Avrupa’nın silah ticaretinden kaynaklı kimyasal silah kullanımına sessiz kaldığını söyleyen HDP'li Feleknas Uca, bağımsız bir heyetin Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki iddiaları yerinde incelemesi gerektiğini belirtti. 

Gökhan Altay'ın Mezopotamay Ajansı'nda yer alan haberin göre, uluslararası sözleşmelerle kullanımı yasaklanan ve "insanlığa karşı suç" olarak kabul edilen kimyasal silahlar geçmiş dönemlerde olduğu gibi günümüzde de toplu katliamlar için kullanılmaya devam ediyor. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine ve ekolojinin büyük zarar görmesine neden olan bu silahların son yıllarda kullanıldığı yerlerin başında Orta Doğu coğrafyası geliyor. 2011 yılından bu yana iç savaşın sürdüğü Suriye'de, hem rejim hem de paramiliter gruplar tarafından kimyasal silah kullanıldığına dair bilgiler birçok kez kamuoyuna yansıdı. 

TÜRKİYE SESSİZ

Bunun yanı sıra Türkiye'nin de Kuzey ve Doğu Suriye'de yasaklı silahlar kullandığına dair haberler, bedeni yanmış çocuğun fotoğrafıyla 2019 yılında gündeme geldi. İddialar karşısında uluslararası kuruluşlardan herhangi bir adım atılmazken, en son Türkiye'nin Irak Federe Kürdistan Bölgesi'nde sürdürdüğü operasyonda da kimyasal silah kullandı. Fırat Haber Ajansı (ANF) ve bölgedeki gazeteciler, son haftalarda konuya dair birçok haber geçti. Haberlere göre 6 ayda 323 kez kimyasal silah kullandı. Konunun gündeme gelmesi sonrası harekete geçen bazı kuruluşlar ve aydınlar, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne (OPCW) "iddiaları yerinde araştır" çağrısı yaptı. 

Türkiye'den konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmazken, gözler bir kez daha geçmiş yıllarda kimyasal silahların kullanıldığı olaylara çevrildi. Bunlardan birisi, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde bulunan Kazan Vadisi'nde (Geliyê Tiyarê) yaşandı. 2011 yılında kimyasal silah kullanımı nedeniyle 36 HPG üyesi hayatını kaybetti. Olaya dair başlatılan soruşturmanın akıbeti bilinmezken, otopsi sonuçları ise kamuoyuyla paylaşılmadı. 

O dönem, olayın yaşandığı bölgede incelemelerde bulunan uluslararası heyetin içerisinde yer alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, hem Kazan Vadisi'ndeki gözlemlerini hem de bugün aydınlatılmayı bekleyen duruma ilişkin konuştu.  

CENAZELER GÖSTERİLMEDİ

İncelemelerde bulunduğu sırada Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi olan Uca, ilk olarak vadide yaşamını yitirenlerin aileleriyle görüştüklerini ve kendilerine cenazelerin yanmış halde olduğu bilgisinin verildiğini paylaştı. Ailelerin cenazeler üzerinde farklı lekelerin bulunduğunu söylediğini belirten Uca, bunun üzerine cenazeleri görmek için ATK ve savcılığa başvurduklarını söyledi. Uca, başsavcılığın cenazeleri görmelerine izin vermediğini ve "Böyle bir durum yok nasıl bunu incelemeye gelirsiniz" şeklinde çıkıştığını aktardı. "Bunun üzerine bir şeylerin saklandığını anladık" diyen Uca, sonrasında vadiye geçerek incelemelerde bulunduklarını anımsattı. 

KÖYLÜLERİN ANLATIMLARI

Vadide bombardımanın yapıldığı bölgenin küle döndüğünü ve ağaçların yandığını ifade eden Uca, aynı zamanda kullanılan bombanın parçaları ile kömüre dönmüş kimi uzuvlar bulduklarını kaydetti. O dönem yaptıkları görüşmelerde civar köylülerin bombardıman sonrası mide bulantısı, baş dönmesi ve göz yaşarması gibi rahatsızlıklar yaşadıklarını aktardıklarını söyleyen Uca, "Hatta meyve kokusu aldıklarını anlattılar. Bu da Halepçe'yi aklımıza getirdi. Orada da elma kokusu geliyordu" dedi. 

KİMYASAL GAZ 

Uca, sonrasında da benzer eylemlerde kimyasal içerikli gazların kullanıldığına şahitlik ettiklerine dikkati çekti. Uca, Batman Newrozu sırasında kullanılan gaz bombalarının da kimyasal içerikli olduğuna işaret ederek, "Nefes alamadık. Hastanede kimyasal içerikli gaz kullanıldığını söylediler. Sonrasın Almaya'da da tedavi olduğumda ciğerlerde kimyevi bir durum tespit ettiler. Aynı durum şu an Federe Kürdistan Bölgesi'nde yaşanıyor. Meclis'e de konuyu taşıdık. Ancak açıklama yapılmıyor" diye kaydetti.

AVRUPA'NIN SESSİZLİĞİ

Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki kimyasal silah kullanımına dair uluslararası kuruluş ve devletlerin sessizliğine tepki gösteren Uca, "Kullanılan silahlar Avrupa ülkelerinin. Avrupa ülkeleri bundan kaynaklı çok da Türkiye'nin üstüne gitmiyor. Çünkü çıkarları var. Türkiye mültecileri her alanda şantaj aracı olarak kullanıyor. Avrupa da Türkiye gibi uluslararası sözleşmeleri çiğniyor. Avrupa da sorumlu. Türkiye'ye satılan silahlar sivillere karşı kullanılıyor. Bunların araştırılması gerekir" dedi. 

BAĞIMSIZ HEYET

Avrupa'dan tarafsız bir heyetin konuyu araştırması gerektiğini ya da bağımsız bir komisyonun kurulmasını isteyen Uca, "Orada incelemeler yapılmalı. Daha önceki raporların sonuçları da istenmeli. Bugünkü durumla karşılaştırılmalı. Bu gazlar hangi ülkeler tarafından satıldığı ortaya çıkarılmalı. Halepçe'de kullanılan gazların da kimi Avrupa ülkeleri tarafından satıldığını biliyoruz. Bu ciddi bir konu. Hem uluslararası sözleşmeler hem insan hakları hem de hukuk açısından" çağrısı yaptı.