Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü yaklaşırken basın açıklaması düzenledi.

Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde düzenlenen açıklamada, "Şiddete, savaşa, yoksulluğa karşı isyandayız. Jin, jiyan, azadi" yazılı pankart ile katledilen kadınların fotoğrafları taşındı. Açıklamaya HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy ve Serpil Kemalbay da katıldı.

‘TÜM DÜNYADA KADINLAR SINIRLARA İTİRAZ EDEREK MÜCADELE EDİYOR’

Kadınlar adına Türkçe açıklamayı HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Kürtçe açıklamayı ise HDP PM Üyesi Ayfer Demirel yaptı.

Dünyanın dört bir yanında erkek şiddetine karşı direnişlerin sürdüğü vurgulanan açıklamada, “Selam olsun erkek-devlet şiddetine karşı meydanlara akan kadınlara, selam olsun bir kişi daha eksilmeyeceğiz diyerek alanları dolduran kadınlara, selam olsun Jina’nın saç telini isyan bayrağına dönüştüren kadınlara, selam olsun jin, jiyan, azadi’yi yaşamsallaştıran kadınlara, selam olsun Nagihan’ın kalemini yere düşürmeyenlere. Bugün kadınlar tüm dünyada kendilerine dayatılan sınırlara itiraz ederek erkek egemen sisteme, kapitalizme, faşizme karşı mücadele ederken erkek iktidarlar kadınların sesini kısmaya çalışıyor” ifadelerine yer verildi.

‘GEÇTİĞİMİZ YIL KASIM AYINDAN ŞİMDİYE EN AZ 335 KADIN KATLEDİLDİ’

Geçtiğimiz yıl kasım ayından şimdiye kadar en az 335 kadının erkekler tarafından katledildiği, en az 223 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada, 2008’den bugüne katledilen kadın sayısının ise en az 4 bin 200 olduğuna dikkat çekildi. Katliam halini alan bu verilerin iktidarın politikalarının sonucu olduğu vurgulanan açıklamada, “İktidar, erkek şiddetine karşı önlem alacağına İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlükten kaldırıyor, ‘İstanbul Sözleşmesi Bizimdir’ diyen kadınlara soruşturma açıyor. Asıl soruşturulması gerekenler, hesap vermesi gerekenler kadınları korumayan yasalara imza atanlardır. İktidar, Anayasa değişikliği ile baskıcı aile tanımını yasallığa kavuşturmak istiyor. Bakanlıktan ‘Kadın’ı çıkartıp ‘Aile’ tanımlaması getiren iktidar, şimdi de bu kavramı yasal bir kılıfa büründürmek istiyor” denildi.

‘FAŞİZME KARŞI JİYAN OLUP UMUDU BÜYÜTÜYORUZ’

Kadını ekonomik olarak erkeğe bağımlı kılmak için çabalayan iktidarın bütçeyi de savaşa aktardığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Savaş bütçesi ile ayakta kalmaya çalışanlar şunu çok iyi bilsin ki kadın bütçesini biz kadınlar oluşturacağız. Aileye sıkıştırdığınız bakanlığı değil, kadın bakanlığını en güzel şekliyle biz kuracağız. Savaş ve tecrit politikaları giderek derinleşiyor. İmralı’da uygulanan tecridin en ağırı bugün cezaevlerinde yaşanıyor. ‘İşkenceye sıfır tolerans’ diyenler cezaevlerinde her gün tabutların çıkmasına göz yumuyor. Savaş ve kaostan beslenenler iktidarlarını sürdürmeye çalışsalar da kadınların isyanına, kadınların direnişine, kadınların mücadelesine çarpıyor. Erkek egemen iktidar saldırdıkça biz daha çok direnecek, mücadele edeceğiz. Erkek-devlet şiddetine ‘no pasaran’ diyoruz. Faşizme karşı jiyan olup umudu büyütüyoruz.”