Liselere Geçiş Sistemi kapsamında, 05 Haziran 2022’de yapılan merkezi sınav sonuçları yayınlandı.

Sınav başvurusu yapan, 1 milyon 236 bin 308 öğrenciden, 1 milyon 31 bin 799’u sınava katıldı. Öğrencilerin yalnızca yüzde 14’ünün sınavla öğrenci alacak liselere girmesine olanak sağlayacak sınava katılım oranı yüzde 83 oldu.

Sınavlara giren her 100 öğrenciden 86’sının kapıda bırakıldığı, acımasız bir eleme.

Sınavlara girme başvurusu yapan öğrencilerin %17’si sınava girmemiş bulunmakta. Sınava başvurmayan, bu yarışta baştan yenik düşeceğini bilerek kendilerini eğitimsiz, bilgi donatımını elde edemeden, yaşam kavgasının içine atan gençlerin sayıları az değil.

“Merkezi sınav raporuna göre, 20 soruluk matematik testindeki doğru yanıt sayısı ortalaması 4,74’te kaldı. Toplam 20 soruluk fen bilimleri testindeki doğru yanıt sayısı ortalaması ise 9,50 olurken fen bilimleri, öğrencilerin doğru yanıt sayısı ortalamasının en yüksek olduğu alt test olarak kayıtlara geçti”.1

Sınav sonuçları, eğitime erişme olanağı yakalayan gençlerimizin yeteri düzeyde fen bilimleri öğreniminden geçemediklerini göstermekte.

“Raporda, öğrencilerin sözel bölümdeki testlere verdiği doğru yanıt sayısı ortalaması da paylaşıldı. Buna göre, doğru yanıt sayısı ortalaması 20 soruluk Türkçe testinde 9,22, 10 soruluk inkılap tarihi ve Atatürkçülük testinde 5,54, 10 soruluk din kültürü ve ahlak bilgisi testinde 6,45, 10 soruluk yabancı dil testinde ise 4,59 olarak gerçekleşti.

Matematik alt testinde öğrencilerin yüzde 14’ü bir, yüzde 14,7’si iki, yüzde 13,2’si de üç soruya doğru cevap verdi. Matematikte sorulan 20 sorunun tamamını doğru yanıtlayabilen öğrencilerin oranını 0,18 olarak belirlendi.

Tüm soruları doğru yanıtlayan öğrencilerin 500 tam puan aldığı sınavda, puan aralıklarına göre öğrencilerin yüzdesi de hesaplandı. Buna göre, öğrencilerin yüzde 7,70’i 100-199 aralığında, yüzde 56’sı 200-299 aralığında, yüzde 26’sı 300-399 aralığında, yüzde 9,93’ü ise 400-500 aralığında puan aldı”.1

Gençlerimizin yapılan sınavda yeterli düzeyde başarılı olamayışlarının suçu onlarda değil, onları başarısız durumda oyalayan eğitim sisteminde. Eşitsiz koşullarda yapılar yarıştan, eşitsiz, yetersiz düzeyde sonuçlar alınacağı açık.

Özel öğretim kurumlarında okuyan, özel dersler alan, tüm araç gereçlere, bilgilere ulaşma olanağı olan öğrencilerle, kırsal alanda, kentlerin yoksul kesimlerinde her türlü olanaktan yeterince yararlanamayan çocukların sınav başarıları doğal olarak eşitsiz olacaktır.

Yitirilen gençlik, yitirilen gelecek

Gençler öğrenim süreçlerinde neler öğrendiler, neleri doğru bilgi olarak algılayıp sınavda sorulan soruları, bu koşullandıkları, doğru olarak içselleştirdikleri bilgilerle yanıtladılar? Öğrendikleri bilgiler, kazandıkları sınavlar kendilerini insanlığın geleceğine taşıyabilecek mi? Taşıyamayacaksa, ne işlerine yarayacak? Bu soruları yanıtlamaya değil düşünmeye bile yaklaşmayan bir çarkın dişlileri arasında öğütülen gençler, kanatları kopmuş kuşlar gibi çırpınmaktalar.

Bu ülkeyi yönetenlerin çıkarlarına uygun düşecek bilgiler edinme, davranış sınırları içine girilmesi uğruna, insanımızın geleceğini çöpe atmaktayız.

Eğitime erişebilen, ancak çağın gereklerine uygun bilgilere erişemeyen milyonlarca küçüğümüzün, zamanlarını boşa geçirmelerini, gereksiz bilgilerle oyalamalarını sağlayan bir eğitim sistemimiz var. Bu kısır döngü içinde yalnızca küçüklerimizin geleceklerini değil, ülkemizin geleceğini de boşuna tüketecek aymazlık içindeyiz.

Eğitime hiç erişemeyen çocuklarla, erişerek girdiği sınavda 500 tam puan alan çocuklar arasında, geleceğin dünyasında yaşama tutunabilme yönünden ne farklılıklar var sorusuna, gerçek anlamıyla yanıt bulma olanağı yok. Eğitime erişenler, erişemeyenlere göre daha etkin konumda olacaklar. Bunda kuşku yok. Eğitime erişenlerle, yapay zeka, bilimsel verilerle, gelecekte geçerli olacak bilgileri edinen başka ülke çocuklarının durumunu değerlendirmeye kalkınca, ülkemizde, bölgemizde yetişen, büyüyen çocukların çok şanssız oldukları görülecektir.

İnsanlığın biriktirdiği bilgilerin, değerlerin dışına çekilerek, Ortaçağ bilgileriyle yetiştiren gençlerimiz, beyinleri bilimsel bilgilerle donatılan ülkelerin çocuklarıyla, yaşamın hiçbir alanında yarışamayacaklar. İnsanlığın yönetilen, ayak hizmetlerini yapmak zorunda olan kesimlerinde yer almak zorunda kalacaklar.

------------------------------------------

1. https://www.birgun.net/haber/yine-basari-yok-393924