İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bayramlaşmak için çıktığı Karadeniz turuna katılan bazı gazeteciler üzerinden başlayan tartışma ile ilgili açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, 'muhalif gazetecilerle' beraber poz vermeyi kendisinin istediğini, önümüzdeki günlerde farklı örnekler gelebileceğini belirtti.

'ABDÜLKADİR SELVİ'Yİ DAVET ETMEK İSTİYORUM'

“Bugün Nagehan Hanım gelmiştir, yarın örneğin Abdülkadir Selvi'yi davet etmek istiyorum" diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü beni, iki yıldır bir görevli gibi Genel Başkanımla kavga ettirme çabasında bir insan. Gelsin bakalım ben öyle biri miyim? Nasıl biriyim? Tanısın, anlasın. Kötü yazanlarla daha da ayrı sohbet edeceğim. Ben, ‘Evet muhalifleri’ istiyorum talimatını verdim, arkadaşlarım da onları sırasıyla yerine getirecekler. Yarın ilerleyen günlerde bunun daha da farklı örneklerini görebilirler. Tek şart da tabii benimle konuşmaya cesaretli olanlarla yapacağım."

İnceleme gezisi yaptığı Sarıyer Büyükdere Fidanlığı’nda konuşan İmamoğlu, "Ne yazık ki yaşadığımız bazı, aslında normal dönemlerde ve zamanlarda normal karşılanacak hususlar, çok farklı yerlere gidiyor ve bu, bence insanların içini acıtıyor. Topluma da iyi gelmiyor. Belki kendi içinde bu işi tartışma yetkisini gören insanların, o tartışmalarından topluma bir mesaj çıkmıyor, her şeyden önce. Şöyle ifade edeyim: Burada ne yapılmak istenmiş; kimse buna bakmıyor mesela. Burada ne istenmiş acaba? Hedef neymiş? Ekrem İmamoğlu'nun hedefi belli. Ekrem İmamoğlu’nun sesini İstanbul halkı adına herkese duyurmak" dedi.

'YOK SAYARAK MEMLEKET DEĞİŞMEZ'

'Seçim zamanı kendisine yapılan muameleyi unutmadığını' söyleyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Bu dönemde bazı gazeteciler, gazeteciliklerin önünde bazı mesajlarla beni çok seven insanların içini yakmıştır. Ama bilsinler ki benim de içimi yaktılar. Çok yaktılar hem de. Ben, buna rağmen bu özveriyi gösteriyorum. Hatırlayın; seçimden önce gittiğim TV kanalında bana nasıl bir muamele yapıldı ya da başka TV kanalları. Ben, hâlâ onlarla bile irtibat kurmanın arayışı içerisindeyim. Yok sayarak bir memleket değişmez. Toplumda bu insanlar var. Bir rehabilitasyonu mümkünse, karşılıklı bir diyalogla bunları aşabileceksek, ne mutlu. Ben, bu çabayı gösteririm. Hiç bundan geri de durmam. Beni kimse geri döndüremez. Ben herkese açığım. Bu çabayı gösteririm. Alan alır, almayan almaz. Yarın almadı; ‘Bir daha mı çağıracaksın?’ Evet, bir daha çağıracağım. Ama 6 ay sonra çağırırım, 1 sene sonra çağırırım. Çabamı gösteririm."

'KÖTÜ YAZANLA DAHA DA AYRI SOHBET EDECEĞİM'

Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme sürecine' de atıfta bulunan İmamoğlu, "Bu toplum ancak böyle iyileşebilir. Yoksa öbür türlü, bugün şikâyetçi olduğumuz bir sürecin tam tersi bir süreci başlatmış oluruz. Yani böyle bir değişim Türkiye talep etmiyor ki. Türkiye, tam tersine iyileşelim istiyor. Genel Başkanımız ne güzel demiş, ‘Helalleşelim’ demiş. Yani bu bir helalleşme değil, ama iyileşelim. Helalleşeceğimiz başka mevzular vardır; helalleşelim. Bu kadar cesur bir sürecin fertleriyiz. Ne yazık ki kötü yere giden bir tartışma. Bu konularda ben, ‘Evet muhalifleri’ istiyorum talimatını verdim, arkadaşlarım da onları sırasıyla yerine getirecekler. Gelenlerin başımızın üstünde yeri var. Kaldı ki bizim Trabzon gezisinde 50’ye yakın gazeteci vardı her gazeteden, her TV kanalından. Tamam 8-10 tanesiyle seçilmiş, ayrı ayrı sohbet edilmiş olabilir. Yapacağım da bunları. Ve kötü yazanla daha da ayrı sohbet edeceğim. Yarın ilerleyen günlerde bunun daha da farklı örneklerini görebilirler. Tek şart da tabii benimle konuşmaya cesaretli olanlarla yapacağım" dedi.