HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, ittifak görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakırhan, “Öncelikle biz sadece birkaç partiyle kurulacak bir sol ittifaktan bahsetmiyoruz. 27 Eylül’de kamuoyuyla paylaştığımız ‘Demokrasiye Çağrı’ tutum belgemizde de net ifade ettiğimiz gibi demokrasi arayışı olan en geniş çevrelerin katılacağı güçlü ve nitelikli bir üçüncü seçeneği tekrar ve özellikle belirtmek istiyorum. Ülkenin demokratik geleceğini şekillendirmek için birlikte sorumluluk almanın, demokrasi ittifakı ihtiyacını gerçekleştirmenin önemi üzerine görüş alışverişinde bulunuyoruz” dedi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Evrensel’den Birkan Bulut’un sorularını yanıtladı.

HDP olarak demokrasi ittifakı konusunda partiler, sendikalar ve meslek odalarıyla bir dizi görüşmeniz oldu. Öncelikle demokrasi ittifakı ihtiyacını ortaya çıkaran koşullar ne oldu?

Son yıllarda daha örgütlü ve umutlu olan bu toplum kesimlerine bakarak bizim de daha umutlu olmamamız için bir neden yok. Bu toprağın mayasında ekmek, aş, demokrasi mücadelesi her zaman oldu. İktidar blokuna baktığımızda her anlamda tükenmişlik ve çürümüşlüğü görüyoruz ve buna dair eleştirilerimiz de zaten biliniyor. Millet İttifakının ise seslendiği bir kitle olmasına rağmen parçalı bir ortaklık üzerinden ilerliyor.

Biz üçüncü bir seçenek oluşturmak istiyoruz. Üçüncü seçenek, HDP’yi de Millet İttifakını da aşan tüm toplum kesimlerini kapsayan ve mevcut sorunların gerçek ve kalıcı çözümlerini üretebilen bir seçenektir. Bu toplumun ihtiyacıdır. Bu  ihtiyacı karşılamayacak bir  tutum on yıllarca halk tarafından mahkum edilir. Yoksulluk ve zulmün bunca arttığı bu dönemin koşulları ayrışma konularının gündemleşmesiyle zaman harcanmasına müsaade etmiyor. Ancak iktidar değişecekse -ki buna kuşkum yok- halkın beklentisi iktidara gelenlerin küçük restorasyonlar yapması değildir. Parti olarak son tutum belgesiyle ortaya koyduk; gelin gücümüzü ortak ilkeler altında, daha demokratik bir gelecek için seferber edelim diyoruz.

Millet İttifakını aşan ifadesini biraz daha açar mısınız? Alternatif olarak görülen Millet İttifakı var olan sorunlara ne gibi çözümler üretiyor, önerileri neler?

Emek sermaye sorunu, Kürt sorunu, yargının tahribatı nasıl çözülecek? Türkiye’nin birçok ülkedeki askeri varlığı konusunda ne diyor? Daha çok blok içerisinde bir partinin milliyetçi hassasiyetlerini önceleyen, ona göre denge belirleyen bir bileşimden değişim, dönüşüm beklemek hayalcilik olur. Toplumun böyle bir oluşuma meyletmesini sağlayacak bir pratik bu halka yapılacak en büyük kötülüktür.

Bütün sol, sosyalist, demokratik kesimlerin gündeminde üçüncü bir seçeneği yaratmak var ve bunun için kendimize güvenmeliyiz, bunun zemini var. Başarmamak için hiçbir sebep yok. Bunun önündeki tek engel birlikte mücadele edecek bir yol ve planlama ortaya koymamamızdan kaynaklanıyor.

‘KOŞULLAR BİRLEŞME FIRSATINI SUNUYOR’

Aslında son söylediğinizi üçüncü bir seçenek arayan vatandaş da partilere soruyor. HDP birçok partiyle görüştü, öte yandan EMEP, Sol Parti ve TKP arasında görüşmeler oluyor. HDP olarak yaptığınız görüşmelerden nasıl bir tablo ortaya çıktı?

Neredeyse bütün sosyalist, demokrat, barış yanlısı partilere tutum belgemiz çerçevesinde görüşmek üzere gittik ve bu süreç hâlâ devam ediyor. Bizim için önemli olan, bu bütünün bir araya gelmesi ve halkın beklentilerine uygun çözümler üretmektir. Mevcut yargı sistemine, yoksulluğa, baskılara, demokratik hakların kısıtlanmasına karşıyız ama buna birlikte hayır diyebilmek çok önemli, bu doğrultuda bir alternatif yaratmalıyız. Neden bir araya gelmeyelim? İçinde bulunduğumuz süreç bir seçenek olabilme, örnek bir birliktelik oluşturabilme fırsatını sunuyor. Partilerde bu yönde olumlu bir irade gördük. Birçok yerde ortak etkinlikler düzenliyoruz, yerellerde bir masa etrafında ortak irade koyabiliyoruz. Tabana ve halkın beklentisine rağmen yukarıda bu ortaklığı sağlayamamamız sorgulanır bir durum olur. Bu işten kaçan, yokuşa süren, bu birliktelik önünde kendi küçük meselelerini ayrışma nedeni olarak ortaya koyan partileri halkın önümüzdeki dönem sandıkta affetmeyeceğini düşünüyorum.

Böyle bir tutum var mı?

Böyle bir şey olduğu için bunu söylemiyorum ama önümüzdeki dönem herkesin bu konuda biraz daha fedakarlık yapması, halkın bu arayışına uygun bir araç yaratması gerektiğini düşünüyorum.

‘YAKINDA İTTİFAK İÇİN BİR ARAYA GELEBİLİRİZ’

Peki bu arayış ve görüşmelerinizde hangi aşamadasınız?

Sol ve sosyalist örgütlerin bir araya geldiklerini, arayış içerisinde olduklarını biliyoruz. Önümüzdeki dönem bunun mekanizmalarını oluşturabilirsek, bir araya gelip tartışma yürütebilirsek açmazlarımızı da görebiliriz. Bu konuda asla büyük-küçük ilişkisi söz konusu değildir. Halkın geleceğine emek verenler, bunun için mücadele edenler arasında eşitler arası bir ilişkinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Yakın zamanda ittifakı oluşturabilecek çevrelerle oturup bunu tartışabiliriz. Bizim için çok önemli bir eşik olabilir. Bunu aşabilirsek vatandaşın başka bir arayışa girmesine gerek olmaz. Amacımız sadece seçim değil; seçim güvenliği de dahil olmak üzere öncesi ve sonrasını örecek ve mücadeleyi örgütleyecek bir birliktelik kurmaktır.

"SADECE BİRKAÇ PARTİ İLE İTTİFAK DEĞİL"

Basında HDP’nin bazı partilerle ittifak kuracağına yönelik iddialar yer aldı ve partilerden yalanlama geldi. HDP olarak ittifak kurduğunuz veya kurmayı planladığınız hangi partiler var?

Öncelikle biz sadece birkaç partiyle kurulacak bir sol ittifaktan bahsetmiyoruz. 27 Eylül’de kamuoyuyla paylaştığımız ‘Demokrasiye Çağrı’ tutum belgemizde de net ifade ettiğimiz gibi demokrasi arayışı olan en geniş çevrelerin katılacağı güçlü ve nitelikli bir üçüncü seçeneği tekrar ve özellikle belirtmek istiyorum. Ülkenin demokratik geleceğini şekillendirmek için birlikte sorumluluk almanın, demokrasi ittifakı ihtiyacını gerçekleştirmenin önemi üzerine görüş alışverişinde bulunuyoruz. Bu görüşmelerden sonra parti kurullarımızda nasıl bir yöntem ve formla ilerleyeceğimizi değerlendiriyoruz. Bunun dışında basında yer alan HDP’nin de adının telaffuz edildiği çeşitli ittifak haberleri gerçeği yansıtmıyor. Önümüzdeki süreçte yoğunlaşacağımız önemli bir gündemimizdir.

‘SEÇİMDEN SONRA DA ÜÇÜNCÜ BİR SEÇENEĞE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞECEK’

Bu konuda bir takvim ve ortak metin oluşturmaya çalışma gündeminizde mi?

Muhtemelen ikinci tur ziyaretlerle bu konuda eğilimi olan güçlerle bir masa etrafında bir araya gelip tartışacağız. Parti temsilcileriyle, toplumsal muhalefetin temsilcileriyle bunu kısa sürede hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Tabi bunlar seçim ittifakı olarak düşünülse de seçimden önce mücadeleyi örgütlemek, seçim güvenliğini sağlamak, seçimi beklemeyecek sorunların çözülmesi için bir araya gelmek gerekiyor. Seçim sonrası da nasıl bir inşa gerçekleşecek, bizim için çok önemlidir. Çünkü seçim sonrasında da üçüncü seçeneğe büyük görevler düşecek.