İsveç'te Afrika'dan, Asya'ya, Ortadoğu'dan Uzak Asya'ya, dünyanın tüm Müslüman ülkelerinden az ya da çok insan yaşıyor. Müslümanlar İsveç'te özgür ve refah içinde yaşamaktadır. Öyle ki kendilerini en alt kimliklerine kadar ifade etme, örgütlenme ve dini ritüellerini yapma haklarına sahipler. 

İsveç Müslümanların özgür ülkesidir lafını duymuştum, bir Arap'tan. Bu laf aslında kulağa önce abartılı gelse de, daha sonra İsveç'in özgürlükçü ve saygı ortamını gördükçe, anladıkça çok gerçekçi bir cümle olduğuna kanaat ettim.

Din her ülkeye, her kente ve dahi her kabileye göre öznel farklılıklar gösterebilir. Misal bir Somalilinin İslam anlayışı ile bir İranlının İslam anlayışı farklılıklar gösterebilir. İsveç tüm ülkelerden gelen Müslümanların bildikleri ve inandıkları dine asla karışmaz ve dahi dini görevlerini yerine getirmeleri için ortam hazırlar.

Nasıl?

  1. İsveç okullarında öğrencilere yemek ücretsiz verilir. Öğrenciye ve velisine sorarlar "Neye alerjin var? Neye hassasiyetin var? Dinsel olarak ne yersin, ne yemezsin? Bu cevaplara göre öğrencilere yemek verilir.
  2. İsveç'te başörtüsü çocuklar için dahi serbesttir. İsteyen istediği dinsel sembolü kullanır. Bu yazı Müslümanlar ile ilgili olduğu için Müslümanların sembollerinden örnekleme veriyorum.
  3. İsveç'te dini okullar vardır. Müslümanların okulları vardır. Bazı Müslüman okulların bu özgürlükçü ortamı suistimal etmesine rağmen dini okullar hala vardır. (Mahkemece kanıtlanmış yolsuzluklar ve para kaçırma vakaları vardır.)
  4. Metroda, günlük hayatta, okulda, işyerlerinde başörtü ve dini ritüele uygun sakal son derece özgürce kullanılır. Kimse kimseyi ötekileştirmez. Ayrıca burka dahi kullanılır. Onlarca defa burka kullanan kadınları gündelik hayatın içinde gördüm. Hatta bir metroda iki burkalı kadının davranışından tedirgin olup birkaç durak önceden metrodan indim. Yani o denli özgürler ki bazen bu özgürlük başkasını tedirgin edebiliyor.
  5. İsveç her yıl milyonlarca kron kendi ülkesindeki Müslüman derneklere geri ödemesiz hibe veriyor.
  6. İsveç her yıl milyonlarca kron Müslüman ülkelere geri ödemesiz yardım yapmaktadır.
  7. Küçük bir kasabadan, metropol kentlere değin Müslüman cemaatlerin camileri vardır. 

İsveç'te Müslümanlara tanınan haklar tüm dinlere eşit tanınımıştır. Yani Müslümanlara özel değildir. Ülkenin demokrasisi ve değerler sistemi yasalar yoluyla bu hakları tanımaktadır.

Müslümanlar da bu demokrasiden ve özgürlük ortamından yararlanmaktadır.

Okuduğum, gözlemlediğim ve bildiğim kadarıyla durum buyken gelelim Kuran' yakma eylemine.

Her ülkede aşırı uçlarda insanların yasal ve yasadışı eylemleri olur. Kuran yakmak İsveç yasalarına göre yasak değildir. Fakat halk ve yetkililer tarafından onaylanan, sempati toplayan bir eylem de değildir. Başbakan Ulf Kristersson; "Yasal olan her şeye değer verilmemeli" şeklinde açıklaması ile bu eylemi onaylamadığını ifade etmiştir. (Haberin linki burada; https://www.svt.se/nyheter/inrikes/ulf-kristersson-om-natoprocessen)

Aşırı sağcı Rasmus Paludan isimli biri bu provakatif eylemi yapmaktadır. Kendisi Danimarkalıdır ve Danimarka'dan İsveç'e gelip bu provakatif eylemi gercekleştiriyor. Aslında aşırı sağcı Rasmus Paludan, İsveç’in bu demokratik ve özgür ortamını suistimal ediyor. 

Bu provakatif eylem bazı ülkelerde İsveç karşıtı gösterilere neden olmakta. Bu eylemler İsveç karşıtı nefrete dönüşüyor. Bu haksız bir nefrettir. İsveç müslümanların da dinini son derece özgürce yaşadıkları bir ülkedir.