İskenderun Cezaevi’nde tutuklu olan buerger (atardamarların tıkanması) hastası Ş.Y., İnsan Hakları Derneği İskenderun Şubesi’ne cezaevinde yanlış tedavi gördüğünü, kangren olup ayağını kaybedebileceğini anlatan bir mektup yazdı. Ş.Y., mektupta cezaevinde kendisiyle beraber 11 LBGTİ birey olduğunu, gardiyanların hakaretine ve psikolojik baskıya maruz kaldıklarını anlattı.

‘VERİLEN İLAÇ DAHA KÖTÜ YAPTI’

Burcu Özkaya Günaydın'ın Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, konuya dair açıklama yapan İHD İskenderun Şube avukatlarından Mehtap Sert, Ş.Y.’nin durumu kendilerine bildirmesi üzerine cezaevine bir ziyaret gerçekleştirdiklerini söyledi. Buerger hastası Ş.Y.’nin ayak parmaklarında damar tıkanıklığı olduğunu belirten Sert şunları söyledi: "Ş.Y., ayağına iyi gelen ilacın verilmediğini, muadili diye belirtilen bir ilaç verildiğini ama bu ilacın ayağını daha kötü duruma soktuğunu söyledi. Doğru müdahale edilmezse kangren olup ayağım kesilecek diyor.”

‘ŞİKAYET HEP HASTANEYE GÖTÜRÜLMEMEK’

Sert, İskenderun Cezaevi’nde kalan hasta tutukluların sağlık konusunda sürekli mağduriyet yaşadığını belirtti. İskenderun Cezaevi’nde kalan hasta tutuklular İsmail Tamboğa’yı, Sıddık Güler’i ve Bangin Muhammed’i hatırlatan Sert, “İsmail’in hastalığı uzun süre teşhis edilemedi, Sıddık Güler’in de şikâyetleri hastane yönünden. Efrinli tutuklu Bangin Muhammed hastaneye götürülmüyor, ilaçları verilmiyordu, cezaevinde öldü” diye konuştu.

‘HER CANLININ YAŞAM VE TEDAVİ HAKKI VARDIR’

Her canlının yaşam ve tedavi hakkı olduğunu, ne suç işlerse işlesin doktorların bu yaşam hakkı çerçevesinde olaya bakması gerektiğini belirten Sert, Ş.Y. ve diğer hasta tutukluların, ilaç, hastane, doğru tedavi taleplerinin karşılanmasını istedi. Cezaevinde kalan 11 LGBTİ tutuklunun cezaevi çalışanları tarafından hakarete ve psikolojik şiddete maruz kaldığını kaydeden Sert, şöyle konuştu: “11 LGBTİ tutuklu var.  Makyaj malzemeleri verilmiyordu, bizim ziyaretlerimizden sonra verilmeye başlandı. Ama bazı şeyler çok engellenemiyor. ‘Karı gibi kırıtma', 'karı gibi saçını toplama’ gibi sözlere maruz kalıyorlar. Biz sağlık sorunundan, psikolojik şiddete kadar yaşananlara dair rapor tutup, takipçisi oluyoruz.”

İskenderun Cezaevi’nde hasta tutukluların yaşadığı sorunları incelemek için kasım ayında HDP heyeti de cezaevine ziyaret gerçekleştirerek taleplerin karşılanmasını ve tedavilerinin yapılmasını istedi.

SÜREKLİ ‘CEZAEVİNDE KALABİLİR’ RAPORU       

Mehtap Sert'in örnek verdiği tutuklulardan İsmail Tamboğa cezaevinde 35 kiloya düşmüştü. Mamayla beslenen, ülser teşhisi konulan Tamboğa'nın hastalığının geç teşhis edildiği ve diyet yemek verilmediği için ilerlediğine dair İHD’ye başvurusu bulunuyor. Tamboğa, İHD avukatlarının girişimleriyle bir ay önce Diyarbakır Cezaevi’ne sevk edildi.

27 yıldır tutuklu olan 81 yaşındaki Sıddık Güler’in ise kalp, hipertansiyon, iltihaplı eklem romatizması gibi çok sayıda hastalığı var. Geçen yıl kelepçeli muayeneye maruz kalan Güler’e, ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olmasına rağmen İskenderun Devlet Hastanesi'nde ‘reviri olan cezaevinde kalabilir’ raporu verildi.

'İLAÇLARI VERİLMEDİ, CEZAEVİNDE ÖLDÜ'

12 Kasım 2021'de ölen Efrinli tutuklu Bangin Muhammed’in ise mide ve bağırsağının yarısı yoktu, yaşamını tekerlekli sandalyeye bağlı idame ettiriyordu. Muhammed’in tedavisinin yapılmadığına, ilaçlarının verilmediğine dair İHD İskenderun Şubesi’ne başvurusu vardı. Muhammed, kendisini ziyaret eden İHD avukatlarına, ‘Cezaevinde ölmek istemiyorum ama burada öleceğim’ demişti.