Katliamın 3. Yıl dönümüne birkaç gün kala Roboski üzerinden Şırnak’tan geldiğini düşündüğümüz bizim bulundugumuz Gülyazı köyünde bulunan tugaya büyük şekilde askeri sevkiyat yapılmıştı. Bu sevkiyatın sebebini önce yaklaşmakta olan katliam anması olduğunu düşünmüştük. Fakat herhangi bir şey olmadan anmayı kazasız belasız atlattık. Dün önce fısıltı şeklinde daha sonra açık açık burada bulunan alay komutanının aracının taciz atışına uğradığını öğrendik. Bunun üzerine Roboski köyünün etrafının askerler tarafından tutulduğunu ve hala da tutulmaya devam ettiğini öğrendik. Her tarafımız askerler tarafından sarılmış durumda, geçtiğimiz sene de bu dönemlerde benzeri şekilde köyümüz sarılmış buna tepki gösteren halkın üzerine ateş açılmış bunun sonucunda burada bir köylü ağır yaralanmıştı ve bunun sonucunda günlerce yoğun bakımda kalmıştı. Yeni bir oyun tekrar aynı şekilde devreye sokuldu..

Cizre'de Hizbullah ya da Hüda Par çok güçlü değil hatta beş on evin dışında öyle destekleri dahi bulunmamakta. Böyle olmasına rağmen Cizre gibi DBP’yi yoğun şekilde destekleyen bir bölgeden Hizbullah bu şekilde bir saldırıyı kimseye güvenmeden gerçekleştirebilir mi? Bu sorunun cevabını bu yazıyı okuyan herkesin çok iyi cevaplandıracağını bilmekteyim. Hizbullah, devlet desteği olmadan Kürdistan’da tek bir adım dahi atmaz.

Sözde alay komutanının arabasına Roboski civarında taciz atışı açılmış bu yüzden önlemler en üst seviyeye yükseltilmiş. Birkaç gün önce yine Cizre’de gelişen ve birçok insanın ölümüyle sonuçlanan ve görünürde Hizbullah ile Kürt hareketinden gençlerin çatışması gibi duran şeyin arkasında da devletin olduğundan ne kadar eminsek burada da bugün sözde alay komutanın arabasına yapılan yaylım ateşinin ardında da aynı gücün olduğundan o kadar eminiz.

Hükümet bindiği dalı hoyratça kesmeye devam ediyor. O onun da oturduğu dal. Koparsa herkes birlikte düşecek. Bana bir şey olmaz diye düşünmek tamamen metafizik bir heyecan, bu heyecan bu hükümetin sonu olacak.

Daha önce de benzeri provokasyonlar gerçekleşmişti ve hala o provokasyonları gerçekleştiren failler ortada yok. Hatta olayın gecesinde karakola haber verilmesine rağmen köye gelip inceleme başlatmamışlardı. Somut söylemek gerekirse katliamın 800. günü katliamdan sağ kurtulan Servet Encü'nun evi taranmış ve faili elini kolunu sallaya sallaya ortalıktan kaybolmuştu.

Dün de alay komutanının arabası etrafı karayolları ile çevrili köyde taranmış, yine saldırganlar elini kolunu sallaya sallaya ortalıktan kaybolmuş.

Bizim de içerisinde bulunduğumuz üç dört köyün bulunduğu yer kale kollar ile çevrilmiş bir daireyi andırır. Buraya girip eylem yapmak tam bir intihar gibiyken her ne hikmetse saldırıyı yapanlar sanki yer yarılıp içine girmişler.

Bütün resme baktığımızda buradan öyle parallel, daire ya da üçgen bir yapıdan ziyade klasik büyük bir gündem değiştirme operasyonu izliyoruz. Bu oyunun yönetmeninin de senaristinin de devletin kendisi olduğunu görüyoruz. Hükümet seçim startını Konya’dan verdi.

Hükümet bu saldırılar ile şunları hedefliyor:

1) HDP bu seçimlerde batı da çalışamasın diye şimdiden şovenizm hislerini bunun için hazırlıyorlar. MHP'nin Cizre de yaşananlar için Davutoğlu’na çıkışı ile doğru yolda olduklarını gören hükümet seçim yaklaştıkça benzeri algı operasyonlarına devam edecek.

2) Cizre ve ve benzeri provokasyonların gerçekleştiği yerlerdeki işbirlikçileri ile Kürt siyasal hareketi arasındaki husumeti körüklemek, işbirlikçi kesimi psikolojik olarak yeni döneme hazırlamak.

3) Roboski’de işbirlikçi yoğun bir kesim olmadığı için gündem değiştirme (Cizre’de Hizbullah çatışması ve Roboski’de Alay komutanının arabası taranıyor. Bunlar tesadüf olamaz) ve her türlü saldırıya karşı susmayıp direnen köylülerin ekmek kapısının önü tutularak cezalandırılması isteniyor.

Bugün yarın köylüler burada yine köylüler ile asker arasında bir çatışmanın kaçınılmaz olduğunu söylediler. Buradan bir kere daha tüm duyarlı kesimlere çağrıda bulunmak istiyorum. Devlet ya da hükümet iki milletvekili fazla çıkaracağım diye yeni birçok ölüme davetiye çıkarıyor. Bu duruma bu provokasyona izin vermeyelim.