Çocukken herhangi bir olaydan dolayı suçlu olmamıza rağmen kendimizi haklı çıkarmak için vargücümüzle ağladığımızda rahmetli annem “Sus, kes dırdırı suçunu mu bastırıyorsun?” der, kendimizi haklı gösterme çabamızı yutmaz, üstüne üstlük bizi azarlardı...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün de Van depremi dolayısıyla Erciş İlçe Jandarma komutanlığının hazırlamış olduğu slayt gösterisi sırasında göz yaşlarına boğulması bunu hatırlattı…

Cumhurbaşkanı ve başbakanın bu hallerine dayanamıyorum. Her şeye ağlıyorlar. Daha düne kadar bir cumhurbaşkanı olarak o yörenin insanını tehdit ederek intikam yeminleri ediyorken bugün de yaşadıkları deprem acısından dolayı ağlamaları gerçekten insani sinir ediyor...

Her şeye ulu orta hüngür hüngür ağlayacağınıza o bölgede yaşayan ciddi sorunlara çözüm bulmaya çalışın.

Ağlamak bir şeyi çözmez. Sahte gözyaşları da kimseyi kandıramaz. Kaldı ki o bölgenin insanı bunu yakından biliyor zaten...

Beni hor görüp aşağılayacaksın, döveceksin, söveceksin, kovacaksın buna seyirci kalacaksın, velhasıl her kötülüğü reva göreceksin sonra da kalkıp zor ve acı günümde üzülüyormuş gibi rol yapacaksın...

Sizin gözyaşlarınız gerçek olmuş olsaydı memlekette binlerce faili meçhul, binlerce cinayetin üstüne gider faillerini bir bir cezalandırırdınız, vatandaş da ciddiyetinizi anlardı...

Ama nerede o. Daha yeni Deniz Feneri´nin esas faili olan dolandırıcıları bir bir bıraktınız.

Gözyaşlarınıza nasıl ve ne şekilde güvenelim sayın Cumhurbaşkanı, sayın başbakan...

Suçunuzu bastırmayın.

Lütfen biraz ciddiyet...