Mehmet Murat Yıldırım / Demokrat Haber

Hatay’ın Samandağ ilçesinde 35 yıldır inşaat mühendisliği ve müteahhitlik yapan Fethullah Çiftçi’nin inşa ettiği 9 binadan hiçbiri depremlerde yıkılmadı. Hatay ili genelindeki yıkımın sorumlusu olarak inşaat firmaları, belediyelerdeki imar müdürlükleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerini işaret eden Çiftçi, “20 yıl öncesine kadar Hatay genelinde inşa edilen tüm yapılar İl Özel İdare’nin açtığı ihalelerle sahillerden alınan deniz kumuyla yapıldı” dedi.

6 Şubat günü Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan 11 il, 7,7 ve 7,6 şiddetinde iki depremle sarsıldı. Bu iller arasında en büyük yıkımı yaşayan kentlerin arasında Hatay da vardı. Depremden sonraki 3 gün içerisinde şehre hiçbir şekilde ayni yardım ve arama-kurtarma ekibi gitmedi. Depremlerden sağ olarak kurtulmayı başaran yurttaşlar birçok kişinin arama-kurtarma çalışmalarının geç başlamasından dolayı yaşamını yitirdiğini belirtti.

Depremlerden büyük ölçüde etkilenen Hatay’ın Samandağ ilçesinde yaklaşık bin yurttaş yaşamını yitirirken binlerce bina yerle bir oldu. İlçede 35 yıldır inşaat mühendisliği ve müteahhitlik yapan Fethullah Çiftçi’nin yaptığı binalardan hiçbiri yıkılmadı. Ancak, 20 Şubat akşamı merkez üssü Hatay olan 6,4’lük tetiklenmiş depremden sonra Çiftçi’nin imzası bulunan 2 binada ağır hasar gözlemlendi. İnşa ettiği binalarda hiçbir can kaybının yaşanmadığına dikkat çeken Çiftçi ile depremlerden sonra yaşadıkları ve mesleki deneyimleri hakkında konuştuk…

1-78

YAPI-DENETİM FİRMALARI RÜŞVETLE GÖRMEZDEN GELDİ

Hatay genelinde birkaç yıl öncesine kadar inşaat denetimlerinin kurallarına göre yapılmadığını belirten Çiftçi, “Hatay hızla büyüyen bir şehir. Nüfus arttıkça inşaatlar da arttı. Son 20-25 yıl içerisinde yapılan binanın haddi hesabı yok. Güzel şehrimiz betona dönüştü. Önüne gelen müteahhit oldu. 99 Marmara depreminden sonra yapı-denetim zorunlu hale gelse de bizim buralarda kurallarına uygun yapılmadı. Yapı-denetim firmaları, rüşvet karşılığında birçok usulsüzlüğü görmezden geldi. Belediyeler ve bakanlık yetkileri de bu duruma göz yumdu. Herhangi bir eğitimi olmayan veya sıradan bir esnaf olan belediye meclis üyeleri imar komisyonlarında kentimizin talanına imza attı. Bu tarz önemli konuların yetkileri uzmanlarına verilmeli. Her önüne gelen imardan anlamaz” dedi.

2-65

BİNA SAĞLAMSA YIKILMAZ!

Hatay’daki yıkımın en büyük sorumlusu olarak inşaat firmalarını işaret eden Çiftçi, “İlimizde son birkaç yıl içerisinde yapılan binalar da yıkıldı. Tüm kamuoyu bunları soruyor. Zemin sağlam değildi deniyor, fay hatları üzerine inşa edildikleri içindi deniyor. Elbette spesifik durumlar vardır. Fakat o binalar kurallara uygun olarak sağlam inşa edilselerdi yıkım bu kadar büyük olmazdı. Burada en büyük sorumluluk inşaat firmalarında. Malzemeden çalan çok müteahhit tanıyorum, zamanında bunları uyardık dinlemediler. İşte sonuç bu, Hatay yerle bir oldu” şeklide konuştu.

“DENİZ KUMU KULLANILDI!

Çiftçi, Hatay’daki yıkımda devletin de büyük sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Biz Hatay’da nereden fay hattı geçtiğini bilmiyorduk. İlgili bakanlık deprem öncesine kadar bununla ilgili herhangi bir çalışma yapmadı. Bundan 20 yıl öncesine kadar deniz kumu inşaat firmalarına devlet eliyle satılıyordu. Bu nasıl oldu derseniz şöyle; Samandağ ilçemizin çok geniş plajları var bu sahillerdeki kumların satışı İl Özel İdaresi vasıtasıyla ihale ediliyordu. Bu kumları alan firmalar yıkamadan, elemeden müteahhitlere satıyordu. Hatay genelinde birçok bina bu kumlarla inşa edilmiştir”.

3-41

BENİM BİNALARIMDA KİMSENİN BURNU BİLE KANAMADI

Kendisinin yaptığı binaları kurallara uygun olarak inşa ettiğini ifade eden Çiftçi, “Ben hiçbir masraftan kaçınmadım. Her şeyi olması gerektiği gibi yaptım. Denetimlerim de tamdı, malzemelerim de. Samandağ girişinde bulunan bir bölgede tüm binalar yerle bir olmuşken benim o bölgede inşa ettiğim bina dimdik ayakta. 6,4 şiddetindeki depremden sonra 2 binamda ağır hasar gözlemledik ama yıkım yok. Depremlerde benim yaptığım binalarda yaşayan hiçbir hemşerimin burnu bile kanamadı. Bence önemli olan bu” diye konuştu.

DEVLET GELMEDİ

6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından kente neredeyse 3 gün boyunca hiçbir yardım gelmediğini ifade eden Çiftçi şunları kaydetti: “Hatay medeniyetlere merkezlik yapmış önemli bir merkez. Ama biz hakkettiğimiz değeri görmediğimizi depremden sonra iyice anladık. Deprem oldu-bitti, 3 gün boyunca bu şehre hiçbir yardım gelmedi. Devletin hiçbir kurumu gelmedi. Yurttaşlarımız kendi çabalarıyla ayakta durdu. Kendi yaramızı kendimiz sardık.”