HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Öcalan’ın barış çağrısı, OHAL ve belediyelere atanan kayyumlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

HDP Milletvekili Buldan, "Bu ülkenin barışa ihtiyacı var. HDP heyeti gelebilir demiş. Bu sorumluluğu bir kez daha almaya hazırız. İmralı adasına gitmeye hazırız. Yeter ki bu ülkeye barış ve özgürlükler gelsin. Akan kan dursun" dedi.

Pervin Buldan, Yüksekova ilçesinde açıklamalarda bulundu.

'BARIŞ SÜRECİ AKP TARAFINDAN HEBA EDİLDİ'

Ömer Oğuz’un Yüksekova Haber’den aktardığına göre ,Buldan’ın açıklamaları şöyle:

"Yaşadığımız barış ve müzakere sürecinde Türkiye’de barış ve huzur vardı. İnsanlar bu sürecin ilerleyebilmesi için mücadele ederek adım attı. Ancak AKP hükümeti bu süreci heba etti. Sayın Öcalan ile yapılan son görüşmede de bunun altı çizildi. Bu ziyaret önemlidir. Buna karşı açlık grevi vardı. Bu eylemelerinden sonuç aldılar.

Bu görüşmeye çok büyük anlam yüklememek gerekiyor. Hukuki anlamda yapılması gereken bir görüşmeydi. Bunun devam etmesi gerektiğini belirtmek isterim. Sadece kardeşinin ziyareti ile bu süreç devam etmemelidir. Avukatların ve siyası heyetlerin Ada’ya giderek Sayın Öcalan ile görüşmeleri devam ettirmesinin Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından, yaşanan kaos ortamının ortadan kalkması açısından, çok büyük bir önemi vardı. Sayın Öcalan görüşmede “Ölerek ve öldürerek bu süreç tamamlanmayacaktır, hiçbir kimsenin birbirini yenmeyeceği kör bir savaştır, 6 ayda bu savaşın bitirileceğini” ifade etmiştir.

Geçmiş dönemde de bu söylenmişti ancak AKP iktidarı hiçbir zaman bunu dikkate almadı ve ölümler katliamlar gerçekleşti. Devletin ve hükümetin, Sayın Öcalan’ın uzattığı barış elini bir kez daha tutması gerektiğini ifade ediyoruz. Sayın Öcalan bu ülkenin barış anahtarıdır. Barış anahtarını bir kez daha çevirmek, yaşanan ölümleri durdurmak, akan kardeş kanını durdurmak herkesin sorumluluğunda olan bir şeydir"

'İMRALI'YA GİTMEYE HAZIRIZ'

"Kürdistan’ın birçok ilçesinde belediyemize yönelik kayyumlar kabul edeceğimiz bir uygulama değildi. Kaymakam atamak bir darbe sürecidir. Darbeler aynı zamanda siyasi darbelerle gerçekleşmektedir. AKP bunu yapıyor. Halkların iradesi ile seçilenlerin yerine kayyum atanıyor. Tüm Türkiye halkı ve Kürtler belediyelerine sahip çıkmalı. Çok mücadele edip bedel ödeyerek aldık. Kayyumlara teslim etmemeliyiz.

Bu vesileyle bir kez daha AKP iktidarına şu çağrıyı yapıyorum: Bu ülkenin barışa ihtiyacı var. HDP heyeti gelebilir demiş. Bu sorumluluğu bir kez daha almaya hazırız. İmralı adasına gitmeye hazırız. Yeter ki bu ülkeye barış ve özgürlükler gelsin. Akan kan dursun"