Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, aktif siyaseti bıraktı.

Demirtaş, aktif siyaseti bıraktığını Artı Gerçek’ten İrfan Aktan’a açıkladı.

Medyascope'tan Gökçe Çiçek Kösedağı’nın sorularını yanıtlayan Aktan, “Demirtaş’ın açıklaması HDP ve Kürtler açısından büyük bir kayıp. Kürtler bunu kabullenmeyecek” diye konuştu.

Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “halkımıza layık bir politika ortaya koyamadığımız için özür diliyorum” diyerek aktif siyaseti bıraktığını duyurdu. Demirtaş’ın bu kararını açıkladığı gazeteci İrfan Aktan şunları söyledi:

“Seçimlerin HDP açısından da başarısızlıkla sonuçlanması tüm siyasî aktörlerde muhasebe ihtiyacı duyurdu. Artı Gerçek’teki yazısında ortaya çıktığı üzere Demirtaş’ın eleştirileri HDP içerisinde karşılık bulamamış, bu da kendisini öfkelendirmiş. Bu yüzden çok sert eleştirilerde bulundu. Zaten HDP’nin seçimlerden sonra bir özeleştiri sürecine gireceği biliniyordu fakat yapılan açıklamalardan da anlıyoruz ki ciddi bir muhasebe yapılmadı. Demirtaş da somut adımlar atılmadığını düşündü.”

'TAMAMEN BIRAKIYOR DEĞİL, SESİNİN DUYULMASINI İSTİYOR'

Demirtaş’ın aktif siyaseti bırakma kararının hem HDP hem de Kürtler açısından büyük bir kayıp olduğunu belirten Aktan’a göre Demirtaş HDP içerisinde bazı hususların düzelmesi halinde aktif siyasete geri dönebilir:

“Demirtaş Kürt siyasetinin en büyük aktörlerinden biri. Çok uzun süredir cezaevinde olduğu için de sözünün ağırlığı çok arttı. Demirtaş’a kalkıp şu söylenemez: ‘Sen şunu neden yapmadın?’

Demirtaş’ın bu açıklamasıyla Kürt hareketi ve HDP büyük ama geçici bir kayıp yaşayacak. Fakat tamamen aktif siyaseti bırakıyor değil. Bence bazı hususların düzeltilmesi için baskı yapıyor, sesinin duyulmasını istiyor. Bunu şimdi öngörebilirim ki, tekrar aktif siyasete geri dönecektir.”

Aktan, “Demirtaş’ın eleştirilerinin temelinde ne var?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“HDP giderek Ankara’dan siyaset yapmaya başladı. Türkiyelileşme süreci yanlış anlaşıldı. ‘AKP gidiyor, yeni bir Türkiye kuruluyor, bu yeni Türkiye’de de HDP merkezde kalacak’ diye düşünüldü. Her şey seçim ve Ankara merkezli bir hale geldi. Oysa HDP ve geleneği, yerelden örgütlenen, bir çağrı yapıldığında yüz binlerce insanı toplayabilirdi. HDP giderek parlamenter sistem içerisindeki aktivitelere hapsoldu. Demirtaş ise cezaevindeki kısıtlı imkanlarıyla bunu yıkmaya çalıştı.”