Fransa’da sürpriz yok!

Tarihinde ilk kez aşırı sağdan Le Pen ikinci turda Cumhurbaşkanı seçilebilir. Bu sonucu yakalaması kendi başarısından ziyade Fransa’da sol’un birlikte sağa, aşırı sağa karşı ortak bir pozisyon alamamasıdır.

Gün içinde Fransız arkadaşlarıma, ‘Melenchon bir süpriz yapabilir mi?’ diye sorup duruyordum. Birleşmemiş bir sol ile seçime giren Fransa’da solun ikinci tura kalması aritmetiksel olarak mümkün görünmüyordu. Kamuoyu yoklamaları bu sonucu haftalarca önce paylaşmaya başlamıştı.

Birinci tur sonucu beklenen gibi oldu. Bütün kamuoyu yoklamalarında hiçbir zaman % 17’nin üzerine çıkmayan Melenchon’un yüzde 22 oy alması ikinci tura çıkmasına yetmedi.

Liberal Macron yüzde 27,6 ile birinci, milliyetçi Le Pen % 23.3 ile ikinci tura kaldılar.

Aşırı sağ/ırkçı Eric Zemmour yüzde 7,2 ile dördüncü olurken, merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisinden Valerie Pecresse yüzde 5’te kaldı. Yeşiler Partisinin Başkanı ve Avrupa Parlementosu Milletvekili Yannick Jador yüzde 4,4, Sosyalist Parti Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo yüzde 2,1 oy aldı. Yeni Anti–Kapitalist Parti’den Philippe Poutou, başka bir komünist aday Lut Ovrier’den Nathalie Arthaud’un aldıkları toplam oy 1,5’i ancak buldu.

Seçim kampanyası sürecinde sürekli solda birliği konuşan, tartışan, sosyalist, komünist ve de yeşillerin her şekilde politikasına karşı olduklarını söyledikleri Macron’a bir şekilde ikinci turda destek verecek olmaları ise bambaşka bir karmaşa.

Jean–Luc Melenchon’un “La France Insoumise” (Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi) ile yüzde 22 gibi bir sonuca ulaşması; sol, sosyalist, komünist ve yeşillerin bir kez daha el birliği ile Fransa’yı sağ ve aşırı sağ arasında bir tercihe bıraktı.

12 aday ile seçime giden Fransa’da soldan Melenchon (Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi), Yannick Jadot (Yeşiller), Anne Hidalgo (Sosyalist Parti), Philipe Poutou (Yeni Anti – Kapitalist Parti), Nathalie Arthaud (İşçiler)’nun aldıkları oy toplamda yüzde 30’u buluyor. Aşırı sağdan Le Pen (Ulusal Birlik), Zemmour (Yeniden Fetih), Jean Lassalle (Direnmek) yüzde 33,5’i buluyor. Bu tablo Fransa’da aşırı sağın sola karşı ciddi bir büyüme içinde olduğunu gösteriyor.

İkinci turda hiç olmadığı kadar aşırı sağın iktidara yerleşme ihtimali var. Birinci turda soldan bir aday için bir araya gelemeyen sol/sosyalist, komünist ve yeşillerin sandığa gidip aşırı sağ tehlikeye karşı Macron için oy kullanacak olmalarını da bir ironi olarak kayda geçmek lazım.

Bu sonuçlar ile birlikte Fransa Haziran ayında genel seçimlere gidecek. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başaramadıklarını sol siyaset izleyen parti, yapı ve bireyler genel seçimler için başarabilecekler mi? Bu tartışma şimdiden başladı. Ancak insan çok da umutlu olamıyor. Her şekil ve durumda kendi partisi ve grubunu öncelleyen, bireysel kariyerizminden geri adım atmayan, sorunlara samimi ve de ciddi çözümler üretmeyen bir solun sağın yedeğinden kendisini kurtarması zor.

Fransa’da halkın yüzde 70’nin karşı olduğu Macron’a bir daha iktidarı bırakıyor olması sol içinde nasıl okunacak? Ciddi bir özeleştiri ve de bu temelde yeniden yapılanma söz konusu olacak mı? Türkiye’deki HDP gibi faşizme karşı ortak bir hareket örülebilecek mi? Sorularımız ile gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.