Cumhurun reisini ilk defa seçimle belirleyeceği günler yaklaşırken, yeni bir cumhuriyet bayramının ve insanlar açlık grevinde ölüme doğru giderken bir başka bayramın, Kurban bayramının arefesindeyiz.  

Sadece cumhurun reisini ilk defa sececeği günlere yaklaşmıyoruz elbette.

Yine bir ilk olarak cumhuriyetin ilan edildiği başkentte cumhuriyet kutlamalarının valilik kararıyla yasaklandığı günler de yaşıyoruz.

Ne tuhaf... Türkiye vatandaşların zorla götürüldüğü cumhuriyet bayramı kutlamalarından, valilik kararıyla vatandaşlara artık bayramın yasaklandığı günlere de gelindi.

Okullara bedava “Nutuk” kitaplarının dağıtıldığı günler de geride kaldı. Şimdi yeni moda, cumhuriyet okullarında bir cumhuriyet sürgünü olan Mehmet Akif’in “Safahat”’ını  dağıtmak.

Sinek kaydı tıraş ve Atatürk rozetiyle balolarda vals, coşkuyla Onuncu Yıl Marşı... Artık kimsenin hatırlamak bile istemediği zamanlar.

Şimdi badem bıyık, gümüş yüzük ve Cuma’ya yetişmenin telaşında insanlar.

Sadece bunu mu yaşıyoruz?

Elbette değil. Başbakan’ın, üstelik "Medeniyetler İttifakı, halklar arası dostluk ve barışa olan katkılarından" dolayı koca bir üniversitenin fahri doktora ünvanı verdiği Medeniyetler  İttifakı Eş Başkanı olan Başbakanın, “Yezidi de olsa” dediği günlerdeyiz.

Başbakan öyle der de Bakanı durur mu? Durmamış, buyurmuş. “Anadil’de eğitim şeytanlıktır” demiş. Hızını alamamış AB İlerleme Raporunu da “Burada çöp yok, aha yere atıyorum” demiş.

Gel de şimdi bu kafaya yumurta atan üniversite öğrencilerini yargıla. Gel de şimdi “müzakere için değil askerin vesayetini kırmak için hükümet AB’yi kullanıyor”
diyenlerin “biz demiştik size, inanmamıştınız”a katlan. Gel de şimdi 3 Mart 1924’e kadar halifeli, 1950’ye kadar tek partili, 27 Mayıs’ta zinde güçlü, 12 Mart’ın muhtıralı, 12 Eylül’ün Evrenli, 28 Şubat’ın post modernli, günümüzün de muhafazakar cumhuriyetinin bayramını kutla, kutlayabilirsen…

Gel de muhalif tüm unsurların sindirildiği demokrasinin sadece askeri vesayetin kırılması olarak sunulduğu “bir makinenin parçalarından başka bir şey olmayan” partililerin ve insanların olduğu bir coğrafyada cumhuriyetin sevincini yaşa, insanların açlık greviyle ölüme yaklaştığı günlerde Allah için kestiğin kurbanın etini ye bakalım, yiyebilirsen…