kişinin tepkisine sebep oldu. Provokatör adam: “İyice zıvanadan çıktınız. Kadınlarda hiç edep kalmadı.” dedi.

Tartışmanın odağında olan kadın öfkeyle sesini yükseltti: “Biz kadınlığımızı değil, siz haddinizi bileceksiniz. Bugün bu zihniyetle öldürdüğünüz kadınlar için sokaklardaydık.” diyerek. Otobüste bulunan çoğunluğun da sesini yükseltmesiyle birlikte adam daha fazla uzatmadan tartışmayı kesti. Daha fazlasına cesaret edemedi. Ama belli ki amacı provoke etmekti. Kendi aklınca kadınlara önce saldıracak, sonrasında kadınların ona verdiği tepkiden yaşını bahane ederek kendine mağduriyet devşirecekti. İstediği olmadı. Daha fazla cesaret edemedi, sustu.

Aman Allah’ım, bu nasıl kirli bir zihniyet!” dedim. Ama biz bu zihniyeti çok iyi tanıyorduk. 12-13 yaşlarındaki çocukların evlendirilmesini caiz gören, mini etek giydiği için kadının taciz edilmesini meşru kılan, insanların farklılıklarından dolayı katledilmesini ibadet sanan, iftiracı ve yalancı zihniyetti bu...

Mağduriyet Senaryosu

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde saat 18’den itibaren ben de Taksim’deydim. Başta Mis Sokak olmak üzere birçok yerde eylemin akışını gözlemliyordum. Her sene hiçbir taşkınlık çıkmadan, kamu güvenliğini rahatsız edecek bir olay yaşanmadan yapılan Feminist Gece Yürüyüşü, bu sene ‘güvenlik’ bahane edilerek yasaklandı.

Polis, karşısında düşman varmışçasına kendi yurttaşlarına plastik mermili, biber gazlı saldırıda bulundu. Polisin saldırısını protesto etmek amacıyla herkes sesini yükseltti.

Polis, şiddetli bir şekilde eylemcilere saldırmaya devam etti.

Meğer o sırada Ezan okunuyormuş…

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana AK Parti Mitingi'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Taksim'deki yürüyüşe biber gazlı ve plastik mermili saldırı sırasında yükselen ıslık seslerini ve o anda okunan ezan sesini kısa bir video gösterimiyle izleterek, "Ezana ıslıklarla, sloganlarla terbiyesizlik ettiler. Bunların tek ittifakı ezan bayrak düşmanlığıdır" dedi.

Orada yaşananlara tanıklık eden biri olarak ‘Ezan oyununa gelmeyin’ diyorum.

8 Mart akşamı yaşananlar cımbızlanmış, kurgusu yapılmış, mağduriyet devşirilmiş, halka sunulmuş bir senaryodur.

Tabandan tavana zihniyet aynı. Mücadeleye devam…