AKP listelerinden 14 Mayıs’ta yapılan milletvekili seçimlerinde HÜDA PAR’ın dört milletvekili Meclis’e girdi. HÜDA PAR'ın AKP'yi desteklemesi Hizbullah tartışmalarını gündeme getirdi. 2000’li yıllarda Hizbullah davalarını takip eden avukat Yaşar Altürk, o dönemde görülen duruşmaları anlattı.

Altürk, “Hizbullah’ın cinayet videolarını duruşmalarda izledik. Hatta sorguladıkları kişileri de videoya alıyordu. Biz bunları da duruşma salonunda izledik. Korkunçtu. Hâkimler de dâhil zaman zaman sırtımızı döndük, zaman zaman ben dışarı çıktım bu görüntüleri izlerken” dedi.

HalkTV'den Seyhan Avşar'ın haberine göre; ilk aldığı dava dosyanın bir arkadaşının oğlunun Hizbullah öldürülmesine ilişkin dosya olduğunu aktaran Av. Altürk, davalarda çok sayıda müştekinin avukatı olmasıyla örgütü yakından takip eden isimlerden.

Hizbullah’ın İlimciler ve menzilciler diye iki grup olduğunu söyleyen Altürk, şunları ifade etti.

“İlimciler Hizbullah’ın silahlı kanadıdır. Menzilciler ise tebliğci kanattır. 90’larda işlenen cinayetlerde ilimciler Menzilcileri de öldürdü. Onlardan bayağı kaçan Menzilciler avukat bulamıyordu. Ben sosyal demokrat bir insanım. Duruşmalara girerken onların avukatlığını yapmamı istediler. Ben de kabul ettim.”
‘EŞLER BİLE BİRBİRLERİNİ İHBAR ETTİ’

“Bu dosyalarda çok vahim şeyler gördüm” diyen avukat Altürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın kocasını ihbar ediyor, adam karısını ihbar ediyor. Aile, dayanışma, toplumun adetleri denilen şeyler bu dosyalarda yoktu. Suudi Arabistan’ın İslam öncesi halinin belki daha ilkel halini bu örgüt o bölgede yaşattı.”

‘İŞLEDİKLERİ TÜM CİNAYETLERİ KAYIT ALTINA ALIYORDU’

Yargılamalarda her şeyin net bir şekilde ortaya konulduğunu aktaran Altürk, “Hizbullah şeffaf bir örgüttür. Neden mi şeffaf diyorum” diyerek şunları söyledi:

Hizbullah yaptıkları tüm işleri, işledikleri tüm cinayetleri kayıt altına alıyordu. Bu görüntüleri Beykoz’da bulunan örgütün lideri Hüseyin Velioğlu’na gönderiyordu. Sadece bu da değildi Velioğlu’na gönderilen. Örgüt mensupları bir özgeçmiş metni hazırlar bunları da merkeze gönderirlerdi. Beykoz’da düzenlenen operasyonda tüm belgeler ele geçirildi. Bu belgeler mahkemelere getirildi.

‘CİNAYET VİDEOLARI DURUŞMALARDA İZLEDİK’

Kimsenin bize iftira atıyorlar deme şansları yok çünkü tüm belgeler kayıtlar dava dosyalarında var. Ayrıca biz Hizbullah’ın cinayet videolarını duruşmalarda izledik. Hatta sorguladıkları kişileri de videoya alıyordu. Biz bunları da duruşma salonunda izledik. Korkunçtu. Hâkimler de dâhil zaman zaman sırtımızı döndük, zaman zaman ben dışarı çıktım bu görüntüleri izlerken.”

‘HUKUK, USÜL HEPSİ TALAN EDİLDİ’

Hizbullah sanıkları hakkında tahliye kararları verilmesine değinen Altürk, şunları kaydetti:

“Yargıtay’ın içini boşalttılar. Bu kişileri tahliye ettiler. Mahkemelerde askeri üyelerin olması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından adil yargılama hakkının ihlali olarak değerlendirilmişti. Ben militarist biri değilim. Ancak Devlet Güvenlik Mahkemesindeki askeri üyeler hukukçuydular. Ayrıca şimdiki hakimden çok daha hukuka ve usule bağlı kişiydiler. Bugünlerde onları mumla arıyoruz. Hukuk, usül hepsi talan edildi. AİHM kararlarının ardından tüm sanıklar tahliye edildi. Şimdi yeniden yargılama yapılıyor. Ancak dosyaya gelen giden sanık yok. Kimileri Hizbullah’ın bittiğini sanıyor. Hizbullah hiç bitmedi. Halen faal. Hatta kamu kurumlarına yerleştirilmiş vaziyetteler.”