İngiliz gazetesi Financial Times (FT), Türkiye'deki ekonomik sorunları ve bunlara paralel olarak siyaset sahnesinde yaşanan gelişmeleri mercek altına aldı.

'Erdoğan'ı zor durumdaki ekonomi mi devirecek?' başlıklı makalede, AK Parti kulislerinden aktarılan yorumlar dikkat çekti.

AK Parti içinden FT'ye konuşan isimler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.

'ERDOĞAN SORUNLARIN ABARTILDIĞINA İKNA OLMUŞ'

İsmi açıklanmayan bir parti üyesi, halkın ekonomik gidişattan rahatsız olduğunu anlattığı Erdoğan'ın kendisine öfkeyle, "Yalan söylüyorsun. Sokağı senden daha iyi biliyorum" dediğini öne sürdü; Cumhurbaşkanı için "Parti içinden ve hükümetten bazılarının sorunları abarttığına ikna olmuş durumda" ifadelerini kullandı.

'ROTA DEĞİŞİKLİĞİ ÇAĞRISI YAPANLARA KULAK VERMİYOR'

Makalede "Erdoğan, Türkiye'nin 765 milyar dolarlık ekonomisini kendine has yönetme biçiminin işe yaramadığına dair giderek artan sayıda uyarı sinyalleri alıyor. Ekonomik büyüme kağıt üzerinde iyi görünse de, bu durum istihdama yansımadı" denildi.

Son enflasyon ve döviz verilerini aktaran, FT, iktidar partisinin anketlere göre oy kaybettiğini, muhalefetin yükselme eğilimde olduğunu ve bazı uzmanların önümüzdeki senenin ilk yarısında erken seçim beklediğini belirtti.

Gazete, "Fakat etrafı dalkavuklarla çevrili olan ve sağlığına dair dedikodularla karşı karşıya bulunan Erdoğan, kendisine rota değişikliği çağrısı yapanlara kulak veremiyor veya bunu yapmak istemiyor gibi görünüyor" yorumunu yaptı.

ESKİ AK PARTİLİ BAKAN: HER ŞEY KÖTÜDEN DAHA KÖTÜYE GİDİYOR

FT, dünyanın birçok yerindeki merkez bankalarının faiz artırmasına ve ülke içindeki yüksek enflasyona rağmen Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın geçen ay faiz indirdiğini ve Erdoğan'ın piyasaları 'bir kez daha şaşırttığını yazdı; Erdoğan'ın bundan birkaç gün sonra da 10 Batılı büyükelçiyi sınırdışı etme tehdidiyle 'yıllardır görülen en büyük diplomatik krizin riskini aldığını' belirtti.

Makalenin bu noktasında, eski bir bakan olduğu ve hâlâ AK Parti içinde yer aldığı belirtilen bir ismin şu sözlerine yer verildi:

"İç politika, dış politika ve ekonomi; hepsi kötüden daha kötüye gidiyor. Durumu tersine çevirmek, atmosferi değiştirmek için hâlâ bir şans var. Ama bunu yapabilecek tek bir kişi var. Ona bağlı."

'BAKANLAR ŞİRKET YÖNETİCİLERİNDEN YARDIM İSTİYOR'

Makalede iktidarın 'her ne pahasına olursa olsun büyüme' amaçlı ekonomi politikalarının 'TÜSİAD'dan bile eleştiri aldığı', yoksulluğun arttığı, 'işsizlik, enflasyon ve alım gücünde azalma gibi sorunların engellenemediği' belirtilirken, "Hükümetin ve iş dünyasının usanmış üyeleri, kendisini içeriden eleştirenleri uzaklaştıran Erdoğan'ın ekonomiye dair anlayışının zayıf olduğunu ve kendi kabinesinin üyelerinin bile ona nadiren meydan okuduğunu söylüyor" denildi.

Türkiye'nin önde gelen holdinglerinden birinin üst düzey bir yöneticisi ise gazeteye demecinde, "Bakanlar bize, 'Durumu anlaması için cumhurbaşkanıyla konuşmanız lazım' diyor. Ama bunu neden biz yapalım? Bu, onların işi" dedi.

'KİMSE ERDOĞAN'A GERÇEĞİ SÖYLEYEMİYOR'

Parti içinden bazı isimler ise FT'ye, yakın çevresinden bazı danışmanların Erdoğan'ın 'faiz indirme takıntısına' özel sohbetlerde karşı çıktığını ama bunu cumhurbaşkanına söylemekte isteksiz olduklarını anlattı. Bir hükümet yetkilisi gazeteye, "Cumhurbaşkanı etrafında güçlü isimlerin bulunmasından hoşlanmıyor. Bunu herkes biliyor. Dolayısıyla kimse gerçeği söyleyemiyor" dedi.

FT'nin makalesinde "AK Parti içinde gidişat konusunda memnuniyetsizlik olsa da, Türkiye Cumhurbaşkanı'na meydan okumak konusunda içeriden öne çıkan bir isim yok" denildi; Erdoğan'ın damadı ve eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın bir zamanlar 'halef' olarak gösterilmesine rağmen kamuoyu önünden kaybolduğu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun imajının Sedat Peker'in iddialarıyla zarar gördüğü, 'Erdoğan markasının da hâlâ partinin kendisinden daha popüler olduğu' belirtildi.

AVRUPALI DİPLOMAT: KAÇ OTOKRAT GÖREVİNİ BIRAKTI?

Haberde, Avrupalı bir diplomatın görüşlerine yer verilen şu bölüm de dikkat çekti: "Muhalefet Erdoğan döneminin sonunun ufukta göründüğü konusunda iyimserlikle dolup taşarken, birçok yabancı gözlemci bu konuda çok daha karamsar. Avrupalı bir diplomat, 'Hayal kuruyorlar. Koltuğunu bırakabilen kaç otokrat gördünüz?"