"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin" ana hatlarının açıklandığı, "demokratik bir Türkiye için" uzlaşı belgesi, hiç bir dinsel, etnik, ideolojik, cinsel, siyasal ayrım yapmaksızın, hepimize söz vererek, hepimizi kucakladıklarını öne sürerek, hazırladıkları temel uzlaşma metni kamuoyuna açıklandı.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA' siyasal partilerinin uzlaşarak imzaladıkları belge tarihsel önem taşımakta.

Türkiye’nin önünün açılması için önemli bir adım. Her sorunu çözecek kapsayıcılıkta olmadığı açık.

Kapsayıcılığı eksik

1921 Kuruluş Anayasası böyle bir uzlaşıyla hazırlanmıştı. Bize göre bu uzlaşı önemli bir adım ama bu topraklarda yaşayan toplumsal kesimlerin tümünü kucaklayan bir uzlaşı değil. Burada Kürtler, Aleviler, Süryaniler, sol partilerin temsil ettiği kesimler gibi toplumsal kesimlerin dışarıda kaldığı görülüyor.

Uzlaşıya imza atan siyasal partilerden, din, etnik köken farklılıkları olan, tabanları bu farklılıkların tanınması ya da hiç tanınmaması duyarlığı olan siyasal yapılar var. Bunların temel bir sorunun çözümü için uzlaşmaları çok önemli bir adım.

Ülkenin demokratik birikiminin çağdışı yönelimlere geçirt vermeyeceğinin bir göstergesi.

Laiklik atlanmış

Uzlaşı belgesinde “Laiklik” unutulmuş gibi. Laiklik üzerinde gerekli uzlaşmanın sağlanamadığı anlaşılmakta.

Laiklik olmadan Türkiye Cumhuriyeti’nin AB ya da uygarlık yürüyüşünde ilerlemesi düşünülemez.

Parlamenter sistem 

“Parlamenter sistem ya da parlamentarizm, yürütme organının yasama organının denetiminde olduğu demokratik bir yönetim sistemidir.

Parlamenter sistemde devlet başkanı genellikle hükûmet başkanından başka bir kişidir. Buna karşılık, başkanlık sisteminde devlet başkanı çoğunlukla hükûmet başkanıyla aynı kişidir ve yürütme organı meşruiyetini yasama organından almaz.

Parlamenter sistemle yönetilen bir ülke meşrutî monarşi ya da parlamenter cumhuriyet olabilir. Meşrutî monarşide yetkileri sembolik olan bir hükümdar (kral, imparator, padişah) bulunur, Birleşik Krallık, İsveç, Japonya ve Birinci ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde Osmanlı İmparatorluğu bunun örnekleridir.

Parlamenter cumhuriyetlerde ise çoğunlukla seçimle işbaşına gelen, yetkileri yine çoğunlukla sembolik olan bir devlet başkanı (cumhurbaşkanı) bulunur, Almanya, İtalya ve Hindistan bunun örnekleridir.”(1)

Avrupa Anakarası’nda (Kıtasında) 33, Asya Anakarası’nda 17, Amerika Anakarası’nda 13, Afrika Anakarası’nda 5, Okyanusya Anakarası’nda 5 olmak üzere Yerküre’de 73 ülke Parlamenter Sistemle yönetilmektedir.

Parlamenter Sistemin en yoğun uygulandığı yer Avrupa Anakarası. Parlamenter Sistem, Temsili Demokrasi uygulamaları, insanlığı eşitlikçi, barış içinde yaşanan, gerçek bir demokrasiye taşıyamadıkları uygulamalarıyla kanıtlanmıştır. İnsanlığın özlenen bir demokratik sisteme kavuşmasının yolu “Doğrudan Demokrasi” aşamasından geçmekte. Bu aşama şu anda gerçekleşmesi olanaksız bir tasarı (ütopya). Ancak insanlığın, insanca yaşamasının başlangıç noktası diye düşünüyoruz.

Parlamenter Sistem sorunları çözebilecek mi?

Parlamenter Sistem ülkenin tüm sorunlarını çözemeyecek. Sorunların çözülmesi için gerekenlerin yapılmasına alan açacak bir girişim olarak değerlendirmesi gerekmekte.

Siyasal sistemler, kağıt üzerinde yazıldığı gibi her ülkede aynı ölçülerde uygulanma alanı bulamıyor. Her ülkenin siyasal yapısı, ekonomik koşulları, kültürel dokusuna göre farklı uygulama biçimlerinin ortaya çıktığı görülüyor.

Parlamenter Sistemin eksik yanları var. Uygulamada birçok sorunlar yaşanmakta. Gerçek bir demokrasi olamayacağı, günü kurtarma aracı olacağı kesin. Kötünün iyisini seçmek zorunda kalındığı şu dönemlerde tek adam yönetiminden çok daha iyi olduğu açık.

Seçim barajı

“Hazırlanan uzlaşı metninde, Milletvekili seçmek ya da seçilmek için aşılması gereken engelin (seçim barajının) yüzde 3’e düşürülmesi, siyasal partilere hazine yardımının yüzde 1’e çekilmesi, demokrasi ve demokratik temsil anlamında son derece önemli, yararlı düzenlemeler. Ancak yetersiz adımlar olduklarından kuşku yok.

Seçim barajının %3’e düşürülmesi yetersiz bir adım. Seçim barajının tümüyle kaldırılması gerekmekte. 600 Milletvekili seçilecekse, kullanılan geçerli oyların 1/600’i alan bir parti 1 Milletvekili çıkararak, bu oranda oy alan her kişi Milletvekili seçilerek TBMM’de seçildiği kesimi temsil etme konumuna gelmeli.

Yargı bağımsızlığı

Uzlaşı belgesinde, “bağımsız yargı” başlığı altında yargıçlara coğrafi düzenlemeden söz edilmesi, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun ayrı ayrı yapılandırılması, çoklu baronun sonlandırılması, Anayasa Mahkemesi’ndeki nitelikli çoğunlukla seçim gibi düzenlemelerin son derece önemli olduğunu söylenmeli.

Bu uzlaşı sürer mi, sürerse nereye dek sürer şu anda bir şey söylemenin olanağı da, içinde bulunduğumuz koşullarda bir anlamı da yok.

-----------------------------------------------

(1) Vikipedia Özgür Ansiklopedi