10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe konulan gazete çalışanlarını doğrudan ilgilendiren sendika yasasından dolayı 10 Ocak, Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor.

Bir ülkede düşünce, anlatım özgürlükleri olmayınca gazetecilerin halkın doğru bilgilenmesi, gerçekleri öğrenmesi için gerekli bilgilere ulaşmaları da sınırlar içine tıkılmış oluyor.

10 Ocak Gazeteciler Günü’nü, her geçen yıl, bir önceki yıla göre daha ağırlaşmış koşullar altında kutluyoruz. Düşünce ve anlatım özgürlüğü, basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı, bilgi edinme hakkı, söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğü, sendikal hak ve özgürlükler ağır baskı altında bulunuyor. Düşünce ve anlatım özgürlüğüne yönelik olarak binlerce dava açılmış durumdadır. Gazetecilere asırlık cezalar veriliyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“TGC Basın Müzesi Bilgi ve Belge Merkezi’nin hazırladığı rapora göre 2021 yılında gazetecilere 284 dava açılmıştır. Gazetecilerin haberlerine, videolarına, köşe yazılarına ve attıkları tweetlere 141 engelleme kararı getirilmiştir. 19 olayda 24 gazeteci gözaltına alınmıştır. 34 gazeteci ise hala cezaevindedir.

2021 yılında 390 gazeteci işten çıkarılmış, 139 gazeteci ise baskılar nedeniyle istifa etmiştir.

RTÜK Fox TV, Halk TV, Tele1, KRT ve Habertürk’e 71 kez para cezası vermiş, beş kez yayın durdurma kararı almıştır.

“Basın İlan Kurumu Birgün, Cumhuriyet, Evrensel ve Sözcü gazetelerine toplamda 110 gün ilan kesme cezası vermiştir”(1)

Gazeteciler Cemiyetini yaptığı açıklamada, gazetecilerin örgütlenmeleriyle ilgili şu bilgiler verildi:

“Avrupa’da yüzde 25 olan sendikalaşma oranı Türkiye’de yüzde 8’dir. Yayın yasakları, para cezaları, açılan davalar, gözaltılar, tutuklamalar, sansür, oto sansür artık günlük olaylar haline gelmiştir. Türkiye’de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği bir ortamda, her gazeteci kendini mahkeme karşısında bulabilmekte ve hüküm giyebilmektedir”.(2)

Gazeteciler gelişmiş ülkelerde çalışan meslektaşlarına göre daha çok işsiz, daha çok örgütsüz durumdalar.

Dünya basın özgürlüğü sıralamasındaki yerimiz

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, dünyadaki 180 ülkenin basın özgürlüğü karnesini incelediği 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni açıkladı.

Çalışma ilk kez 2002 yılında yapıldığında Türkiye 99. Sıradaydı”.(3)

Türkiye Cumhuriyeti ekonomide olduğu gibi, basın özgürlüğünde de gerilemekte, Dünya’nın geri kalmış ülkeleri arasına girmiş bulunmakta. Ülkemiz yerinde saymayı bir yana bırakın geriye gitti, yine dolu dizgin geriye gidiyor.

Türkiye’de gazeteciler yazdıkları veya söyledikleri nedeniyle cezaevinde tutuluyor. Gazeteciler özgürlüğünü yitirirken toplumumuz haber alma hakkını, ülkemiz de demokrasisini kaybediyor. Tutuklu ve hükümlü tüm meslektaşlarımız serbest bırakılmalı. Çünkü gazetecilik suç değildir.

Doğru, gerçek bilgiye ulaşmak her insanın en doğal hakkıdır. Bir başka anlatımla, gerçek bilgilere ulaşmak en önemli insan haklarından biridir. Gazetecilerin özgür olmadıkları bir ülkede demokrasiden, demokrasinin olmadığı bir ülkede düşünce, anlatım özgürlüğünden söz edilemez. Halk yığınlarının yaşamlarını ilgilendiren bilgilerin özgürce dolaşımda olamadığı, bu bilgilere herkesin ulaşamadığı ülkelerde insan hak ve özgürlüklerinden söz edilemez.

Bu nedenlerle çalışan gazeteci arkadaşlarımızın günlerini kutlayamamanın derin burukluğu içindeyiz.

---------------------------------------

(1)BirGün Gazetesi, TGC: Gazetecinin özgür olmadığı ülkede demokrasiden söz edileme 08.01.2022

(2) Evrensel Gazetesi, TGC'den Çalışan Gazeteciler Günü açıklaması: Gazetecinin özgür olmadığı ülkede demokrasiden söz edilemez, 08.01.2022

(3) Independent Türkçe, 2021 Basın Özgürlüğü Endeksi açıklandı, Türkiye 180 ülke içinde 153. Sırada, 20.04.2021